1797
bu yıl futbol dışındaki branşlarda başarılı olamayabilirler ama galatasaray'ın -bakın burası büyük harflerle- spor kulübü olduğunu bilecek kadar bu kulübe hakim olan yönetimdir.
azıcık galatasaray spor kulübü tarihine hakim olan birisi bu takımın futbol ve basketboldan ibaret olmadığını bilir. bilmeyenler en azından ruşen eşref ünaydın'ın "galatasaray ve futbol" kitabına göz gezdirirse, bu kulübün ülke ve sporla ilişkisini anlayabilirler. bilgi kıymetlidir, popüler olan cümlenin aksine gerçek bilgi mutluluk getirir ve insana öğrenmesi gereken ne çok şey olduğunu hatırlatır.
futbol dışındaki diğer branşlarda salonda herhangi bir müsabaka izlerseniz spor ve olimpiyat ruhuna daha hakim olabilirsiniz. bu kulüp her branşta sporcu yetiştirmek ve o branşa ilgi çekerek lokomotif olmak zorundadır. diğer branşlarda güçlü olmadığınızda yaşanılan hakem katliamları saymakla bitmez. herkes erkek basketbol takımının bu yıl kötü olduğunu bilir ama her maç hakem katliamları yaşandığından haberi olmaz çünkü popüler olan sonuçtur. her maçta erden timur'un kulübümüzün hakkını savunmak için hakemle ve rakiple tartışmak zorunda kaldığını bilmezsiniz. geri kalmış bir toplumda ileri gitmek isteyenler her zaman paçalarından tutulup aşağılara doğru çekilir. hele ki güçlü kadrolar kurmazsanız sizi alaşağı ederler. türkiye cumhuriyeti her anlamda olduğu gibi spor konusunda da geri kalmış kısır bir ülkedir. ancak galatasaray bu ülkenin her konuda daha açık fikirli düşünen ve ülkenin dünyayı takip etmesini sağlayan camiasıdır. burada sığ düşüncelere yer yoktur.
amatör branş diye bir şey yoktur. spor spordur ve galatasaray bir spor kulübüdür. faaliyetteki her sporla ilgilenen şu an bir çok sporcu vardır ve onların aileleri vardır. bu kişilere saygısızlık yapmamak ve her branşa en büyük yatırımı yapmak gerekir. her branşa yatırım yapılırken vasat yabancılar yerine ülke çocuklarına imkan sağlamak ve onların dünya çapına gelmesini sağlamaya çalışmak bu kulübün boynunun borcudur.
popüler olan göz önündedir ama her zaman en iyisi değildir. sayın başkan ve yönetiminin de bu fikirlere sahip olduğundan emin olduğum için, içim çok rahat.
azıcık galatasaray spor kulübü tarihine hakim olan birisi bu takımın futbol ve basketboldan ibaret olmadığını bilir. bilmeyenler en azından ruşen eşref ünaydın'ın "galatasaray ve futbol" kitabına göz gezdirirse, bu kulübün ülke ve sporla ilişkisini anlayabilirler. bilgi kıymetlidir, popüler olan cümlenin aksine gerçek bilgi mutluluk getirir ve insana öğrenmesi gereken ne çok şey olduğunu hatırlatır.
futbol dışındaki diğer branşlarda salonda herhangi bir müsabaka izlerseniz spor ve olimpiyat ruhuna daha hakim olabilirsiniz. bu kulüp her branşta sporcu yetiştirmek ve o branşa ilgi çekerek lokomotif olmak zorundadır. diğer branşlarda güçlü olmadığınızda yaşanılan hakem katliamları saymakla bitmez. herkes erkek basketbol takımının bu yıl kötü olduğunu bilir ama her maç hakem katliamları yaşandığından haberi olmaz çünkü popüler olan sonuçtur. her maçta erden timur'un kulübümüzün hakkını savunmak için hakemle ve rakiple tartışmak zorunda kaldığını bilmezsiniz. geri kalmış bir toplumda ileri gitmek isteyenler her zaman paçalarından tutulup aşağılara doğru çekilir. hele ki güçlü kadrolar kurmazsanız sizi alaşağı ederler. türkiye cumhuriyeti her anlamda olduğu gibi spor konusunda da geri kalmış kısır bir ülkedir. ancak galatasaray bu ülkenin her konuda daha açık fikirli düşünen ve ülkenin dünyayı takip etmesini sağlayan camiasıdır. burada sığ düşüncelere yer yoktur.
amatör branş diye bir şey yoktur. spor spordur ve galatasaray bir spor kulübüdür. faaliyetteki her sporla ilgilenen şu an bir çok sporcu vardır ve onların aileleri vardır. bu kişilere saygısızlık yapmamak ve her branşa en büyük yatırımı yapmak gerekir. her branşa yatırım yapılırken vasat yabancılar yerine ülke çocuklarına imkan sağlamak ve onların dünya çapına gelmesini sağlamaya çalışmak bu kulübün boynunun borcudur.
popüler olan göz önündedir ama her zaman en iyisi değildir. sayın başkan ve yönetiminin de bu fikirlere sahip olduğundan emin olduğum için, içim çok rahat.
