*

  • 1
    var böyle bir durum. neredeyse her fm oyuncusu yapar bunu. misal, vizelere 2 haftam kala, şöyle sağlam bir girişeyim dedim fm'ye. bi depolayayım, sonra 10 gün bırakacaz nasılsa. efenim, benim fm'ye sağlam girişmem demek, günde 6-7 saat fm oynamam demek, tabii işim olmazsa. 2 gündür işim yok allaha şükür. cipsim yanımda, suyum falan depolu halde, 6-7 saat fm oynuyorum.

    oha diyenleriniz olacaktır, ancak öncelikle her continue'ya bastığımda başucu kitabımı okuduğumu söylemem lazım. fm'nin böyle de bir kültürel yönü var. mesela her maçta en az 10 sayfa okuyorum. neyse, hava yapmiyim şimdi. * *

    dediğim gibi, çoğumuz transfer dönemi yakınsa, tuvalete bile gitmeyiz fm'de. ben de onlardanım. ama benim olayım daha farklı. bende biraz ticaret var yahu.

    her ocakta, sözleşmesi bitecek "sağlam" futbolculara imza attırırım, ihtiyacım olmasa bile... maksat hem şişkin kadro, hem de adamı kaçırmamak. aldığım her free adamı, devre arası ya da sene sonu satarım ve yenilerini alırım. haa tabi bazen yapmam bunu. öyle bir oturur ki adam takıma, satamazsın. ama yerine altyapıdan adam çıkınca, insan satıyor çift hanelere, neapsın deymi?

    sonuç: sevgili sözlüğüme ilginç bir fm jargonu katmış olmak değil tabii, sonuç 60 milyonluk transfer bütçesi... lakin, hiçbir yerde adama ihtiyaç yok sözlük. siz siz olun yapmayın.
  • 2
    çok zordur bunu yapabilmek.özellikle fm 2010 da adam satmak zor bi olay haline gelmiş , mesela oyunumda baros 30 yaşına geldi ve satılık listesine koydum. değeri 7 milyon euro olmasına rağmen alıcı çıkmayınca 2,5 milyon euro dan kulüplere önerdim, satamadım. çünkü diğer kulüpler oyunda acayip cimridir altı üstü 2,5 milyon euro vercekler 48 ay da ödemek istiyorlar bu parayı. öyle paranın bereketi mi olur len dalga geçiyorlar resmen.
App Store'dan indirin Google Play'den alın