ahmet çakır'ın bugünkü köşe yazısı.
alpaslan dikmen kardeşimizi zamansız yitirmenin acısı daha uzun yıllar içimizde kalacak. bu konuda gamze yeniay adlı galatasaray taraftarı bir okurumuz yönetime öneride bulunuyor. bizden de iletmemizi istemiş. "biliyorsunuz alpaslan abimiz aslantepe'nin çok yakınında bir mezara defnedildi. o her maç yanımızda olacak bunu çok ama çok iyi biliyoruz.
aslantepe'deki kale arkasında bizlerin olacağı tribünün ve sami yen'deki eski açık tribünün adının alpaslan dikmen tribünü olmasını istiyoruz. o tribünü bizler dolduruyoruz, bizler dolduracağız!
yağmur çamur demeden, galatasaray birinci beşinci onuncu sırada demeden... bütün maç boyu susmayacak, takımı ateşleyecek olan bu taraftarlar ilk defa yönetiminden gönülden bir istekte bulunuyor... bu isteğimizi duyurabilmek için de size ihtiyacımız var. çok olmasa gerek bu isteğimiz. alpaslan abimizin yaptıklarının yanında çok olmasa gerek...
o bize "vefa" nedir onu öğreten insandı. fahriye yen'i yalnız bırakmayan, metin oktay'ı unutturmayan, ali sami yen sevgisini bizlere aşılayan, karıncaezmez'i bulup yanında olan, galatasaray'ın tarihini araştırıp bizlere gurur duyulacak tarihimizi öğreten, karşılıksız sevmenin nasıl olması gerektiğini aktaran o'ydu...
hayranlıkla izlenen koreografileri hazırlatan, takım ne durumda olursa olsun bağrımıza basmamız gerektiğini öğreten o'ydu...
ben 22 yaşında bir taraftarım. küçücük yaşımdan beri galatasaray'ımızın her dalda destekçisi olmaya çalışıyorum. ilk defa bu kadar yürekten bir istekte bulunuyorum. benim için galatasaray'da yıldız bir transferin olmasından, basket takımının şampiyon olmasından, diğer branşlarda madalyalar alınmasından katbekat önemli bir durum bu. bizler kendi aramızda artık bu ismi kullanmaya karar verdik. resmiyete de dökülürse taraftarın gönlü bir kere daha alınmış olur."
kaynak: zaman