pankart:
"
öznesi"nde, taraftarın, taraftarların veya bir taraftar grubunun
kimliğini,
takımına duyduğu aşkı,
coşkusunu,
üzüntüsünü,
geçmişten geleceğe aktarmak istediği birikimi,
günlük olaylara göstermek istediği reaksiyonu "
uygun ve veciz kelimeler" ile yansıtabileceği bir araç ve tribün kültürünün en önemli öğesidir.
bir pankartın
içeriği, o pankartı hazırlayanın zekasının ve birikiminin en önemli göstergesidir. eğer bunu yapan bir tribün grubu ise o tribün grubunun "
ortak zeka"sını da anlatır.
bireysel olarak yapılanlar için karton ve kalem yeter ama "
maç trt'de izlenir" veya "
ayşe benimle evlenirmisin" gibi şeyler "pankart" tanımına girmez. bademliktir hıyarlıktır. evlenme teklifini siktir git başka yerde yap derler adama. bizim asabımızı bozma.
gündelik olaylara gösterilecek reaksiyonlar için son teknoloji kullanılması (bkz:
digital baskı) belki anlaşılabilir ama sürekli kullanılacak olanlar son teknoloji kullanılarak yapılmış ise onlar da "pankart" manasını içselleştirmez.
öznesi,
kişisel veya kurumsal reklam içerenleri" ise yer bezidir. başka halta yaramaz.
makbul pankart;
el emeği göz nuru içerip, "
öznesi" itibarı ile taraftarın, taraftarların veya bir taraftar grubunun
kimliğinin,
takımına duyduğu aşkının,
coşkusunun,
üzüntüsünün,
geçmişten geleceğe aktarmak istediği birikiminin,
günlük olaylara göstermek istediği reaksiyonunun "
uygun ve veciz kelimeler" ile çarpıcı bir biçimde yazıldığı pankarttır.
öyle "
bel emeği göt teri" ile hazırlanıp tribüne asılan her bez "pankart" değildir kısacası.
(bkz:
dünyanın en uzun pankartı)
-hem niye 315 lan. reis pi'yi 3.15 alınmı dedi. bak kafama takıldı şimdi.