bir
efes pilsen maçında attığı çılgını dün gibi hatırlıyorum. soktukça sokuyordu. en son ilk yarı biterken orta sahadan sallayıp sokmuştu. öyle bir hava veriyordu ki adam, at fink'e ekolünü
galatasaray basketbol takımına erkenden getirmişti. tabii o yıllarda takım oyunlarına dair tasavvurlarım henüz oturmadığı için "tolbert olduğu halde neden şampiyon olamıyoruz ki?" diye soruyordum kendime.
gerçi sebebi biraz da hagi'dir. hagi var diye sürekli şampiyon olduğumuzu sanıyordum. basketbolda da hagi'nin tolbert olduğuna inanmıştım. basketboldan çok da anlamıyordum. hala anlamıyorum.