bu maça dair 31 mayıs 1913 tarihli tasvir-i efkâr gazetesinde yayınlanan spor sütunundaki yazıdan bir bölüm:
---
alıntı ---
fenerbahçe'nin kalesi o gün de iki defa gol olması muhakkak iken, galatasaray forvetlerinin acelesi ve fenerbahçe müdafilerinin gayreti sayesinde tehlike atlatılmış oldu. maç bitmek üzere idi. iki taraf da gol yapmağa muvaffak olamamıştı. son dakikalarda galatasaray'ın sol açığı emin bülend bey kendisine gönderilen önemli bir pastan yararlanarak kuvvetli bir şut ile topu kaleye yolladı. kaleci, fevkalâde bir çabuklukla topu tuttu. fakat şutun şiddeti, kaleciyi de kale içine yolladı. kaleci topu geri attı ise de hakem, "gol!" dedi. ve topu merkeze getirdi. fenerbahçe protesto etti. hakem kararını vermişti; kararından vazgeçmedi. fenerbahçeli oyunculardan ikisi son derece gücenmiş ve alınmış olarak oyunu terk ettiler. arkadaşları da aynı şekilde çekilmek zorunda kaldılar.
meseleyi biraz açıklayalım: bu muâmele haklı mı idi? istanbul’un iki birinci kulübü aralarında anlaşarak bir hakem seçmişler. hakemin vereceği kararlara uyacaklarını belirtmişler. her hakemin verdiği karar haklı olmayacağı gibi, hakem de kararlarında hata yapabilir. hakem raşid bey ciddi bir gençtir ve aynı zamanda bir sportmendir. bundan dolayı kendisini tarafgirlikle suçlamayalım ve biraz da onu dinleyelim: "galatasaray lehine iki defa penaltı (on iki adımdan kaleye şut) vermek gerekirdi ki neticede gol olacağı muhakkak gibidir. halbuki böyle önemli bir maçta iki büyük kulübün bu gibi adi fırsatlardan yararlanmalarını uygun görmediğimden frikik (kalecinin önünde müdafiler de bulunarak atılan şut) verdim ki gol yapılması mümkün değildir. galatasaraylılar benim bu hareketimle fenerbahçe'yi tuttuğuma, kayırdığıma karar verdiler," diyor.
iyice düşünelim; bir taraf, bir kulüp müsabaka meydanı terk etmişse mağlupdur. fakat bu mağlubiyet, sayı ile mağlubiyetten daha kötüdür, çünkü beceriksizliğe işarettir. fenerbahçe oyuncularından, andığımız iki şahsın şimdi pişman olduklarını sanıyoruz. çünkü öyle ciddi gençlerden, başka düşünce bekleyemeyiz. ikinci olarak, sahayı terk etmek, karşıdaki kulübe hakarettir. galatasaraylı oyuncular böyle düşünüyor ve güveniyorlar. bir anlık sinir ile yapılan, yukardaki davranıştan dolayı, iki kulüp arasında kırgınlık olmamasını can ve gönülden temenni eder, yeni bir maç için uyuşmalarını ve aralarındaki sevgiyi kuvvetlendirmelerini bekleriz.
---
alıntı ---
kaynak:
gayriresmi futbol tarihi - mehmet şenol