*

  • 7
    2015-2016 sezonu itibariyle, euroleague'de gorev yapmis olan 24 genel menajerin tamami tarafindan final four'un adayi olarak gosterilen takim. cidden avrupa'da inanilmaz bir seviyede oynuyorlar. dis oyunculari topa baski yapamayan bir takim icin muhtesem oynuyorlar hatta. top 16'da icinde yer aldiklari gruptan ilk 2 sirada cikacagina da kesin gozuyle bakiliyor. nba'de tutunamamis oyunculara sinif atlatip, onlarla ilerliyorlar. koçlari da obradoviç oldugu icin hemen hemen her oyuncu fenerbahçe takiminda oynamak istiyor.

    3 sezon oncesine kadar da deli gibi para harciyorlardi ama surekli tokat manyagi oluyorlardi avrupa'da. oyle ki top 16'dan oteye hic gecememislerdi. simdi durumlari bambaska. kendi salonlarini yaptilar, mali gucleri ve obradovic faktoruyle cok iyi bir kadro olusturdular. soru isareti olan transferleri, ki bobby dixon, pero antic ve udoh bunlar arasinda sayilabilir, muthis katki sunuyorlar. dilerim oyle bir sey olmaz ama bu sezon euroleague'i kazanmalari icin her sey var ellerinde. fakat daha da onemlisi su ki, fenerbahce artik avrupa'da "favori" konumunda. atasehir'de ulker'in yaptigi salonlarinda en son ne zaman bir avrupa kupasi macini kaybettiklerini hatirlayamiyorum ben. maclara oyle bir basliyorlar ki, rakip takim kim olursa olsun, fenerbahçe'den çekiniyor. mali sorunlari da yok, organizasyonel sorunlari da. surekli bok atmak yerine biraz da ornek almak gerekiyor.
  • 12
    ligdeki deplasman maçlarını zorla kazanan takım. tamam bizim deplasman performansımız kötü ama şanssızız da. 4 yenilgisi var fener'in ama 2 maçlarını 1 farkla kazanmış bu arkadaşlar. saha avantajının önemi bu kadar ortadayken bizim adımıza şanssızlık bu maçları kaybetmeyişleri.

    not: yeni giresun maçında bogdanovic ortasahadan attı mesela.

    https://www.youtube.com/watch?v=MYZ0mCsyyXM
  • 13
    bu takım iyi takım eyvallah da, taraftarı çok kötü be arkadaş! geçen gün bunlarla yaptığımız ve sonucunda kaybettiğimiz maç sonrası ekşi'deki yorumlara bakayım dedim. bir de ne göreyim?! ortalık leş gibi kibir kokuyor. neymiş efendim euroleague takımına karşı eurocup takımı oynuyormuş. sonuç normalmış. yok efendim euroleague'nin açık ara favorisine karşı maça çıkabildiğimiz için kendimizi çok şanslı hissetmeliymişiz. böyle fırsat kolay kolay gelmezmiş. yok efendim 9 sayı farkla kaybetmek çok büyük bir başarıymış bizim için, yatıp kalkıp onların yorgun olmasına dua etmeliymişiz. yok efendim bizi odeabank diyerek küçümsemeler. bu böyle uzar gider. arkadaş bu ne kibir yahu? gören de birkaç sene öncenin fenerbahçe'si, bugünün ülkerspor'u ile değil de harlem'le falan maç yapıyoruz sanacak. oğlum siz ülker'le birleşmeden önce kim tanıyordu lan sizi avrupa'da? avrupa'yı geçtim, türkiye'de bile doğru düzgün başarınız yoktu. ha bunlar ülker'le birleşince de öyle hemen başarılı olamadılar zaten. birleştiler yetmedi, salon yaptılar yetmedi, en sonunda ülker iyice eşşeğin şeyine su kaçırıp son 2 sezonda varını yoğunu fenerbahçe'ye akıtarak hayvani bütçeler yarattı. ancak bu şekilde avrupa'da tanınan bir takım olmayı başarabildiler. tabi bu kadar hayvani bütçelere rağmen 1 adet de şampiyonluğumuzu çaldılar da neyse o konulara şimdi hiç girmeyelim.

    tabi 100 küsür yıllık tarihlerinde ilk defa avrupa'da büyük bir başarı elde edebilme ihtimali oldukça yüksek olan bir takıma sahip oldular. dolayısıyla hazır fırsat bu fırsat deyip 100 yıllık komplekslerini, nefretlerini kusmuşlar adeta ekşideki o maç başlığında. bunu çok net olarak görebiliyoruz ki bu benim adıma gayet güzel bir manzaraydı. açıkçası sinirlenmekten ziyade bu zavallı vaziyet karşısında bir kez daha fenerli olmadığım için sevindim. zira bu 100 yıldır avrupa arenasında hep galatasaray'ın gerisinde kalmışlığın verdiği eziklik psikolojisinin yansımasıydı o tükürük saçan entry'ler. bakın güzel kardeşlerim. bu takım gün geldi gökseninli, cevherli, tutkulu, andricli, shippli kadrosuyla euroleague'in namağlup takım cska'yı devirdi, avrupa basketbolunun en güçlü ekiplerinden olan olympiakos'u salona gömdü. hatta senin milyon euro'luk takımını 6 kişiyle devirdi, 17 sayı fark atıp adeta yürüyerek devirdiği oldu. bu öyle parayı basıp alabileceğiniz türden bir şey değildir yani anlayacağınız. bu ruh başkadır. öyle 1 sene katılamadık diye çiğneyemezsiniz. ayrıca darüşşafaka gibi saçma sapan takımların bile parayı basıp katılabildiği bir lig haline gelmiş euroleague. çok da şey yapmayın yani. *
  • 16
    bence artık, "işin içine ülker girmeseydi ohoooooo..." muhabbetini bırakıp gerçeklere gözümüzü kapamaktan vazgeçelim. kardeşim sen istediğin kadar ülkerspor real madrid'i yendi de, istediğin kadar o bütçe bizde olsaydı de, gerçek aynı. kazanan kazanır, kaybedenin daima mazereti vardır. bu fenerbahçe olduğu için can sıkıyor ama bu adamlar euroleague final fourunu kazanınca o kupa fenerbahçe müzesine gidecek, yıldız holding binasına değil. uzun lafın kısası sen fenerbahçe den küçük camia değilsin kardeşim. artık bırakalım bu ülker olmasaydı muhabbetini de kendimize ülker gibi bir sponsor bulmak için ne yapabiliriz ona bakalım.
  • 17
    oncelikle isminde ülker olmayan takim. bizim takimimizin isminde sponsor var. onlarin yok. ve onlarin butcesi bizimkinin uc kati. gerçeklere gozumuzu kapatmanin alemi yok. fenerbahçe galatasaray'dan kat be kat iyi yonetiliyor basketbolda. sezon ortasi oyunculari paralarini alamadigi için birakip gitmiyorlar mesela. maaslar odenemedi diye bir sey duymuyorsunuz. maclari zorunlu olarak 6 kisi oynamak zorunda kalmiyorlar asla.

    bugun turkiye ve avrupa'da, fanatik galatasarayli olanlar hariç, hangi oyuncuya sorarsaniz sorun galatasaray yerine fenerbahçe'de oynamak isteyecektir. organizasyonuyla, salonuyla, ekonomik gucuyle, euroleague a lisansiyla ve zeljko obradovic faktoruyle istisnasiz her oyuncu ayni parayi teklif eden galatasaray ve fenerbahçe arasinda fenerbahçe'yi tercih eder. hatta bir çogu fenerbahçe daha azini verse dahi oraya gider. bunu degistirecek bir yonetim akli gelmedikçe de bir bok olmaz bizden.
  • 18
    bakarsan bağ oluyor, bakmazsan dağ oluyor işte. geçen sene trabzon'da hem fenerbahçe'yi hem de galatasaray'ı izleme imkanı bulmuştum. galatasaray'ın görüntüsü tam bir çöplüktü, rezillikti. şakşakçı elemanları geçtim benchde bile adam yoktu, ısındırmayı sinan güler yaptırıyordu. fenerbahçe ise tam tersi bir kamyon adamla gelmişti. oyuncuları el üstünde tutuyorlardı.

    şu ergin ataman gibi bir potansiyeli harcayan yönetimin ben ta içine tüküreyim.
  • 19
    işin içine ülkerin girmesi dengeleri değiştirdi evet ama bir de kendimize bakmamız lazım.

    adamların sponsoru olan ülker önce euroleague lisansı sahibi ve birleşmeden önce 4 yıl üst üste şampiyon olan takımını gitti fener ile birleştirdi. stad yaptılar bildiğin feneri paraya boğdu. adamlar ne kadar lazımsa fenere hep fazlasıyla verdi. fenerin öyle bir durumu var. ülker vermedi limak ile nihat özdemir var. onlar da mı olmadı ferit şahenk var o da mı olmadı zamanında acıbademleri vardı şimdi çalıkları var hepsini geçtim koç var abi adamların yanında. bu adamlar bir destek verdiler mi kulüp el üstünde tutuyor bunları. her branşlarında her takımlarına ayrı ayrı sponsor olabiliyorlar. bu adamların bütçeleri milyarlarca dolar. yani takımları için verdikleri 10-20 m€ luk sponsorluklar adamları bitirmez.

    kabul ülkerinki çok ekstrem bir destek adamlar stada sponsorluk verdiler onu da utana sıkıla yaptılar. öyle bir şey ki yani biz parayı verelim ama adımızı kullanmayına getirecek kadar destek veriyorlar.

    gelelim canım galatasaraya. bu kulübe yıllık 10 m€ dan göğüs sponsoru olacak zengini yok mu? hem kendi tanıtımı hem de bağış gibi düşünürsen ederinin üstünde para veren olmaz mı? olur kimler kimler var. koskoca enka var zamanında moskovada bir deplasmana gelen galatasaray için şantiyeyi kapatıp isteyen herkes galatasarayın maçına gidecek diye koca bir deplasman oluşturmuşlar *. ünal başkan var pegasus var var oğlu var. ama sponsor olan var mı? yok. peki bu adamlar galatasaray gibi bir markanın sponsoru olmak istemezler mi bence isterler. ben şahsen onların yerinde olsam isterdim. ne bileyim en basit tribün sponsorluğu forma sponsorluğu basket takkımına isim sponsorluğu gibi basit şeylerle bile destek olurdum.

    ama olmuyorlar. nedeni basit galatasaray lisesi. sen ne yaparsan yap bırak el üstünde tutulmayı senin takımının taraftarı bile iplemez seni. türk telekom güzel bir rakama stada isim verdi o stadı tt arena demeyelim diye hepimiz bir yerlerimizi yırttık neeemiş ali samiyen stadı orası türk telekom dememeliyiz. zaten ilk zamanlarda adnan polat ile de baya davalık oldular. ben olsam seyrantepeyi aslantepe yapacağıma komple samiyen olsun diye uğraşırdım. ali sami yen ismi çok güzel. bildiğin güzel lan hani ali sami ya da soyadı olan yen i başka isimlerle soyadlarla birleştir bu kadar güzel olmaz. geçtim bunu kulübümüzün kurucusu hepimizin saygı duyduğu ileri görüşlü adam. tabi ki kendisini onurlandıracağız. ama bunu sponsorları kaçırmadan yapmamız lazım. ali sami yen spor kompleksi gerçekten olumlu. bölgeye de ali sami yen diyebilirdik. mahalleye de . mesele değil ama sponsorumuzun adını silmeye çalışırsak kimse sponsor olmak istemez.

    sonra basketbol sponsorları. galatasaray medical park oldu galatasaray liv hospital oldu şimdi de odeabank. eyvallah bu adamlar çok yüksek rakamlar ödemiyorlar belki sponsorluk bedelleri için ama olan bu. kimse çıkıp vermiyor ki yıllık 10-15 m€ isim hakkı için. ne olacak sen sana geleni el üstünde tutacaksın ki adam sana değer verdiğinde karşılığını bulabileceğine inanacak. bugün koskoca galatasaray futbol takımının forma sponsoru dumankaya. onu geçtim avrupada farklı türkiyede farklı sponsorlarla oynuyoruz. neden çünkü thy çok umursamıyor takımlarımızı . diyor ki sizi zaten ipleyen yok. avrupa maçlarınızda ben olayım forma sponsorunuz sizi bedava götürüp getireyim. maksat adım duyulsun. boşvermişim türkiye ligini. ha bu thy chelseaye göğüs sponsoru olmak için kendini yırtmıştı. ispanya ligindeki bütün maçlarda kale arkalarında logosu var. geçtim hepsini marsilya gibi bir takımın formasında poponun azcık üstünde var thy. bildiğin marsilya ile dandirik bir köy takımı oynarken thy oluyor sponsoru. senin şampiyonlar ligi takımında oynamıyor. dumankayayı eleştirmiyorum burada yönetimi eleştiriyorum. her yıl yüzbinlerce forma satan bir takım lan bu. lan şimdi tekrar küfür etmek istemiyorum ama arabistana geldiğimden beri en az 20-30 tane galatasaray formalı adam - çocuk gördüm. fenerli de 3-4 ü geçmiyordu. burdaki araplar galatasarayı biliyor. cezayire gittiğimde fifa oyunnun kapağında gs formalı sneijder vardı. hangi ülkeye gidersen git galatasaray formalı insan görme şansın var. ee yüzbinlerce insanın göğsünde kim yazmak istemez ki. ama nerde bizim yöneticilerde o çap. kulüpten önce yöneticilerin ve genel kurul üyelerinin götünün rahat etmesi gerek. yemişim kulübü (!)

    tekrar gelelim konudan biraz saptım taraftarı eleştridim şimdi neden mi galatasaray lisesi burada baş aktör. çünkü galatasaray lisesinden çıkan onlarca zengin kulübe sponsor olmak yerine kulübün onlara sponsor olması için uğraşıyor. bu uğurda mücadele edecekler yönetiyor kulübü. dursun gelir gelmez galatasaray adasını sosyal tesise çevirdi. lan işlet orayı işte. koskoca galatasaray kulübü lokantayla mı uğraşacak diyen taraftarımıza sesleniyorum. evet uğraşacak. bir yerden 3 lira para gelecekse uğraşacaksın. ulan millet senin adanın bulunduğu yerin aşağılarında senin manzarının onda birini milyonlarca liraya işletiyor sen istanbul boğazının ortasındaki yeri kendine tesis ediyorsun. yap orayı işte güzel güzel mekanlar. biz alalım kız arkadaşımızı akrabamızı boğazın ortasında kulübe para kazandırmanın mutluluğu ile harcayalım doya doya.

    yine saptım konudan çünkü koduğumun çapsızları yüzünden nereden girersen sonsuza kadar gidiyorsun. inan kıraç kulüple ilgili her şeyde ortaya çıkıyor değil mi ? yönetiyor seçiyor seçtiriyor. bir gün siz galatasarayın formasında sağında solunda önünde arkasında kıraça ile ilgili bir şey gördünüz mü ?hayır. peki diğer galatasaray liselilere ait herhangi bir şey ? hayır. bu adamlar neden sponsor olmuyor. neden milyonlarca euro saçıp kulüpte el üstünde tutulmak istemiyor. çünkü zaaten kulüp onların. diğerleri de ne yaparsa yapsın asla değerlerinin gösterilmeyeceğini biliyor.

    velhasıl çok uzatmaya gerek yok. bir gün çıkar da galatasaraylı iş adamları kardeşim bu kulüp madem bizim al benden 500 bin dolar hasan getir 500 bin sen de senin baban zengindi sen 1 milyon getir alın kardeşim biz gsyiad mı ne oluşumsa topladık size bu yıl 10 m€ göğüs sponsoru oluyoruz derlerse o zaman dururum. çekilir köşeme otururum. ama çıkıp da biri elinde bileklik hadi galatasaray taraftarı bakın seneye basketbol şubesini de küçültecem. tam istediğiniz gibi vizyonsuz bir kulüp oluşturacam. bunun için bizim cebimizden çok şey çıkmasın derse orada dururum işte. sen bu zihniyetle tabi ki fenerbahçenin başarısını izlersin. adamlar başarısız olurken bile yüksek bütçeyle başarısız oluyor. senin takımın ise hep daha mütevazi bir şekilde mücadele etmeye çalışıyor. basketbol takımı onca zorluğa rağmen ayakta durmaya çalışırken genel kurulun ortak fikri bu takımın gereksizliği. sen istediğn kadar fenere bok at bugün basketbol takımları o camianın gururu. belki seneye bizim takım da euroleague de mücadele edecek ama öyle şaşalı sponsorlarla değil yine dişiyle tırnağıyla. ve bu hep böyle devam edecek.

    üzgünüm ki biz fenerbahçeden daha büyük ama aynı zamanda daha küçük kulübüz. büyüklüğümüz taraftarımızla küçüklüğümüz de yönetimlerimizle.
  • 21
    real madrid'i 3-0'la süpürdüler.

    yıllardır bok atarız ülker'le birleştikleri için. önceleri takımın isminde ülker olmasına bok atardık, son yıllarda bizim takımın isminin yalnız yazıldığını hatırlamıyorum. sonradan anlaşıldı ki avrupa basketbolu sponsorlar olmadan mücadele edilebilecek bir yer değilmiş. doğru olanı güçlü sponsorlarla uzun süreli anlaşmalar imzalamakmış. aslında bunu bizim değil yönetimin farketmesi gerekiyordu ama hakan üstünberk sonrası gelen birilerinin eşi, dostu olan yada lise ile bağı olan yöneticiler bol sıfırlı maaşlarından başka bir şeyle ilgilenmediler. dahası çoğu kez ergin ataman ve takımına yarardan çok zararları oldular.

    iki sezondur fenerbahçe basketbol takımı mükemmel yönetiliyor. dünkü başarılarından sonra bütçe üzerinden eleştirilmesi çok saçma bir durum. galatasaray'ın marka değeri fenerbahçe'den daha mı az sanki. tam tersi bizim marka değerimiz çok daha fazla. bu durumda rakibin bütçesine bok atmak yerine biz neden böyle bütçeler yaratamıyoruz onu tartışamız lazım. rakip avrupa'da şampiyonluğa koşarken bizim başkanımız olacak şahıs genel kurulda basketbol bütçesini daha da küçültmekten bahsediyor. asıl konuşmamız gereken mesele bu.

    bir de obradovic bizi abdi ipekçi'de yenemiyor meselesi var. tamam yarıştığımız bütçeler, yaşadığımız sorunlar falan düşünülünce başarıdır bu ama konumuz bu değil ki? adamlar avrupa şampiyonluğuna koşuyor, sen tutup puhahah bizi sahamızda yenemiyorlar diyorsun. bu çok afedersiniz fenerbahçelileşmektir. zira biz futbolda 2000 yılından beri avrupa başarılarımızdan bahsederken fenerbahçe taraftarı hep kadıköy'de bize karşı yenilmemekten söz etmiştir. ben arada bir fark göremiyorum.

    yaşadıkları başarı çok açı söyleyim bana koyuyor. ancak sırf bu yüzden başarılarını saçma sapan argümanlarla eleştirmem. fenerbahçe gibi bir camia herhangi bir spor dalında avrupada başarılı oluyorken biz neden bu haldeyiz onu sorgularım.
  • 22
    tebrik edilmesi gereken takımdır. aziz yıldırım'dan nefret ediyorum, fenerbahçe'den hoşlanmıyorum, aziz yıldırım gittikten sonra fenerbahçe hakkındaki görüşlerim netleşir ama aziz yıldırım fenerbahçe'sinden nefret ediyorum. ancak bu takım alkışı hakeder. yaptığı sponsorlukta doğrudur. paran varsa rekabetçi takımlar oluşturabiliyorsun. euroleague'i alan kadın takımımız. alba torrens'ler, sancho lyttle'ler kalite kokan basketbolculardı. nasıl aldın bu oyuncuları? para vererek. yürek, savaşma, mücadele tabi ki önemli ama sen herşeyi buna yıkarsan hamza olursun en fazla.

    neyse, bütçe yaratmamız lazım bizim fenerbahçe erkek basketbol takımı gibi. obradovic avrupa'nın en büyük koçu evet ama bizim de ergin ataman'ımız var. galatasaray takımı için en büyük koçtur hoca. ama ellerindeki malzemeye bakmak lazım.

    şu takımda bogdanovic, vesely, udoh gibi adamlar var. yıldız adamlar yani. datome, kalinic falan saymıyorum ki o kalinic real madrid eşleşmesine kadar sürekli eleştirildi ama adam basketbolcu ve doğru zamanda çıktı ve işini yaptı yani. biz bütçe kısıcaz falan diyoruz saçma sapan.

    final four sonrası şampiyon olurlar mı bilemiyorum. final maçına kadar desteklerim fener'i ben ama devamında galatasaray damarım istemez almalarını. ligi de alacaklar büyük ihtimalle. zaten almalılar da. kadro farkı var bizle fener arasında. galatasaray'ın yedek uzunu bernard james olmamalı mesela. veya ya tutarsa diye alınan dorsey olmamalı. para harcadıkça istikrarlı adamları alabiliriz.
  • 23
    büyük işler başarmaktalar 2 yıldır. kendilerini tebrik ediyorum ama biz eurocup'a bu kadar yaklaşmışken kendileri euroleague'i almamalı. onda da ilklerin takımı biz olmalıyız, tıpkı bayan basketteki gibi. yani tamam tebrik ediyoruz ama onun da bir sınırı var. *

    bu sene* cska ile final oynayacağını ama onda da klasik loserlığıyla kaybedeceğini düşündüğüm takım.
  • 24
    elmayla armutu karıştırmayalım. ülker 2006'da kendilerine sponsor olmamıştır. şampiyon takımı altın tepside sunmuştur. ki ülkerspor o yıl efes'i 4-0'la ezmişti. sporun ruhunda yok böyle birşey. ülker isterse 50 milyon euro versin fenerbahçe 2007 ve 2008'de şampiyon olamazdı. koskoca bayern münih bile neredeyse 4 yıldır bu işlerin içinde ve alman liginde bir kere 2014'te olabilmiş. kolay değil öyle. fenerbahçe'nin yaptığı merdivenleri uçarak çıkmak. "biz kendimize bakalım, adamlar buldu parayı, çıktı f4'e biz hala böyle bir sponsor bulamadık" deniecek kadar
    masum değil. hani darüşşafaka olabildi mi şampiyon, cska moskova aldı mı eurolig'i? bunların yaptığı işi kitabına uydurmak. bilmiyorum bana doğru gelmiyor. başarılarını görmezden gelecek değilim. eurolig'i de eninde sonunda kazanacaklar. ama normal bir planlamayla şu an gelecekleri nokta bu değildi. o yüzden kerameti büyük kulüp olmalarında aramasınlar. her işin katakullisini bilen aziz başkanlarında arasınlar.
  • 25
    --- alıntı ---

    bu yıl final four’a gelmenin maliyeti 28 milyon euro’ymuş.
    elde edilen gelir ise 13 milyon euro..
    (*) “dört yıl için yaptığımız harcamaya bakarsanız 120 milyon euro . elde edilen gelir ise 60 milyon euro.”
    arada büyük bir fark var.
    (*) “hiç bir kulüp bunu kaldıramaz” diyor.

    --- alıntı ---

    son 4 senede 120 milyon euro harcamış kulüp. nba takımı gibiler maşallah. bu harcanan paraların türk basketboluna dönüşü de totalde 1 saniye bile yarı finalde oynamayan 3 tane türk basketbolcusu olan bir takım yaratmak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın