stadda kendi gözlerimle ve kulaklarımla ordaydım ve herhangi bir ıslık olayı gerçekleşmedi öncelikle onu belirteyim. akabinde maç öncesinde tribünler
trabzonspor'u çağırıp alkışladı.
maça gelirsek kesinlikle vasat bir futbol vardı.
trabzonspor'un toparlandığı falan yoktu, karşılarında hiçbir şey yapmayan bir takım olduğu için rahat oynadılar o kadar ki bana göre gayet kötü bir oyun sergilediler.
diyarbakırspor oyuncuları ise iki pas bile yapamadılar. atılan gol dışında kenarlardan gelemediler. hucüm hattında olan
thierry fidjeu tazemeta isimli cengaver dışında ortasahada şehrin çocuğu
barış ataş birşeyler yapmaya çalıştı ki çoğu zaman bu iki oyuncuda yalnız kaldı.
ilk gol
engin baytar tarafından şık bir vuruşla geldi. diyarbakır beraberliği yakalamasına rağmen topa hakim olamadığı için, ikinci gol de gecikmedi. ayrıca enginin, özellikle ikinci gol sonrası kapalı tribüne taraf yaptığı ilginç sevinç hareketleri kızdırmadı değil. tamam sevin ama niye hareket çekiyorsun kardeşim. çok geçmeden ortasahada bir pozisyon sonrası diyarbakırlı bir oyuncuya yerdeyken kafa salladı. tüm tribün atılmasını beklerken hakemin sarı kartı beni de küfür etmekten alıkoymadı maalesef. neyse
şenol güneş engini fazla oyunda tutmadı.
ceyhun gülselam değişikliğe gitti. engin sahayı terkederken de bayağı tepki gördü. aslında atmosfer iyiydi ama engin tarafından gerçekten tahrik edildi seyirci, gereksiz hareketler ile.
maç bitiminde ise
diyarbakırspor taraftarı tekrardan iki takımı çağırıp alkışladıktan sonra tribünleri terketti.
belirtmeden geçemeyeceğim, ceyhum gülselam baya uzun bir eleman imiş. sahadaki oyunculara göre ikinci kattan devam eder gibiydi mücadeleye. hele alanzinho ile yanyana gördükten sonra baya güldüm.
*edit: engin gülselam kim ?
* uyarı için
mr crowley'e teşekkürler.