kendisini severim, çalıştığı kurumdan da nefret ederim fakat artık çalıştığı kurumdan ötürü mü nedir kendini belli etmemek ya da objektif olmak kıstaslarını tamamen sildi attı diye düşünüyorum. zaten çoğu zaman
twitter ve
facebook üzerinden gelen sorulara
mert aydın ile beraber işlerine geldiklerine göre cevap verdiklerini düşünüyordum. bugün sabah bir konudaki yorumuyla kendisi hakkındaki görüşümü nötr'den negatife geçirmeyi sağladı ve kanalı da değiştirtmeyi başardı.
bugün yayınlanan ntvspor 7/10 programının ilk saatlik bölümünde
* malum dünkü
9 şubat 2014 sivasspor fenerbahçe maçının ardından tüm haber sayfaları hakem
yunus yıldırım'a yükleniyor. ilk gazete de
hürriyet gazetesi ve en üst kısımda 3 adet eski hakeme sormuşlar penaltı ve
egemen korkmaz pozisyonlarını, bu hakemler de penaltı ve sarı kart demişler ilk pozisyon için, ikincisi için ise faul yok ama hakeme gösterilen tepkiye kırmızı kart demişler.
buraya kadar her şey normal zaten sıkıntı yok
* da sen ne diye üstüne bastıra bastıra hem de 2-3 kez tekrar ederek "yani bu haksız bir faul düdüğünün ardından yapılan itiraza haklı bir kart demek oluyor" şeklinde açıklama yapma ihtiyacı duyuyorsun. başka zaman bu pozisyonun benzeri farklı bir takım için cereyan ettiğinde
mert aydın kankinle karşılıklı olarak "hakem pozisyonu saniyeler içerisinde görüyor" demeyi biliyorsunuz. bütün futbol camiası bir adamın üzerine çullanınca sen de düşene bir tekme yabıştırmayı ihmal etmiyorsun bunu da anlamış olduk
ntvspor kurumunun sabah spikeri...
not:
yunus yıldırım'ı günahım kadar sevmem, fakat türkiye'nin her kesiminde görülen "aha suçlu bu öldürün" mantığından ise nefret ederim.