1
27 nisan 2008 galatasaray fenerbahçe maçı'nda eski açıkta yapılan street fighter temalı koreografi. maçtan önce uzun süre "birşeyler yapılıyor" şeklinde söylentiler dolaşıyordu ama ciddi anlamda sır gibi saklanıyordu ne hakkında olacağı. bilgisi olanlar bile uzun sıkıştırmalara rağmen "pazar günü görürsünüz abi" diyor, ama "olursa muhteşem olur" şeklinde bir parmak bal çalmayı da ihmal etmiyordu. maçtan önceki perşembe akşamıydı sanırım, tribündergi'ye düşen bir resim ile az biraz ipucu verilmişti ama kafamda net değildi. ta ki eski açıktan girince elimize tutuşturulan kağıttaki şablonu görene kadar...
koreografi konusunda aşmıştı bizim tribünler. ama hakikaten aşmış birşeydi kağıtta görünenler. ali sami yen kapalısının önünde sarı kırmızılı kıyafeti ile galatasaray'ı temsilen ryu ken ve sarı lacivert kıyafetleri ile fenerbahçe'yi sembolize eden chun lee kapışıyordu. arka planı bir kenara, bilindik bir sahneydi, biz atari salonlarının tozunu yutmuş "doksanlı yılların çocukları" için. kağıda baktıkça detaylar çoğalıyordu. tribünün üst kısmındaki güç barları, 20:45'e sayan saat vb. detaylarla daha da aşmış bir hale gelmişti düşünce. ama gerek fenerbahçe maçlarındaki izdiham ortamı, gerek eski açığın aslında koreografiye pek uygun olmayan mimarisi, gerekse tribünün boyutuna göre çok fazla detay olması bakımından gayet riskli bir denemeydi.
üzerine bir de yağmur yağmıştı, yerlerine bırakılan kartonların bir kısmı çamur içinde harap olmuş, bir kısmının dağıtımı da yağmur ihtimali düşünülerek son ana bırakılmıştı. üstelik uygulama konusunda problemler vardı. zaten kısıtlı sayıda alınabilen kartonlar çamurdan kullanılmaz hale gelenlerle birlikte sayıca azalmıştı. maça bir saat civarı bir süre kala hala kartonlar rulo haline getirilip tribüne dağıtılmaya çalışılıyor, bir yandan da hesaplamalar ve kartonların dağılımında ufak oynamalar devam ediliyordu.
maça kısa bir süre kala dağıtım tamamlanmıştı. ufak da olsa sorunlar ve tedirginliklerin olduğu belliydi etraftaki koşuşturmadan. çok komplike bir tasarım vardı ortada, maçtan günler sonra bile tam olarak neye benzediği anlaşılmaya çalışılmıştı. bu kargaşaya tribünün önündeki konfeti makinelerinden yağan konfetiler de eklenince koreografi biraz güme gitmişti açıkçası. uygulama açısından bazı aksaklıklar yaşansa da türk tribünlerinin gördüğü en komplike koreografidir. kafesteki fenerbahçe taraftarı ve bir takım gazeteci zat ise o curcuna içinde sarı-kırmızı ve yeşil'e takılmıştı sadece. tamam, çok net anlaşılır bir koreografi çıkmamıştı ortaya ama, o kadarı da olmazdı. onlarca insanın emeğini bu derece karalamak ayıptan başka birşey değildi.
koreografi konusunda aşmıştı bizim tribünler. ama hakikaten aşmış birşeydi kağıtta görünenler. ali sami yen kapalısının önünde sarı kırmızılı kıyafeti ile galatasaray'ı temsilen ryu ken ve sarı lacivert kıyafetleri ile fenerbahçe'yi sembolize eden chun lee kapışıyordu. arka planı bir kenara, bilindik bir sahneydi, biz atari salonlarının tozunu yutmuş "doksanlı yılların çocukları" için. kağıda baktıkça detaylar çoğalıyordu. tribünün üst kısmındaki güç barları, 20:45'e sayan saat vb. detaylarla daha da aşmış bir hale gelmişti düşünce. ama gerek fenerbahçe maçlarındaki izdiham ortamı, gerek eski açığın aslında koreografiye pek uygun olmayan mimarisi, gerekse tribünün boyutuna göre çok fazla detay olması bakımından gayet riskli bir denemeydi.
üzerine bir de yağmur yağmıştı, yerlerine bırakılan kartonların bir kısmı çamur içinde harap olmuş, bir kısmının dağıtımı da yağmur ihtimali düşünülerek son ana bırakılmıştı. üstelik uygulama konusunda problemler vardı. zaten kısıtlı sayıda alınabilen kartonlar çamurdan kullanılmaz hale gelenlerle birlikte sayıca azalmıştı. maça bir saat civarı bir süre kala hala kartonlar rulo haline getirilip tribüne dağıtılmaya çalışılıyor, bir yandan da hesaplamalar ve kartonların dağılımında ufak oynamalar devam ediliyordu.
maça kısa bir süre kala dağıtım tamamlanmıştı. ufak da olsa sorunlar ve tedirginliklerin olduğu belliydi etraftaki koşuşturmadan. çok komplike bir tasarım vardı ortada, maçtan günler sonra bile tam olarak neye benzediği anlaşılmaya çalışılmıştı. bu kargaşaya tribünün önündeki konfeti makinelerinden yağan konfetiler de eklenince koreografi biraz güme gitmişti açıkçası. uygulama açısından bazı aksaklıklar yaşansa da türk tribünlerinin gördüğü en komplike koreografidir. kafesteki fenerbahçe taraftarı ve bir takım gazeteci zat ise o curcuna içinde sarı-kırmızı ve yeşil'e takılmıştı sadece. tamam, çok net anlaşılır bir koreografi çıkmamıştı ortaya ama, o kadarı da olmazdı. onlarca insanın emeğini bu derece karalamak ayıptan başka birşey değildi.