bu sene
* playofflara kalan takımlar arasında şöyle bir şey dikkatimi çekti:
eskiden, bir 5 sene önce falan
* batıda playoff yapmaya aday takımlar çok güçlüydü ve genelde playofflara kalan takımların yüzdeleri çok yüksek olurdu doğuda playofflara kalan takımlara göre. özellikle de alt sıralarda uçurum olurdu. mesela doğuda aynı galibiyet yüzdesiyle 4. ya da 5. sıradan playofflara giren takım batıda playoff bile yapamazdı. şimdi ise çok dengeli.
__________batı__________-----------------------__________doğu__________
1) san antonio spurs____0.758-------------------1) chicago bulls________0.758
2) oklahoma city thunder_0.712-------------------2) miami heat_________0.697
3)
los angeles lakers____0.621-------------------3) indiana pacers_______0.636
4) memphis grizzlies_____0.621------------------4) boston celtics_______0.591
5) los angeles clippers___0.606-------------------5) atlanta hawks_______0.606(u: boston'dan galibiyet yüzdeleri yüksek olmasına rağmen bir altta yer alıyor sıralamada. ya nba.com'da bir hata var ya da birbirleri arasında yaptıkları maç, konferans-division durumları, vs. bir faktör etkili oldu. ama yüzdesi yüksek olan önde olur diye biliyorum. eşitlik olursa konferans ve division maçlarına bakılıyordu yanılmıyorsam.)
6) denver nuggets______0.576-------------------6) orlando magic______0.561
7) dallas mavericks______0.545------------------7) new york knicks____0.545
8) utah jazz___________0.545-------------------8) philadelphia 76ers___0.530
san antonio spurs iyi bir takım. sezona büyük bir hedefle başlamadılar. en azından otoriteler tarafından contender olarak görülmüyorlardı. ne zamandır dikkatimi çeker; çaylakları ve genç oyuncuları çok iyi. belirli bir iskeletleri var ve o iskelet etrafında oyunları şekilleniyor. genç oyuncuları da iyi bir şekilde monte ettiler.
dejuan blair, müthiş bir fiziğe sahip. çok da kıvrak o fiziğe rağmen. parker ile müthiş ikili oyunlar yapabiliyorlar. bu şekilde her maç en az 3-4 hücumları var parker ve blair ikilisinin. utah jazz'ın uzunları her ne kadar iyi olsa da duncan ve blair pota altında üstünlük kuracaktır. back courtta ise zaten parker, ginobili, vs. yine utah'tan çok daha iyi durumda.
matt bonner gününde olduğunda çok iyi bir üçlükçü. bu eşleşmede pek sürpriz olacağını zannetmiyorum. 4-0 ya da 4-1 spurs alır.
okc-dallas eşleşmesi ilginç olacak. dallas mavericks bilindiği üzere şampiyon olan kadrosunu koruyamadı ve çok büyük kan kaybetti. en başta da
tyson chandler geliyor takımda tutamadıkları oyuncuların başında. yıllardır kalıplı ve hücumda da iş yapabilen uzun eksiği olan mavericks'e çölde bir vaha gibi gelmişti. yine geçen sene penetreleriyle rakip defansın dengesini alt üst eden
j.j. barea'yı da tutamamış olmaları onları epey zayıflattı. barea'nın orta mesafeden de iyi bir şutör olduğunu hatırlatalım. odom'u getirdiler sezon başında, o da takıma uyum sağlayamadı bir türlü. ama hâlâ nowitzkileri var. okc cephesinde ise ligin şu andaki en iyi skorerlerinden durant ve ligin en hareketli, delici guardlarından westbrook var. genç bir takımlar, enerjileri yüksek. o yüzden bu sıkıştırılmış sezonda da pek zorlanmadılar. dallas ise okc'ye görece yaşlı. perkins gibi bir kalıplı uzunları olması onları dallas'a karşı avantajlı kılıyor. ama ben hâlâ okc'de uyumlu bir takım havası göremiyorum. 4-2 okc alır diyorum yine de.
gelelim takımım
los angeles lakers'a. sezona çok kötü başladık. sadece oyun anlamında değil. öyle takas dedikoduları dönüyordu ki gerçekleşse şimdi şampiyonluğun en büyük adayı olarak görülüyordu lakers. dedikodulara göre bynum ve odom karşılığında howard alınacaktı. ve gasol ile beraber 1-2 oyuncu daha verilip
chris paul gelecekti. böylece lakers, paul-bryant-artest(u: mwp'ye alışamadım.
*-transfer-howard kadrosu ilk 5'i ile başlayacaktı ki ligin en iyi ilk 5'i olurdu. bu şekilde hem fisher'ın iyice yaşlanmasından dolayı sos veren pg mevkiisi ligin en iyi pglerinden biri ile takviye edilecek hem de gelecek yılların da contender olabilecek iskeleti oluşturulmuş olacaktı paul-howard ikilisi ile. paul takası olmasına rağmen ligden veto yedi. tabi paul'ün lakers'a gitmesi rekabeti azaltacağından stern'den izin çıkmadı. o da ticari düşünüyor elbette.. takas dedikodularının ortaya çıkışıyla zaten 2011 playofflarından beri morali bozuk olan
gasol'ü iyice demoralize etti.
odom bildiğin ağladı üzüntüden.
kobe ise
gasol'ün gitmemesi gerektiğini söyledi. ki bence de bozulmamalıydı kadro, pg takviyesi dışında elbette.
phil jackson bıraktıktan sonra yeni koç
mike brown oldu. yıllardır triangle offence oynayan lakers bu sistemden vazgeçecekti artık. yıldızlar daha serbest olacaktı ama takımdaki diğer parçalar daha az işleyecekti. zaten brown'un otoriter bir yanı da yoktu. takımı birleştirecek bir adam değildi açıkçası, o görüntüyü vermiyordu. tek avantaj, savunmayı oturtacak olmasıydı. sonra odom gönderildi. ve lakers 1-2 veteran ve 1-2 çaylak dışında kadroya takviye yapmadan sezona girdi! halbuki pg pozisyonu artık bağırıyordu takviye diye.. haliyle de lakers sezona pek iyi başlayamadı. sonra yavaş yavaş form tuttu. 2 ay önce kadar
ramon sessions'ın gelişi tekrardan umutlandırdı bizleri. zira sessions, hem iyi bir penetreci hem de ortalama üstü bir savunmacıydı. vasat bir şutör olup iyi assist yapıyordu. bunlar da ilk 5 için yeterli meziyetlerdi. ama keşke fisher da kalsaydı diye düşünmeden edemiyor insan..
denver nuggets'ı ise bu sezon pek seyretmedim açıkçası. ama kadrolarını biliyorum ve pg mevkiinde epey iyiler. ty lawson, aaron affalo ve andre miller gibi çok iyi isimlere sahipler. geçen sezon
* carmelo'yu gönderirken epey yan parça aldılar. iyi bir takımlar ama takımı sırtlayacak bir yıldızları yok. yine de uzunları da fena değil.
bynum'ın ne kadar ciddi oynayacağına ve gasol'ün maçlara ne kadar verebileceği serinin kaderini az çok belirler. back courtta pek iyi savunma yapamayacağız muhtemelen.
barnes, benchten gelerek savunmaya katkı yapabilir belki. 2 maç kaybedebiliriz. 4-2 geçeriz.
memphis grizzlies ve los angeles clippers eşleşmesi. ilk başta clippers'tan başlayacağım. uzun zamandır yoklardı playoff arenasında.
elton brand ve
shaun livingstonlı kadroyu hatırlayacaktır herkes. uzun zaman sonra tekrardan playoff yapmaları taraftarları için mutluluk verici olsa gerek. iddiaları da var az çok. paul ve griffin iyi bir ikili. billups'ın sezonu kapatmış olması ise büyük şanssızlık gerçekten.
deandre jordan savunma yönüyle ön plana çıkan bir pivot.
butler'ı da unutmamak lazım. grizzlies ise geçen sezon
* bir sürpriz yaparak spurs'ü elemişti ilk turda. aslında pek de sürpriz olmamıştı takip edenler için. zira
zach randolph kendini bulmuş sürekli double-double lara oynuyordu.
duncan yaşı itibariyle pek baş edemedi. kaldı ki
marc gasol de epey gelişim göstermişti 2010-2011 sezonunda.
rudy gay ve her ne kadar takımda tutunamasa da
o.j. mayo gibi de 2 yıldızları var. grizzlies, çok daha oturmuş bir takım clippers'a göre. 4-2 ya da 4-3 kazanacaktır seriyi.
yani batıda ilk turu; spurs, thunder,
lakers ve grizzlies geçer.
doğudaki eşleşmeler de batıdakiler kadar kafa kafaya. bir tek belki bulls-sixers eşleşmesi çekişmesiz geçer. bulls, rose ile beraber yeniden yapılanmaya gitti. şu ana kadar da rose iyi bir katkı vermiş durumda. tabi takımdaki yan parçaların da çok iyi oluşu bulls'u contender yapan etkenlerden.
jordan'dan sonra hiç bu kadar iddialı olmamışlardı hatta, geçen sezon da dahil
*.
tim thibodeau iyi bir savunma koçu. bulls'un kadrosu ise şu an ligin en iyi kadrosu denilebilecek bir kadro. sadece boozer'ın savunmada 0(sıfır) oluşu ve bazen maçlarda hiç görünmemesi gibi bir sıkıntıları var. onun dışında rose gibi şutunu da geliştirmiş, penetresi mükemmel, önümüzdeki yılların süperstarı -gerçi şimdiden oldu- bir oyuncuları var. geçen sene normal sezon mvp'si olan
rose,
jordan'dan sonra ilk defa normal sezon mvp'si olan oyuncu.
kyle korver çok sağlam ceza keser, boş bırakmaya gelmez ama muhtemelen rose, deng ve boozer'a gelen double teamler sayesinde boş kalacaktır.
joakim noah ve
ömer aşık da hücumda üst düzey katkı veremeseler de savunmada rakibi epey zorlarlar. sixers'ın kısıtlı olan uzun rotasyonuna karşı belki hücumda da belirli bir katkı verirler. sixers adına ise pek olumlu bir şey yok.
iguodala çok uğraşacak ama zor.
thaddeus young'a da bir parantez açmak lazım.
boozer'ı duman edecek muhtemelen. yine de bulls büyük olasılıkla süpürür; 4-0. hey gidi sixers;
iversonlı,
mutombolu zamanlardan şimdilere..
heat vs. knicks.. 2003 draftının ne kadar iyi bir draft olduğunu ıspat eden bir eşleşme. zira serinin en kilit 5 adamından 4 ü, 2003 draftının ilk 5 sırasının 4 ismi. james 1.sıradan, melo 3. sıradan, bosh 4. sıradan, wade de 5. sıradan seçilmişti. 2. sıradan ise
darko milicic seçilmiştir. draft tarihinin en kötü seçimlerinden kabul edilir. neyse.. knicks, koç değişikliği yaptı. run&gun ile bir yere varamayacakları kesindi. çünkü savunma önemli bir şeydir ve run&gun'da savunma çok arka planda kalır. gerçi
mike d'antoni'nin klasik sistemi bu. phoenix'te de böyleydi.(u: 2006-2007 sezonunda spurs geçmişti sonra konferans yarı finalinde. zor olmuştu ama savunmanın önemini göstermişlerdi.) ama kadronun temel taşları diyebileceğimiz oyuncular olan
amare ve
carmelo mental olarak savunma oyuncuları değiller. yalnız knicks'in çok yönlü oyuncu sayısı çok fazla.
* j.r smith gibi bir adam var en başında. "adam pisliğin teki çıktı rıza baba..". 2011-2012 sezonunda nba'i sallayan
jeremy lin, üçlük tehditi olan
mike bibby. cübbeli hoca
baron davis. ulan bu adam 2007 playofflarında krilenko'nun üstünden vurduğunda salon yıkılmıştı. spikerin bağırışı hala aklımda: "ooooo!!!! mannnnn!!!!! ohhahahahah!!!!" davis son yıllarda pek gözükmese de heat bence korksun biraz. ve chandler, yazımın başlarında bahsettiğim üzere hücumda vasat ama savunma ve ribaund konusunda iyi bir uzun. heat'in front court'u karşısında
size avantajı olacak. heat ise lebron-wade-bosh üçlüsü ile yine seyir zevki yüksek alley-ooplar yapacaklar. ama kilit adamları bana kalırsa
shane battier'dır. battier, mükemmel bir savunmacıdır. carmelo'yu durduramasa bile en azından knicks'in diğer parçalarını durdurabilir, bu da knicks'e koyabilir.
* ve iyi bir ceza şutörüdür, arka arkaya kaçırmadan 5 üçlük attığını bilirim.
rockets'ta iken takımın en önemli parçalarındandı
t-mac ve
yao ile beraber.
haslem, saçları kestirmeyecektin dayı.
miller da ceza şutlarını sokarsa eğer heat epey rahatlar. her ne kadar normal sezonda sıralamada böyle bir fark ortaya çıktıysa da burası playofflar. kaldı ki carmelo d'antoni'yi göndermek için tam kapasite oynamadığını söyledi, yapmıştır da. o yüzden yeni koç, yeni bir hava. carmelo'nun james ve wade karşısında özellikle de james karşısında psikolojik bir eşik var aşması gereken. eğer o eşiği aşabilirse knicks turu geçebilir. tahminim 4-3 heat'in kazanacağı yönünde.
bu sene hiç pacers maçı izlemedim. magic'in ise 2009'daki halinden eser yok şimdi.. yalnız
granger 2010-2011 sezonunda kayıptı. bu sezon yeniden kendini göstermeye başladı özetlerden gördüğüm kadarıyla. pacers çok genç bir takım. tecrübe açısından bir handikap olsa da enerji açısından avantaj olduğu aşikar. magic'te ise işler karışık. koçuyla sorun yaşayan tek oyuncu carmelo değildi;
howard, magic yönetimine "ya o, ya ben!" demişti
stan van gundy'i kastederek. zaten howard'ın sözleşmesinin sezon sonu bitiyor olması sürekli takas tekliflerinin gelmesi sürekli takas dedikodularının dönmesi demekti. bu yüzden howard ve magic konsantrasyon eksiği yaşadılar. şubattaki
* trade süresi içerisinde "howard, lakers'a çok yakın." temalı fotomaçvari başlıklar vardı bilimum basketbol sitelerinde. howard'ın tek sorunu konsantrasyon eksikliği de değil. "lumbal disk hernisi" teşhisi koyuldu geçtiğimiz günlerde. eski mip
hedo ve 2012 mip ödülünün en büyük adaylarından
ryan anderson'ın performansı çok önemli magic için. hele de hidayet'in takımı çekip çevirmesi lazım ki başsız tavuk gibi dolaşmasın ortalıkta magic oyuncuları.
jameer nelson'ı hiç sevmem. eskiden
* magic'in taktiği içeride howard, diğer 4 oyuncu dışarıda üçlük atıyorlar, olmadı howard'a indiriyorlardı. takımın yarısı üçlükçüydü. orada çok göze batmıyordı kullandığı şutlar. şimdi o kadar şut denemiyorlar sanırım. magic'ten bir halt olmaz bu sezon. tahminim yok seri hakkında, iki takımı da izleyemedim doğru dürüst bu sezon. ama indiana pacers geçsin turu, gençler oynasın. howard da biraz egosuyla savaşsın.
spurs ile beraber her sezon "artık yaşlandılar." sözlerine maruz kalan celtics, hawks ile eşleşti. baştan söyleyeyim;
t-mac'i çok severim. güzel maçlar çıkarsın, hawks konferans yarı finaline yükselsin. iki takımın kadro derinlikleri hemen hemen aynı. guard mevkiisinde büyük kapışmalar olacak. her ne kadar eski halini aratsa da
captain kirk iyi savunma yapabilirse eğer belirleyici rol oynar. gerçi
rondo'yu durdurmak çok zor. hızlı, delici bir guard rondo. gerektiğinde takımı sırtlayabiliyor, mental açıdan da iyi.
ray allen vs.
joe johnson.. yine kafa kafaya bir eşleşme. nba'in en underrated
* oyuncularından biridir johnson. bunda hustle playlerinin az olmasının payı var tabi.
t-mac, bir zamanlar nba'in en büyük skor tehditiydi
kobe ile beraber. geçirdiği sakatlıklar, yaşadığı şanssızlıklar.. "nerden nereye.." diyor insan. şimdilerde bulunduğu takımın şampiyonluğun en büyük adaylarından olması gerekirken kendisi takımda 1. opsiyon bile değil.. ama yine de t-mac bazen eski günlerden resital sunabiliyor. belki de celtics karşısında da 20-25 atacağı bir maça denk gelebiliriz. eskiden çok daha iyiydi tabi.
al horford'ın sakatlığı hawks'ın elini kolunu bağladı. boyalı alandaki en önemli opsiyonlarından biri olmayışı,
garnett'in biraz daha rahatlaması demek aynı zamanda. garnett zaten dışarı çıktığında onu kovalayacak adam horford idi. şimdi eski dostumuz
zaza'ya büyük iş düşecek. celtics,
josh smith'in atletizmine cevap veremeyecektir. ayakları yavaş oyunculardan oluşan bir takım celtics ve atlanta hawks ritmi eğer kendilerine göre ayarlarsa seriyi kazanma şansı var.
pargo kritik şutlar kullanabilecek bir oyuncu.
pierce serinin en önemli ismi. hem ofansif hem de defansif anlamda.
johnson'a yapacağı savunma ve hücumda üstleneceği rol çok önemli celtics için. sonuç olarak; al horford eğer sakatlanmasaydı 4-3 hawks derdim. saha avantajı da celtics'te, bunu da eklemek lazım.celtics muhtemelen 4-2 kazanır seriyi.
yani doğuda ilk turu; bulls, heat, pacers ve celtics geçer.
edit: sıralama ve yüzdeleri yazarken de belirttiğim gibi; hawks'ın galibiyet yüzdesi yüksek olmasına rağmen doğuda 5. gözüküyor nba.com'da. yine aynı nba.com'da maç sıralamasına göre saha avantajı hawks'ta görünüyor. bir hata olma ihtimali yüksek. bir terslik olduğunun farkındaydım da yine de uyaran
vincent vega'ya teşekkürler.
tahminim yine celtics'in kazanacağı yönünde; 4-3 ya da 4-2. al horford sakatlığı hawks'ı olumsuz etkileyecektir.