• 1
    galatasaray'a dair gerçekleştirilen veya gerçekleştirmek istenen veyahut gerçekleştirme ihtimali artık kalmayan hayallerin buluşma noktası.

    her zaman sevinecek yada ağlayacak değiliz bazen ah çekip iç geçirmek lazım be sözlük.vardır herkesin böyle hayalleri... genelde çocukken hayal kuruyor insanlar. büyüdükçe hayal kurmanın kötü birşey olduğu öğretiliyor sana. hayalperest olma diyor herkes. aslında hayal kurmak ve peşinden gitmek o kadarda kötü değil be. bazı hayallerim vardı benimde küçüklüğümde. bilmiyorum nedendir ama gece gece içimi dökmek istedim. belki başkalarınında benim gibi hayalleri vardı bir zamanlar belki hala var bilmiyorum.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    benim baba ve amca futbolcu, dede fanatik galatasaraylı hatta babannem bile*. bu ailede büyüyüp sarı kırmızıya gönül vermemek imkansız. pikniğe gidildiğinde dede, amca ve baba ile birlikte oynanan minyatür kale maçlarında her zaman tek bir isim vardı ağzımda. hagi idi onun adı... onun gibi olmak istiyordum küçükken. boyum uzundu aslında. adımdan dolayı ve vucüdümü iyi kullanmamdan ötürü batugol lakabını takmıştı mahalle arkadaşlarım o zamanlar. düşün batistuta henüz roma'ya transfer olmamış. fiorentina'da grandeyi bekliyor. bierhoff maçlarda altın kafa olarak anlatılıyor. juventus formasını zidane ve davids terletiyor o zamanlar...
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    baba futbolcu diyorum ya, bende o zamanlar sokaktan eve girmiyorum bütün yaşıtlarım gibi. babam işin çakallıklarını biliyor tabi. kaleci olmama izin vermiyor ve maça top götürmem hatta top almam yasak. ''iyi oynadığın için alsınlar seni maça topun olduğu için değil.'' bu cümledir benim spor hayatımı başarıya ulaştıran.
    bir yandan yaşıtlarım arasında destekleniyorum baba tarafından ama diğer yandan sürekli yeteneksiz olmakla itham ediliyorum.. gerek memleketimdeki futbol camiasındaki babamın dostlarına gerek babamla karşılıklı oynarken mahalle arkadaşlarım yanında sürekli dalga geçiliyorum babam tarafından.*
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    gel zaman git zaman babanın herhangi bir desteği olmadan sadece kendi çabamla semt takımının yaz okuluna gidiyorum ve kulüp takımına seçiliyorum.* oynuyorum bir kaç sene ve 10 yaşında sikimsonik bir şekilde taşınacağımız tutuyor atakumdan.. ebesinin gözüne gidiyoruz. yeni durak pelitköy. atakumdan uzaklaşınca futbol olayı bitiyor tabi. yine mahalle aralarına dönüyoruz. ee aileden futbola dair destek yok ne yapacan ? mecbuuuurr... bu dönemlere deir futbolla ilgili babamın aklımda kalan tek cümlesi '' ne yapacaksın çamurda kışta dışarıda futbol oynayıp''
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    taşındığımız sene benim okul kaydımda alınıyor. denizevleri i.ö.o'na geçiyorum. okulda futbol takımı yok. voleybol takımı var ve antrenörü kardeşimin sınıf öğretmeni.. neyse fazla uzatmayacağım artık. o sene voleybola başlıyorum. sabah 8de idman mı olur amk ? oluyor işte. 2 sene sabahın köründe idmana gidiyorum otobüse binip oradan okula oradan eve. aynı zamanda futbolculuk hayalleri devam ediyor ancak okul ve voleybol o kadar enerji sömürüyor ki başka birşeye odaklanamıyorum. mahalle maçları bitiyor, sınıf maçları bitiyor. aman sakatlanırım korkusuna halı sahaya bile gitmemeye başlıyorum. artık ciddi ciddi sporcu olduk sonucta
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ilkokul 4. sınıfta başladığımda voleybola hiçbir amacım yoktu. nasıl başladığımı bile hatırlamam. 7. sınıfa geldiğimde yine anlamadan okul ve kulüp kategorilerinde türkiye şampiyonluğu kazandık. o sene sonunda kafama dank etti.artık voleybolcu olmuştum ve buradan ekmek yiyecektim. hatta çocukken kurduğum galatasaray'da kaptanlık yapma hayalime dahi kavuşabilirdim. bir sene sonra yine okulda türkiye şampiyonu olduk bu sefer kulüpte 3. maçında fenerbahçe'yi 3-0 sopalayarak bronz madalya kazandık ve ben kendimden 3 yaş büyüklerin olduğu milli takım kamp kadrosuna davet edildim. kalbim nasıl çarpıyor. hala saniye saniye hatırlarım daveti ogrendigim anı.artık galatasaray içinümidim giderek artmaya başladı.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    aynı sene sonunda bir gün babamla dışarı çıktığımızda abuk sabuk bir anda babamdan '' galatasaray seni transfer etmek istiyor''cümlesini duydupumda öleceğim sandım heyecandan. ne diyor bu adam dedim. anlamıyorum. galatasaray beni mi istiyor. galatasaray lisesinde okutma hayali var ailemin. sporcular için ozel kontenjanları vardır belki diye ümit ediyoruz. benim içinse okul umrumda değil bırak deseler bırakırım. galatasaray beni transfer etmek istemiş boru mu! ama oluyor mu ? tabiki hayır amk. kulüp okul işini ayarlayamıyor ve bana para vermek istemiyor. hem okul hem orada çekilecek sefalet 14 yaşındaki bir çocuk için fazla ağır geliyor sanırım ki gitmeme izin vermiyor ailem.
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    ilkokul ardından liseye geliyoruz ve bizim başarılı grafik devam ediyor hem bireysel hem takım olarak sivriliyoruz..lise 2.. milan baros'un transfer edilmesinden 1 yada 2 hafta öncesi. galatasarayyurt genelinden yetenekli çocukları toplayıp altyapı organizasyonu kurmak istiyor. bende artık yıldız yaşımı doldurmak üzereyim takıma abilik yapacak birisi gerektiğinden kulübe ve aileme haber salıyorlar. herşey hazır sadece istanbulda ev ayarlayacak galatasaray.. bakırköy doğa kolejinde okuyacağız* ve aylık 500tl harçlık verecek kulüp bize. artık anlaştık haber bekliyoruz ev tutulacak ve gideceğiz.. ama o ne ! bir gün kulüpten telefon geliyor altyapı yatırımında kaynak olmadığı için vazgeçtik diye... nasıl sövüyorum anlatamam. sağa sola o kadar gider o kadar artistlik yapmışım hepsi boşa gitti. transfer suya düştü. aynı zamanda benim hayallerimde. o tarihten 1 yada 2 hafta sonra milan baros transfer edildi tabi :) onun için kaynak bol ***
    -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    iki kere burun buruna geldiğim hayalimi iki kere tam tutacakken kaybettim anlayacağın sözlük. önce galatasarayda oynayıp sonra galatasaray ve milli takım kaptanı olma hayalim vardı.. tıpkı hakan şükür gibi tıpkı kaptan bülent gibi... ama olmadı. umarım yönetici olarak bir gün hizmet edenlerin adının arasında benim ismimde geçer.
  • 3
    guzel baslikmis devami pek olmamis. bugunku spor haberlerini, icinde bulundugumuz mevcut durumu ve yarinlari dusunurken soyle bir hayal olustu zihnimde.

    tarihler 28 haziran carsamba'yi gosteriyor, kurban bayraminin ilk gunu.

    mayis'ta gelen galatasaray sampiyonlugunu takiben 20 yillik esaret sona ermis, baskanlik sistemi hizla yikilmis buram buram cumhuriyet kokuyor sokaklar.

    ve bayram sabahi... uzun suredir zihnime ve kalbime gomdugum, kendime sakladigim inancim ve dogrularim dolayisiyla yillardir gitmedigim bayram namazi icin camide yerimi almisim. cok heyecanliyim, modern bir toplumla inancimizi yerimize getirecegimiz icin, herkes mutlu, birbirine saygi ve sevgiyle bakiyorlar.

    o sirada bir bakiyorum en on safta belediye baskanimiz ekrem bey ve yaninda o da ne, sadio mane. tak tak kiliniyor iki rekat, ve ardindan sadio mane ekrem bey'in elini opuyor, herkes kucaklasiyor ve sevdiklerinin yanina bayrami kutlamak icin birer birer dagiliyorlar camiden.

    tabii bir de bizim aklimizda su soru, acaba firmino transferi ikinci on eleme macina yetisir mi? sevenler yeniden bulusur mu?

    neyse iyi bayramlar efendim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın