• 1
    türkiye'nin ilk çim halı sahasını istanbul eyüp'te (ayvansaray'da denebilir, topkapı'dan haliç köprüsüne gelirken sağdaki dinarsu tesislerinde) açmıştır. sene 1986. sanırım dinarsu'nun kendi üretimi değildi o saha, emin değilim.

    genciz o zamanlar, meraklıyız futbola. internet falan yok tabii, kolay bilgi gelmiyor dünyadan. ama takımlarımızın devre arası kamplarında almanya'da salon futbol maçları yaptığını biliyoruz. resimlere bakıyoruz zemin çim gibi bir şey ama değil. nedir acaba bu?

    dediler ki, dinarsu halı saha açmış. hatta o zaman sanırım suni çim deniyor. neyse, gidelim oynayalım, nasıl bir şeymiş bu. yer bulmak ne mümkün. ama bir gece gidip maç izledik. illa oynamamız lazım.
    sonra bizim amaçsız erol oraya abone olan birlerini buldu, onlarla maç yaptık.
    amaçsız erol konusunu ille anlatmam lazım, en sonda. neyse, semt adına gidip ilk maçı yaptık. o zamanlar toprak sahada oynuyorum, çim sahada yılda belki bir kez oynuyorum. usta, nasıl hoşuma gitti biliyor musun, yok böyle bir şey. bildiğin çim gibi, top toprak sahadaki gibi önünde zıplamıyor, topu yerden nereye atarsan oraya gidiyor. müthiş bir şey. ilk tanışmam böyledir halı sahayla, en son oynamam da bundan bir kaç saat öncesine dayanır.

    halı sahayla tanıştık ama uzun süre düzenli oynayamadım. o zamanlar top oynuyoruz tabii, halı sahaya para vermiyorum. iddialı bir maç falan olursa arkadaşlar gelip evden alıyorlar, halı sahayı ödüyorlar, yemek ısmarlıyorlar. o yüzden her maça çağırmıyorlar. ne zaman çaptan düştük, o zaman para verip oynamaya başladık.

    yukarıda bahsettiğim amaçsız erol, bizim semtin bir çocuğuydu. zeki mi, kurnaz mı, aptal mı hala bilinmez. enteresan adamlar tanır, bilinmesi gereken bir çok şeyi bilmezdi. ismini de yine bir futbol maçında aldı erol. çıkmaz sokakta kan gövdeyi götüren acayip iddialı bir minyatür kale maç sırasında, bütün rakibi çalımlayıp boş kaleye golü atmadı bu. olum erol niye golü atmadın. cevap : atsam noolcak, atmasam noolcak. ismi yakışmış di mi : amaçsız erol.

    bir dönem semtin takımı akasyaspor'un maçlarını bağlayan adamdı. kendi de biliyordu ki, maçları bağlamazsa oynatmayacağız. öyle yerlerde maç bağlardı ki hep "ulan yalandır, boşuna gidiyoruz" diye giderdik. vefa stadı, eyüp stadı, kumkapı cinci sahası, zuhuratbaba gibi herkesin oynayamayacağı yerlerde mahalle maçı bağladı bu erol. hele şeref stadı'nda sayesinde maça çıktığımı unutamam.
App Store'dan indirin Google Play'den alın