fenerbahçe denen örgütün her zaman yaptığı bu sene ise dozajını arttırdığı çok bariz. türk futbolunda lobiler vardır ve bunu en iyi fenerbahçe yapar. daha geçen günlerde selahattin baki denen yöneticileri bu konuda işler yaptıklarını ve meyvelerini yavaş yavaş almaya başladıklarını belirtmişti. başkanları divan toplantısında yeni mhk başkanını savunmuştu.
jorge jesus bu sezon bir maçtan sonra hakemin yanına gidip gözlük işareti yapıp baya bir laflar etmişti. avrupa maçından sonra türk futboluna ithamlarda bulunmuştu. bakın aynıları terim'in başına geldi. hatırlayın hocanın içerde 2-0'dan 2-2'ye gelen fenerbahçe derbisinde fırat aydınus'a söylediklerinden sonra aldığı cezayı ve avrupa'da bir schalke maçından önce söylediklerinden sonra aldığı cezayı. gerçekten tam bir utanmazlık.
fenerbahçe lobisi her daim çok güçlü oldu bu ülkede. galatasaray ise tüm bu olanlara rağmen en başarılı olmayı her zaman başardı. çünkü kulüp kültürü başarı endeksliydi ve sarsılmaz derecede güçlü kökleri vardı. bu dediğim bir kültür.
tff'si mhk'sı ve tff kurulları fenerbahçeli beşiktaşlı insanların güdümünde. spor medyası da öyle. görüldüğü üzere biz yine tek başımızayız. kenetlenmemiz lazım. ilk mağlubiyette ne hoca kaldı ne yönetim ne futbolcu. onların yapmak istediği de bu zaten. başarısız olduğumuz sezonların hepsinde kırk parçaya bölünmüştük. hani derler ya "türk'ün türk'ten başka dostu yokturdur" diye. bizim de bizden başka kimsemiz yok.
(bkz:
kenetlenin başka galatasaray yok)