• 44
    los angeles şehrinin nba'deki üvey evladı, dışlanan sipsisi, bir türlü kabul görmeyen damat (?).

    20 yıl kadar önce bursa'daki amcamlara gitmiştik cümbür cemaat. sebebi neydi hatırlamıyorum fakat ortam dün gibi gözümün önünde; kuzenler, amcalar, hala, yengeler vs. kalabalıktık. benden 8 yaş büyük olan gökhan abim o zaman kucağıma bi' basketbol dergisi bırakmıştı. hatırlamıyorum derginin adını, şemalini falan ancak önümde açık olan sayfada "san diego" yazıyordu (bu beyin acayip şey, akılda kalana bakın). bana, "ilerde amerika'ya gidersen nereyi görmek istersin?" diye sormuştu. o zamanlar pek bir şey bilmiyordum dünya coğrafyasıyla alakalı, aklıma ilk gelen cevabı yapıştırmıştım, "niv york!" (cahilim olm o zamanlar, yargılamayın pls). o da bana kontra yapmıştı ben ona sorduğumda, "san diego!" diye. siklememiştim açıkçası muhabbeti, şu sünger toplardan vardı onda, dergiyi bir kenara sallayıp koltukları kale yapmıştık falan fişman. şimdi bi' düşündüm de, şu evde top oynama ritüelinin yaşı yok arkadaş, kaç yaşında olursan ol keyif veriyor.

    neyse.

    peki ben bu ufak anımı niye anlattım? gökhan abim "san diego" dediğinde botlardan, teknelerden, yelkenlilerden falan da bahsetmişti. durun, sövmeyin! geliyorum olaya; 1970 yılında buffalo'da braves isimli bir takım kuruluyor efenim. bu organizasyon kuruluşundan 8 yıl sonra san diego'ya, yeni şehrine taşınıyor (sebebini bilmiyorum fakat muhtemelen pazarla alakalı?). san diego kentinin bir özelliği var; bulunduğu coğrafyada zamanının en önemli liman şehirlerinden biri, belki de birincisi. bilhassa "clipper" adlı bir yelkenli türü için çok büyük önem arz eden bir marinaya sahip (imiş).

    bir türk'e clipper derseniz size muhtemelen şunu verir: http://gss.gs/6Ey.jpg ama biz şu clipper'dan bahsediyoruz: http://gss.gs/NfK (bildiğimiz black pearl of captain jack sparrow aslında)

    denizciliğe bu bebe kadar aşık ve hakimseniz şu noktaya kadar yazdıklarımı biliyorsunuzdur zaten. analım ruh hastası bebeyi: https://youtu.be/wEAGJlOqrRk?t=19 (19. saniye) :(

    konuya dönüyorum; 1978'de san diego'ya taşınan franchise için yatırımcılar yeni bir isim isterler. şehrin clipper geçmişi san diego clippers'ı doğuruverir. 6 sezon boyunca san diego'da varlığını sürdürür clippers. 1984'e geldiğimizde ise franchise'ın yeni sahibi donald sterling organizasyonu los angeles'a, lakers'ın hüküm sürdüğü gondor topraklarına taşır. sterling'in bu hamlesi kendisinin san diego'daki tüm saygınlığını kaybetmesine sebep olsa da donald bey, clippers ismini franchise adı olarak tutmaya devam eder ve böylece los angeles clippers ismi lige dahil olur.

    lac budur.

    kaan kural'ın anlattığı bir hikaye geldi aklıma, takımın ne kadar az bilindiğiyle alakalı; blake griffin clippers tarafından draft edildiği zaman los angeles'a doğru yol almış. o geceyi menajeriyle birlikte bir otelde geçiriyor. akşam yemeği için dışarı çıkıyorlar bir saatte. griffin yemek için oturdukları restoranda bir hanımefendiyle tanışıyor. anlatıyor işte "ben basketbol oyuncusuyum" falan, kadın da soruyor buna "aaa öyle mi, hangi takım" diye, blake "clippers" diyince kadın alaycı bir gülümsemeyle tersliyor bunu "atma, öyle bir takım mı var sanki" diye. gecenin devamında ne olduğunu bilemiyoruz tabii. :)

    henüz nba şampiyonluğu bulunmayan clippers en büyük fırsatı birkaç sezon önce kaçırdı aslında. elde blake griffin, chris paul, deandre jordan, jamal crawford* vs. varken değerlendirmeliydiler imkanı ama iş işten geçti tabii.

    böyleyken böyle dostlar.

    la kısmı bitti. devamı gelecek.

    https://gss.gs/U42.jpg

    edit: ismi minnina düzeltti.

    derleme kaynağı: https://seyler.eksisozluk.com/...inin-ilginc-oykuleri
App Store'dan indirin Google Play'den alın