1
türk futbolcuların vermezse ölecek olduğu demeç, hayal.
a'dan z'ye başarı gösteren, potansiyeli olan her futbolcu bu demeci veriyor.
gökhan süzen de söylüyor, selçuk inan da söylüyor "avrupa'da oynamak herkesin hayali" diye.
hadi bazı futbolcuları anlarım, kişilik meselesidir der geçerim de. diğerlerini anlamıyorum.
hiç çekinmeden isim vereceğim, yukarıda verdiğim iki örneğe bakarsak.
gökhan süzen - arkadaş sen beşiktaş'a zor gelmişsin, ne avrupa'sı? beşiktaş'ın sol bekini mahvettin, ismail sakatlanınca sana sarıldılar ama taraftar kahroldu.
daha türkiye'de küçük maçlarda top oynayamıyorken ne avrupa hayalin senin?
selçuk inan - canımız, ciğerimizsin. kendimden çok sevmiyorsam namerdim. ancak nedir bu avrupada oynamak herkesin hayali. inan anlayamıyorum. yaşın olmuş 27-28. nereye gideceksin abi?
tuttuğun takıma gelmişsin, şampiyonlar ligindesin her sene. takımın en iyisisin, kaptanısın. dünya'nın en güzel şehrinde yaşıyorsun. türkiye'nin en iyi taraftarının en iyi stadının içindesin.
tuttuğun takım zamanında avrupa'yı fethetmişken, ne avrupası...
“galatasaray’da her şey çok güzel gidiyor. avrupa’da oynamak her futbolcunun hayalidir. ilerleyen zamanda kulübün menfaatleri doğrultusunda avrupa’da forma giymek isterim."
cümlesi garip gelmiyor mu size de? menfaatimiz sensin selçuk. senden daha büyük menfaat mi var? madem kulübün menfaati önemli, sen bizim için nimetken neden bu istek?
dolayısıyla her futbolcumuz istiyor. ben de saygı duyuyorum sizler gibi, anlayışla da karşılıyorum ama ne yazık ki bazı futbolcularımız için bu demeçler garip geliyor.
her insan ister değişiklik. bunun da belli bir süreçten kaynaklanmasını bekleriz, ülkede çok üzerine gelinir ve gitmek ister anlarım.
idealleri olur, genç yaştadır anlarım.
hatta manitası ister gider, yine anlarım da. mutluluğu bu kadar yakalamışken neden bu doymakbilmezlik?
a'dan z'ye başarı gösteren, potansiyeli olan her futbolcu bu demeci veriyor.
gökhan süzen de söylüyor, selçuk inan da söylüyor "avrupa'da oynamak herkesin hayali" diye.
hadi bazı futbolcuları anlarım, kişilik meselesidir der geçerim de. diğerlerini anlamıyorum.
hiç çekinmeden isim vereceğim, yukarıda verdiğim iki örneğe bakarsak.
gökhan süzen - arkadaş sen beşiktaş'a zor gelmişsin, ne avrupa'sı? beşiktaş'ın sol bekini mahvettin, ismail sakatlanınca sana sarıldılar ama taraftar kahroldu.
daha türkiye'de küçük maçlarda top oynayamıyorken ne avrupa hayalin senin?
selçuk inan - canımız, ciğerimizsin. kendimden çok sevmiyorsam namerdim. ancak nedir bu avrupada oynamak herkesin hayali. inan anlayamıyorum. yaşın olmuş 27-28. nereye gideceksin abi?
tuttuğun takıma gelmişsin, şampiyonlar ligindesin her sene. takımın en iyisisin, kaptanısın. dünya'nın en güzel şehrinde yaşıyorsun. türkiye'nin en iyi taraftarının en iyi stadının içindesin.
tuttuğun takım zamanında avrupa'yı fethetmişken, ne avrupası...
“galatasaray’da her şey çok güzel gidiyor. avrupa’da oynamak her futbolcunun hayalidir. ilerleyen zamanda kulübün menfaatleri doğrultusunda avrupa’da forma giymek isterim."
cümlesi garip gelmiyor mu size de? menfaatimiz sensin selçuk. senden daha büyük menfaat mi var? madem kulübün menfaati önemli, sen bizim için nimetken neden bu istek?
dolayısıyla her futbolcumuz istiyor. ben de saygı duyuyorum sizler gibi, anlayışla da karşılıyorum ama ne yazık ki bazı futbolcularımız için bu demeçler garip geliyor.
her insan ister değişiklik. bunun da belli bir süreçten kaynaklanmasını bekleriz, ülkede çok üzerine gelinir ve gitmek ister anlarım.
idealleri olur, genç yaştadır anlarım.
hatta manitası ister gider, yine anlarım da. mutluluğu bu kadar yakalamışken neden bu doymakbilmezlik?