30 nisan 1994 galatasaray kayserispor maçı

• 1

  24 nisan 1994 gençlerbirliği galatasaray maçından sonra oynadığımız, ligin 28. hafta mücadelesi. haftaya fenerbahçe'nin bir puan önünde giriyorduk. bir önceki haftaki mağlubiyet sonrası moraller bozulmuştu. ali sami yen'deki bu maçın hemen başında kayserispor'un golü gelince moraller daha da bozuldu ama tribünlerde galatasaray'a müthiş bir destek vardı. 35. dakikada tugay ile skorda dengeyi sağlamıştık ve ilk yarı böyle bitmişti. ikinci yarıda muhakkak kazanmalıydık. nitekim öyle de oldu. önce 55'de tugay kendisinin ve takımımızın ikinci golünü yazdı. sonra da soner'in attığı golle maçı 3-1 kazandık.
  
  not: uyarısı için her zaman galatasaray'a teşekkürler.
• 2

  reinhard stumpf hayrettin'in kucağına gelecek topa dokunarak kendi kalesine attığı golle 0-1 yenik duruma düştüğümüz ardından kornerden seken topa hamza hamzaoğlu'nun vuruşu gol çizgisinden elle çıkarılan penaltıda tugay kerimoğlu'nun penaltısı ile 1-1 olmuştur. 2. yarıda tugay'ın çok şık ayak içi plasesi ve soner tolungüç'ün aşırtma golü ile kazandığımız maçtır. tugay kerimoğlu'nun 9 numarayı giydiği maçtır.
  
  soner'in golü aşırtma değil. mermi gibi vurmuş.
• 3

  o zamanlar lig maçları açık kanallardan yayınlanırdı,bazı maçlar atv de,bazıları starda,bazılarını ise show tv de canlı izleyebilme keyfini yaşayabiliyorduk.maça gelecek olursak son derece stresli bir maç oldugunu hatırlıyorum.bir hafta evvel fenerin 4 puan önündeyken ankarada hic beklenmedik genclerbirliği mağlubiyeti ile fark bir puana inmişti.bu maçta olası bir puan kaybı ligin bitimine iki hafta kala feneri lider yapacaktı.
  yani başka bir deyişle bizim için tam bir kabus olacaktı.
  kayserispor daha maçın başlarında defansımızdaki stumpffun kalecimiz hayrettini ters köşeye yatırarak kendi kalesine attığı golle öne geçmiş ve henüz 14-15 yaşlarımda olan ben,o ana kadar ki hayatımın en büyük stresini yaşamıştım.
  neyse ki daha sonraki dakikalarda sahneye tugay çıktı,eğer yanılmıyorsam tugayın bu maçta attıgı ilk gol penaltı vuruşunu kurtaran kayserispor kalecisinden dönen topu tamamlayarak gelmişti.sonra yine tugayla 2-1 öne geçtik ve üçüncü golümüzü bir sezon evvel trabzonsporda oynarken ali sami yende oynanan kupa yarı finalinde okan buruğun ayağını kırmasıyla hafızalarda kalan soner tolungüç atmıştı.
  dün gibi aklımda,uzaklardan jeneriklik harika bir gol atmıştı soner.keşke gollerin görüntülerini bir yerlerden bulabilsem ve tekrar izleyebilsem.
  sonuç olarak maçı 3-1 kazandık,ve kalan iki maçtada 6 puan alarak o sezon ligi onuncu kez şampiyon bitirdik.
• 4

  https://www.youtube.com/watch?v=eS3X8b3jW24
• 5

  https://www.youtube.com/...S3X8b3jW24&t=92s
  
  16 dakikalık özeti buradan izlenebilecek olan maç.
• 6

  sabahtan casio f91w saatimin alarmını 18.55'e kurmuş, mahallede top oynarken çalan alarmla birlikte paldır küldür eve koşarak maçı izlemiştim. tv'yi açar açmaz stumpff'un kendi kalesine attığı golle üzülsek de saha sonra attığımız üç golle 3-1 kazanmıştık. gollerimizden birisi soner'e aitti ve çok güzel bir goldü.
  
  şampiyon olduğumuz sezoma ait güzel hatıralar bırakan bir maç. bu arada, havuz sistemi futbolun katilidir. şimdi 8-9 yaşındaki çocuklar bu kadar rahat izleyemiyor maçları.
• 7

  erken saatlerde kapalıya girdğimiz, maçın başında gelen yenilen golle şoka girilmesine rağmen tribünün kopmadığı, trabzon'dan gelen ve okan 'ın ayağını kırması ile akıllarda yer edinen soner'in mükemmel bir gol attığı, yine o yıllarda meşhur olan ajlan-mine isimli şarkıcılardan oluşan grubun çıkardığı "aşk olsun aşk olsun aşk olmazsa meşk olsun" şarkısının tribünce "cimbombom cimbombom seve seve şampiyon, annenizi öpecek cimbombom" şeklinde uyarlanması ve ikinici-üçüncü gollerden sonra 4 tribünün birden kendinden geçercesine bağırarak söylemesi ile akıllarda kalmış maçtır.
  
  korkmadan yürüyoruz...
• 8

  sanırım bu maçı izlerken fenerbahçe yöneticisi ömer çavuşoğlu kamera kaydına alınmıştı.
  
  gs gol yedikten sonra, "aptal stumph, şampiyonuz"* şeklinde bağırmıştı diye hatırlıyorum.
  
  bu arada yeri gelmişken ömer çavuşoğlu şimdilerde sadece komik ve gereksiz bir profil olarak gelebilir herkese ancak fenerbahçe yöneticileri içerisindeki malum lümpen pişkinlik tarzının ilk büyük temsilcisi olabilir.