sözlükte var mı başlık diye aradım, meğer bir yazarımızın nickiymiş. kaldı ki arama yapmadan başlık açmam.
neyse, yazarımız hoşgelmiş, umarım güzel entryler yazar.
bu kelime aslında kolleksiyon olarak yazılmaz mı? "collection"dan yola çıkarak.
ama benim derdim başka. bir futbolsever olarak kolleksiyon yapmak üzerine. kendimce oldukça değerli, manevi olarak elbette, bir bilet kolleksiyonum var. baya eski maçlar var içinde. macarlar musallat oldu mesela, bizi 1984'te 6-0 yendikleri maçın biletine, vermedim. ne vericem.
eski, ama sözlüğün genelinin yaşına göre çok eski sezonlara ait doldurulmuş fikstür kolleksiyonum var.
çok eski tarihlerde oynanmış avrupa kupası maçlarında kendimin yaptığı maç raporları kolleksiyonum falan var. 80'lerin başında veya en baba ortasında oynanmış avrupa kupası maçları. elbette galatasaray yok, başka bir türk takımının ismini örnek olarak yazmayı bile hakaret kabul ederim. ne bileyim, liverpool, bayern münih, ajax gibi takımların maçlarının kadroları, goller falan filan. tamamen liseli işi.
yıllar sonra, 2002'de karar verdim yeniden kolleksiyon yapayım diye. gittiğim şehirlerin takımlarına ait ufak bişeyler biriktireyim diye. ne bileyim çakmak, anahtarlık, bayrak türü. 2002 haziranda güneydoğu turuna çıktım. başladım gezdiğimiz yerlerden bir şeyler toplamaya. adıyaman'a geldim. otelde bahsettim mevzudan, ayarlarız dediler. akşam odanın kapısı çaldı, "abi patron sizi bekliyor". niye lan? bi merak gittim koca otel patronunun yanına. meğer abi adıyamanspor'un başkanıymış. bana da bir bayrak ayarlamış sağolsun. 2 metreye 4 metre. sarı-yeşil, tam ortasında şampiyon adıyamanspor yazıyor. varan-1.
varan-2. urfaya geçtiğimde yine bir esnafa anlattım mevzuyu. usta adam dükkanı kapattı, gel abi seni taraftar derneğine götüreyim dedi. gittik. 8-10 kişi vardı lokalde. hepsi tek tek çay ısmarladı. tecrübeliyim allahtan, ikram edilen her hangi bir şeyi almamak olmaz. içtim bütün çayları. şikayetim yok, çay çok severim. insanımızın yardımseverliği, vericiliği inanılmaz. beş kuruş para almadan bir dolu materyal de verdiler. muhabbet de çok güzeldi yahu.
ama urfa bu kolleksiyon fikrimin bittiği yer oldu. usta, benim vaktim az. nemruta çıkmam, balıklı gölü, birecik'teki kelaynak kuşlarını
* görmem lazım.
taşınma sırasında en çok o sıcacık insanların hediye ettiklerini kaybetmeme üzülmüştüm. usta, düşünsene kocaman
adıyamanspor bayrağım vardı be, kaç kişide vardır. evdeki galatasaray bayrağı bile bu kadar büyük değil. o değil de şampiyon olsak da bayrakları assak yahu.