6170
renkleri "turuncudan iz taşıyan tok bir sarı ve vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı", kuruluş amacı "ingilizler gibi toplu halde oynamak, bir renge ve isme sahip olmak, türk olmayan takımları yenmek." şeklinde belirlenen türk spor kulübü.
işte galatasaray'ın sözlük tanımı bu şekilde yapılıyor. ama düşününce, galatasaray'ı sadece sözlük anlamıyla tanımlamak tarihine, camiasına ve başarılarına vefasızlık gibi duruyor.
dile kolay 115 yıllık dev bir çınardan bahsediyoruz. bu 115 yılda çok büyük başarılar da kazandı, başarısız sezonlar da yaşadı. yeri geldi 10 yılda 7 şampiyonluk aldı, yeri geldi 14 yıl ligi zirvede sonlandıramadı. bazen sayısız kupayı taraftarına armağan edip müzesine götürdü, bazen hüzne boğdu, gelecekte yine başarılı oluruz diye kendini avutturdu. üzüntüler de gördü, büyük zaferler, mutluluklar da. kızgınlıklar, kırgınlıklar da yaşandı bu kulüpte, yeniden doğuşlar, ayağa kalkışlarda. spor böyledir zaten. kazanmak da vardır işin içinde, kaybetmek de. sporda önemli olan, netice ne olursa olsun dürüst ve temiz kalabilmektir. şerefinle, namusunla, onurunla, tüm benliğinle. galatasaray spor kulübü, hiç kirlenmemiş, kirletilememiştir. taraftarının başını asla öne eğmemiş, yüzünü kızartmamıştır. bu onun en büyük değerlerindendir.
hayranları kadar düşmanları da oldu. sevenleri kadar nefret edenleri de. ama hiç kimse bugüne kadar onu görmezden gelemedi. peki acaba galatasaraylı olmak ne demek?
galatasaraylı olmak demek, 4 sene üst üste şampiyon olabilmektir..
galatasaraylı olmak demek, metin oktay ruhunu nesilden nesile aktarabilmektir..
galatasaraylı olmak demek, gheorghe hagi, claudio taffarel, gheorghe popescu, mario jardel, wesley sneijder, didier drogba ve radamel falcao gibi dünya yıldızlarını ali samiyen'de tribünden keyifle seyredebilmek demektir.
galatasaraylı olmak demek, kopenhag demektir, uefa avrupa ligi kupası kazanmak demektir, arsenal'ı devirip ülkeye avrupa'dan ilk kupayı getirebilmektir.
galatasaraylı olmak demek, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük kulübü real madrid'i dize getirip uefa süper kupasını kazanabilmek demektir.
galatasaraylı olmak demek yıllarca türk bayrağını avrupa'da en iyi temsil eden takımın taraftarı olmak demektir. ülkemizi ortadoğu bataklığına çekmeye çalışanlara inat, batılı bir ülke imajıyla çağdaş uygarlık seviyesinden esintiler sunmak demektir.
galatasaraylı olmak demek, süper lig'de en çok şampiyon olan, türkiye kupası'nı açık ara en fazla kazanan, en çok türkiye süper kupasını alan takım olmanın rahatlığını hissetmektir.. dört yıldızlı olan tek kulüp etiketinin keyfini sürmektir. avrupa'ya en fazla yerli oyuncu gönderip yıldız yetiştirmenin gururunu yaşamaktır. dünyanın en iyi koreografilerini yapabilmektir. bütün dünyanın the hell dediği bir atmosfere sahip olmaktır. dünya birincisi olmanın nasıl bir şey olduğunu tatmış olmaktır.
galatasaraylı olmak;
asla peşini bırakmamaktır. 16 dakika boyunca kalp krizi geçirmeden şampiyon olabilmeyi beklemek ve bunu başarmak demektir.
sonuna kadar mücadele etmektir. teknik direktörsüz kaldığı halde 6'da 6 yapıp şampiyon olmak ve bunu başında hocası olmadan yapabilen ilk takım olmaktır.
ezeli rakibinin sahasında şampiyonluk kupasını kaldırabilmektir.
rakip tanımamak, imkansızı gerçekleştirmek, kimseden korkmamaktır. n.xamax'ı, real madrid'i, juventus'u, manschester united'ı, milan'ı, arsenal'i, monaco'yu dize getirmektir.
tuttuğu takımla gurur duymak demektir.
iyi ki galatasaraylıyım...
işte galatasaray'ın sözlük tanımı bu şekilde yapılıyor. ama düşününce, galatasaray'ı sadece sözlük anlamıyla tanımlamak tarihine, camiasına ve başarılarına vefasızlık gibi duruyor.
dile kolay 115 yıllık dev bir çınardan bahsediyoruz. bu 115 yılda çok büyük başarılar da kazandı, başarısız sezonlar da yaşadı. yeri geldi 10 yılda 7 şampiyonluk aldı, yeri geldi 14 yıl ligi zirvede sonlandıramadı. bazen sayısız kupayı taraftarına armağan edip müzesine götürdü, bazen hüzne boğdu, gelecekte yine başarılı oluruz diye kendini avutturdu. üzüntüler de gördü, büyük zaferler, mutluluklar da. kızgınlıklar, kırgınlıklar da yaşandı bu kulüpte, yeniden doğuşlar, ayağa kalkışlarda. spor böyledir zaten. kazanmak da vardır işin içinde, kaybetmek de. sporda önemli olan, netice ne olursa olsun dürüst ve temiz kalabilmektir. şerefinle, namusunla, onurunla, tüm benliğinle. galatasaray spor kulübü, hiç kirlenmemiş, kirletilememiştir. taraftarının başını asla öne eğmemiş, yüzünü kızartmamıştır. bu onun en büyük değerlerindendir.
hayranları kadar düşmanları da oldu. sevenleri kadar nefret edenleri de. ama hiç kimse bugüne kadar onu görmezden gelemedi. peki acaba galatasaraylı olmak ne demek?
galatasaraylı olmak demek, 4 sene üst üste şampiyon olabilmektir..
galatasaraylı olmak demek, metin oktay ruhunu nesilden nesile aktarabilmektir..
galatasaraylı olmak demek, gheorghe hagi, claudio taffarel, gheorghe popescu, mario jardel, wesley sneijder, didier drogba ve radamel falcao gibi dünya yıldızlarını ali samiyen'de tribünden keyifle seyredebilmek demektir.
galatasaraylı olmak demek, kopenhag demektir, uefa avrupa ligi kupası kazanmak demektir, arsenal'ı devirip ülkeye avrupa'dan ilk kupayı getirebilmektir.
galatasaraylı olmak demek, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük kulübü real madrid'i dize getirip uefa süper kupasını kazanabilmek demektir.
galatasaraylı olmak demek yıllarca türk bayrağını avrupa'da en iyi temsil eden takımın taraftarı olmak demektir. ülkemizi ortadoğu bataklığına çekmeye çalışanlara inat, batılı bir ülke imajıyla çağdaş uygarlık seviyesinden esintiler sunmak demektir.
galatasaraylı olmak demek, süper lig'de en çok şampiyon olan, türkiye kupası'nı açık ara en fazla kazanan, en çok türkiye süper kupasını alan takım olmanın rahatlığını hissetmektir.. dört yıldızlı olan tek kulüp etiketinin keyfini sürmektir. avrupa'ya en fazla yerli oyuncu gönderip yıldız yetiştirmenin gururunu yaşamaktır. dünyanın en iyi koreografilerini yapabilmektir. bütün dünyanın the hell dediği bir atmosfere sahip olmaktır. dünya birincisi olmanın nasıl bir şey olduğunu tatmış olmaktır.
galatasaraylı olmak;
asla peşini bırakmamaktır. 16 dakika boyunca kalp krizi geçirmeden şampiyon olabilmeyi beklemek ve bunu başarmak demektir.
sonuna kadar mücadele etmektir. teknik direktörsüz kaldığı halde 6'da 6 yapıp şampiyon olmak ve bunu başında hocası olmadan yapabilen ilk takım olmaktır.
ezeli rakibinin sahasında şampiyonluk kupasını kaldırabilmektir.
rakip tanımamak, imkansızı gerçekleştirmek, kimseden korkmamaktır. n.xamax'ı, real madrid'i, juventus'u, manschester united'ı, milan'ı, arsenal'i, monaco'yu dize getirmektir.
tuttuğu takımla gurur duymak demektir.
iyi ki galatasaraylıyım...
