(bkz:
alvaro dominguez)
27 yaşında futbolu bırakmış.
bir açıklaması var, beni çok etkiledi. paylaşmak istiyorum.
" özellikle aktif futbolculuk yaşamımızda kazandığımız şeylerin önemini bilmiyoruz. lükse ve rahata alışmışlık kötü bir şey. her zaman bu kadar çok kazanamıyoruz. 20'li yaşlardan 30'lu yaşlara kadar birikimimizi yapmak zorundayız. ancak bilinçli bir şekilde gerçekleşmiyor bu çoğu zaman. birçok futbolcu yokluğun neredeyse içinden gelip, çok zengin bir noktaya ulaşıyor. dolayısıyla psikolojileri çabuk bozuluyor. bir keresinde bir akşam yemeğinde 15 bin avro para ödedim. o akşam bunu düşünmedim aslında. birçok oyuncu paranın önemini bilmiyor. arabalar her seferinde daha da pahalılaşıyor, saatler, içkiler, bazen kadınlar...
birçok oyuncu çok fazla para harcıyor. bunun normal olup olmadığı değil, asıl anormal olan futbolcuların da bunu normal karşılamaları. birkaç gün önce meşhur bir futbolcu ile karşılaşma imkanı buldum. ona 'dünyanın en meşhur insanlarından birisisin, ancak bunun performansından değil, imaj ve paparazilere gündem olmandan dolayı gerçekleştiğini biliyor musun?' diye sorduğumda, 'evet, bunda da problem yok' yanıtını verdi. hiç de hoşuma giden bir şey olmadı açıkçası. "
spor iyidir, güzeldir. iyi sporcu da güzeldir. ancak ahlaklı sporcu en güzelidir. atam ne güzel de belirtmiş. dominguez'e de helal olsun, muhtemelen hayatının bundan sonraki kısmını içi boş veya düşünsel kısmı yoğun olmayan şeylerden uzak, eğitime ve öğrenime önem verir şekilde geçirecektir. her ne yapıyor olursa olsun.
dominguez'i bundan sonra ayrı bir şekilde takip edeceğim. bu konuda daha önceden kendisine felsefi ve beşeri sermaye anlamında çok şey katan bir oyuncuyu tanımıştım, şimdi de alvaro dominguez'i araştıracağım.
bahsettiğim diğer oyuncu: (bkz:
ivan ergic)