bu seneki takımımız büyük umut veriyor. nitekim eurocup women 2016 2017'nin en büyük favorilerindeniz. marina maljkovic hocamıza güveniyoruz. hatırlatma olarak eurocup women 2016 2017 sezonu c grubu ilk hafta maçında abdi ipekçi'de letonya temsilcisi ttt riga'yı 77-66 mağlup etmiştik.
3
tayinim ciktigi ve ankara'ya geldigim icin gidemeyecegim mac. yoksa arma sevdası ve antonija misura icin orada olacaktik :(
şaka bir yana bu sene basketbola tutunmamızı sağlayan bu güzel kızlar ve maljkovic hanım'ın bedenen olamasa da ruhen yanındayız. saat de tam işten çıkma saati, bir şekilde tbf tv filan takip etmeye çalışacağız artık ikinci yarıyı.
edit: maç eurocup maçıymış ya la, o zaman yayın vardır herhalde. yok mu yahu?
kaybedeceğimiz maç... zira samsun canik belediye takımı ortalama olarak bizden daha güzel...
istatistik kastım... idare edin...
7
d-smart 155 numaralı kanaldan izlenebilecek maç.
8
ilk periyot 20-20 sona erdi. 2. periyotta 4 dakika geride kalırken 29-24 üstünlüğümüz var.
9
maçın ilk yarısı 47-37 üstünlüğümüz ile sona erdi. moriah jefferson yine alev alıyor.
ilk yarı skor dağılımımız: jefferson 13, papova 11, pınar 8, anderson 6, deniz 5, cansu 2, vitola 2.
10
3. periyot vitesi iyice artırarak rakibi rencide etmeye başladık. 3. çeyreğin yarısı geçilirken fark 20 sayıya çıktı. skor 41-61.
11
3. periyot sonunda skor 54-66 lehimize.
12
90-75 kazandık.
13
karşılaşmayı canlı yayınlayan haberaks'taki spikerin "fark 17, 30 saniye kalmış ışıl alben hala topu çalmaya çalışıyor" sözleri galibiyetimizin sırrını veriyor sanırım.
son bir dakikaya girmişsin fark 17 sayı, normal koşullarda iki takımın da maçı bırakması lazım. ne gezer bizim takım sakatlanma pahasına tam saha prese devam ediyor. kapasitesi sınırlı ama aslan gibi yüreği körük gibi ciğeri olan bir takım sahada mücadele ediyor. 40 dakika tam saha press ve sürekli fast-break arayan, izlenmesi bile insanı yoran anormal bir takım. birde bonn bonn var ki; bugün sert rakibe karşı deplasmanda yine 30 sayı attı. sadece jefferson'u nam-ı diğer bonn bonn u izlemek için bile bu takım takip edilir.
16
gene ortalığı tozu dumana katmışız. tebrikler. umarım cuma'nın gelişi perşembe'den belli olur da 4 kasım 2016 galatasaray istanbul başakşehir maçını da kazasız belasız atlatırız. 90-75 bitmese de olur. 1-0 olsun bizim olsun.
17
sıkıcı ve hafif stresli bir şantiye gününün bitiminde ofiste takip ettiğim maç.
açıkçası sabah uyandığımda internetin gitmiş olmasından sebep her maç sabahı girdiğim entryi girememekle başladı aslında herşey. şantiyeye gidip bir iki ufak iş için gittiğim ofiste maç başlığına girip birilerinin yazdığını görerek devam etti. gün bombok ve saçma şeylerin mücadeleleri içinde geçti. günün sıkıcılığına maçı izleyemeyecek olmanın hüznü de eşlik etti. derken nörotoksik bir hadise oldu, mesainin 6'da bittiği şantiyede 4 olmadan bütün ekipler ilginç sebeplerle iş bıraktı. ortalama olarak akşam 7de sahadan çıkabilen ben 5 buçukta ofisteydim. sözlük, twitter, vs. derken maçın yayınlanacağını öğrendim. mesai bitip millet çıktığı için şartlar da gayet uygun hale gelmişti, yerel bir kanalın buzlu puslu canlı yayınından da olsa maçı takibe başladım. ilk yarısını izleyip ikinci yarısını dinleyebildim. son dakika iş kitlenen ve doğal olarak takıma olan ilgimi bilmeyen bir arkadaşa yardım için ofisteydik aslında. işini bitirdiği anda maç bitti. nörotoksik hadiseler devam ediyordu işte.
biliyorum çok subjektif, maçla alakasız bir entry oldu ama; tam da böyle bir maçtı. o mücadelenin, akan terin, ön alanda rakibi yıldıran mücadelenin, sayı farkı kalan saniyeden büyükken uçarak top çalmaya çalışmaların karşılığını anlatacak bir sözlük yok zira...