yusuf deniz şaş'ın doğumundan yaklaşık 1 ay sonrasına denk gelen maç. bu sebepten golü atan hasan şaş kapalının önüne gidip birkaç takım arkadaşıyla birlikte kucağında çocuk var da sallıyormuş gibi bir hareketle kutlamıştı golü. o sezonun kırmızı-siyahımsı çubuklu şeklinde tasarlanmış olan kırmızı formasını giymiştik. bir önceki hafta erciyes deplasmanında kral hakan şükür'ün son dakikada attığı golle gelen galibiyet galatasaray tarihinin en iyi lig başlangıcı ünvanının kazanılmasına sebep olmuştu(8 galibiyet 1 beraberlik). işte bu maçta verilmeyen penaltıyla berabere kalıp sonraki hafta da ismail güldüren'in kendine has futbolu(!) eşliğinde namağlup ünvanını ankara deplasmanında bırakınca bir anda 5 puan kaybedip bu maç öncesi 2 puan gerideki fenerbahçe'nin 3 puan gerisine düşmüştük.
cinsel tercihini hatalı yapmış basınımız bu durumu "zaten erik gerets'in takımları 10. haftadan sonra düşüşe geçiyor" gibi über söylem ve götten uydurma istatistiklerle kutlamış, ancak galatasaray yoluna devam etmeyi bilmişti.
o sezon gerçekten enteresan bir sezondu. aziz yıldırım'ın süper güç haline getirdiği fenerbahçe ile özhan canaydın'ın skib bıraktığı galatasaray arasında tarihin en kıran kırana geçen sezonlarından biri oynandı. ellerin kolların hatta başka şeylerin devreye girdiği, passat medyası olayının zirveye çıktığı bu sezon neredeyse bir şeref mücadelesi haline gelmişti.
o sezonu ekran başında izleyenler hatırlar. artık muhteşem bir öngörü mü diyeyim, talihin tatlı bir cilvesi mi diyeyim; lig tv'de her gol sonrası oyak'ın "sonunda iyiler mutlaka kazanır" temalı reklam sloganı ve cingle'ı dönüyordu. o unutulmaz mayıs akşamında 20 milyon taraftarı hıçkıra hıçkıra ağlatan şekilde
iyiler kazanmıştı...
işte bu maçta gol kutlamasına konu olan yusuf deniz ise 7 ay sonra babasının kucağında adeta o unutulmaz akşamın simgelerinden biri olarak tarihteki ve görsel hafızalardaki yerini almıştı...
http://gss.gs/yFO.jpg