resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 4529
    hem takıma katkısı açısından hem de yerli olması sebebiyle takımımız için çok kritik bir oyuncudur. fm tabiriyle key playerdır. yerine alınabilecek yerli forvet yokken 20 m euroya dahi satmak hatadır. mutlaka takımda tutulması gerekmektedir.

    bunun haricinde çok ilginç bir oyuncu. öyle ki burak yılmaz'ı beğenip beğenmemesine bakarak bir kişi üzerinden hayat felsefesi konusunda analiz bile yapılabilir. bence burak yılmaz'ın olayı şu: adam gol atıyor. evet düz adam sami gibi oldu ama adamın olayı gol atmak. yani harry potter'da uçan kanatlı sarı top var onu yakalayınca maç direk bitiyor ya hah işte o işi yapıyor/yapmaya çalışıyor burak yılmaz. o sarı topu yakalayabilmek için bazen/çoğu zaman o diğer kahverengi büyük topla hiç ilgilenmiyor, ona odaklanamıyor doğal olarak. mesela şimdi ceza sahası civarında burak yılmaz, kanattan da topu sneijder getiriyor. sneijder'e yaklaşsa topu ondan alacak sneijder'i rahatlatacak ama burak onun yerine ceza sahasında top ona geldiğinde gol yapacağına inandığı bir bölgeyi seçip oraya gidiyor. sneijder'e yardıma gitse o bölgede doğru zamanda olamayacağını düşünüyor. istediği gibi top ona geldiği zaman da çok yüksek yüzdeyle gol yapıyor.

    gelelim hayat felsefesi analizi dediğim olaya. benim görüşüme göre burak yılmaz'ın top kontrolü gerçekten kötü(gözünüzü seveyim schalke maçındaki golünün videosunu atmayın bir de uff nası soktum lafı havasına girmeyin hemen tek pozisyonda karar vermeyin. ona karşılık onlarca basit pasları kontrol edemediği hareketi var.), pasları da iyi değil, yüksek yüzdeyle top kaybı yapmasına rağmen bazen kendini kaptırıp(bir önceki paragraftaki oyun karakterine de aykırı olarak) ortasahaya gelip(hatta bazen gereksiz yapıyor pas alabilecek boşta orta saha oyuncularımız varken) gereğinden fazla pas istiyor sorumluluk almak istiyor, fazla adam geçemiyor geçtiğinde de hızı sayesinde geçiyor dribbling yeteneğiyle değil(özellikle dar alanda veya özellikle santraforlarda çok önemli olan ani kararlarla çalım atmasına engel oluşturuyor bu durum), cepheden gelen kafa toplarında pek iyi değil ama yandan gelenler özellikle iyi orta olursa çok iyi değerlendiriyor, bazı maçlarda(ekstra hırslanmadıkça veya önceki paragrafta dediğim olaydan) defansa pek yardım etmiyor, pres yapmadığı maçlar oluyor, ama adam çok çok yüksek yüzdeyle gol atıyor, nasıl gol atacağını biliyor. istediği pasları aldığı zaman da bu tüm yapamadığı şeyleri unutturuyor doğal olarak. çünkü futbolu basite indirgediğimizde bir forvetten ne bekleriz? gol. burak yılmaz oynadığımız oyuna zarar verebilen bir oyuncu, pas trafiğini bozabilen bir oyuncu, kolay top kaptırabilen bir oyuncu. gol atamadığı maçlarda(ama o kadar çok gol atıyor ki bu maçların sayısı az oluyor) hücum organizasyonumuza kötü etki yapan bir oyuncu. gol attığı maçlarda bile oyun olarak zarar verebilen bir oyuncu. ama leblebi gibi gol atan bir oyuncu.
    bu adamı beğenmeyenler saydığım olumsuz sebeplerden dolayı beğenmiyorlar, beğenenler de gol attığı için beğeniyor. biraz olaya nasıl baktığınızla alakalı bir durum bu.
    bu adamı kayıtsız şartsız beğenenler bence çoğunlukla hayatta önemli olan sonuç, ahlaki bir kusur yoksa ben sonuca bakarım arkadaş diyenler. beğenmeyenler de gidiş yoluna daha çok önem verenler, sonuçla yetinemeyip sebep arayanlar.
    yani test bir sınav diyelim bir taraf o piti piti ile de olsa(ama bunu yüksek ihtimalli bir sallama yolu olarak düşünün) sonucun doğru olmasına önem verirken , diğer taraf arkadaş sonucu buluyoruz da her zaman bulma konusunda endişelerimiz var(çünkü hedeflerimiz çok büyük, tamam o yol yüksek yüzdeyle bilmemizi sağlıyor fakat o yüksek yüzdeyi de bir yerde sınırlıyor, acaba çözüm yolunu daha sağlamlaştırsak, bir adım öteye taşısak uzun vadede ve genel olarak daha mı başarılı oluruz diye düşünüyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın