29118
''galatasaray, alanya’yı yenmiş ama 70’le 88 arası orta sahalar yok olmuş, topu ayağına alan yürüyüp rakip kaleye inmiş. üstelik kötü sinyaller o bölümden de ibaret değil:
1- ilk 60’ta selçuk 4, ndiaye ve belhanda 3’er faul yapmışlar. hakem g.saray’ın sistematik faullerini fark etmemiş.
2- galatasaray, ilk 4’ü berbat tercihler olmak üzere, 9 korneri içinde düşünce kırıntısı bulundurmayan biçimde kullanmış.
3- belhanda, ayakta kalmayı düşünmediği için takımını golden etmiş. oysa aynı gün akhisarlı lopes, benzer pozisyonda ayakta kalıp emnes’e süper bir pozisyon yaratmış. eğer belhanda vurdumduymazlığını derbide de sürdürürse, sıradaki ıslıklanacak adam olmaya aday.
tudor’sa basın toplantısına çıkmış, önceden kurguladığı bir senaryoyu canlandırmış. evet, medyanın ayrımcılığı konusunda haklı. ama söylediği diğer her şey tartışılır: elbette g.saray, başakşehir’den 5 yerse haberdir, basın odasında 50 kişi olur. çünkü o takım g.saray’dır, karabük ya da hajduk değil. elbette, alanya’dan alınan 3 puanla başakşehir’den alınan aynı değildir. bayern’in dortmund’dan aldığı ile köln’den aldığının aynı olmadığı gibi.
ancak bence en büyük illüzyonu, kendisine saygı duyulmadığı konusunda yaşıyor. hırvat hocaya iki ay önceki alman gazetelerini okumasını öneririm: 5 büyük ligde 5 devi çalıştıran ancelotti’nin psg maçından sonra gönderileceğini tüm alman medyası yazdı neredeyse. yine dortmund koçu bosz, “bu hafta schalke’ye kaybedersem benim sonum olur” diye kendisi açıkladı.
sayın tudor... büyük takım koçluğu böyle bir şey. sakin kalacak, işinizi yapacaksınız; “birkaç muhabir” olmayacak gündeminiz. derdiniz yalnızca takımınız olacak, duran toplar olacak, orta sahanın geçirgenliği olacak. korkarım ki eğer beşiktaş’a da, trabzon ve başakşehir’e karşı olduğu gibi varlık gösteremeden kaybederseniz, yeterliliğiniz tartışılır. üzgünüm, futbol böyle. türkiye’de de, almanya’da da, ingiltere’de de...''
uğur meleke
1- ilk 60’ta selçuk 4, ndiaye ve belhanda 3’er faul yapmışlar. hakem g.saray’ın sistematik faullerini fark etmemiş.
2- galatasaray, ilk 4’ü berbat tercihler olmak üzere, 9 korneri içinde düşünce kırıntısı bulundurmayan biçimde kullanmış.
3- belhanda, ayakta kalmayı düşünmediği için takımını golden etmiş. oysa aynı gün akhisarlı lopes, benzer pozisyonda ayakta kalıp emnes’e süper bir pozisyon yaratmış. eğer belhanda vurdumduymazlığını derbide de sürdürürse, sıradaki ıslıklanacak adam olmaya aday.
tudor’sa basın toplantısına çıkmış, önceden kurguladığı bir senaryoyu canlandırmış. evet, medyanın ayrımcılığı konusunda haklı. ama söylediği diğer her şey tartışılır: elbette g.saray, başakşehir’den 5 yerse haberdir, basın odasında 50 kişi olur. çünkü o takım g.saray’dır, karabük ya da hajduk değil. elbette, alanya’dan alınan 3 puanla başakşehir’den alınan aynı değildir. bayern’in dortmund’dan aldığı ile köln’den aldığının aynı olmadığı gibi.
ancak bence en büyük illüzyonu, kendisine saygı duyulmadığı konusunda yaşıyor. hırvat hocaya iki ay önceki alman gazetelerini okumasını öneririm: 5 büyük ligde 5 devi çalıştıran ancelotti’nin psg maçından sonra gönderileceğini tüm alman medyası yazdı neredeyse. yine dortmund koçu bosz, “bu hafta schalke’ye kaybedersem benim sonum olur” diye kendisi açıkladı.
sayın tudor... büyük takım koçluğu böyle bir şey. sakin kalacak, işinizi yapacaksınız; “birkaç muhabir” olmayacak gündeminiz. derdiniz yalnızca takımınız olacak, duran toplar olacak, orta sahanın geçirgenliği olacak. korkarım ki eğer beşiktaş’a da, trabzon ve başakşehir’e karşı olduğu gibi varlık gösteremeden kaybederseniz, yeterliliğiniz tartışılır. üzgünüm, futbol böyle. türkiye’de de, almanya’da da, ingiltere’de de...''
uğur meleke