2814
çözümün değil sorunun bir parçası olan milli takımlar teknik direktörü.
konu her zamanki gibi yerli yabancı tartışması. ortaya atılan sav ne? herkes yabancı transfer ediyor, yerli oyuncular forma bulamıyor.
peki ortadaki gerçek ne? hak eden gençler, gerek ikinci ligden, gerek gençlerbirliği gibi ortalama bir takımdan direkt avrupa'ya transfer oluyorlar.
cengiz ünder
mert çetin
çağlar söyüncü
merih demiral
zeki çelik
yusuf yazıcı
ozan kabak
okay yokuşlu
enes ünal
bu saydığım isimler -ilk aklıma geldiği şekilde yazdım, unuttuğum varsa bile çok önemli değil- genç yaşta avrupa'da kendilerini gösterme şansı elde ettiler. bu çocukları zorla türkiye içerisinde tutmak zorunda kalsaydık 3,5 milyon euro gibi bir taban fiyattan başlayıp yukarı doğru giden ücretlerle takımlara serpiştirecektik. bu sınırlama varken çıkabilecekleri en üst noktaya bu yaşta gelebildikleri için de bu saatten sonra çalışmaya, kendilerini geliştirmeye, öğrenmeye ihtiyaçları kalmayacaktı. çoğu kendini salıp düşüşe geçecekti.
şunu bir kere söyleyelim, yabancı sınırlamasının diğer adı türk oyuncu oynatma zorunluluğudur. yani sen o oyuncuya muhtaçsındır. ve mecburen oynattığın oyuncunun gelişeceğini zannediyorsan, baştan bir kere çağın gerisindesindir demektir.
bu entry'yi şenol güneş'in başlığı altına yazmak benim için bir ızdırap ama bir şekilde bir yere bunları karalama ihtiyacı hissediyorum.
eğer bir kural değişikliği getireceksen bunun mantıklı bir açıklaması olması lazım. ortaya bilimsel, tahmini de olsa gelecekle ilgili olası veriler koymalısın. mevcut şartların olumsuz taraflarını değerlendirip, getireceğin kuralla buna nasıl çözümler bulacağını ortaya koymalısın.
peki bu vasat şenol, kukla nihat, geri kafalı bazı teknik direktörler ve başkanlar ne diyor? sahaya 11 yabancı çıkması bizleri üzüyor. ee? istiklal marşı okuyacak kimse yok. ee? futbol? gençler? altyapı? eğitim? türk futbolu? ekonomi? kulüplerin mali yapısı? avrupa futboluyla aramızda açılan ve artık kapanması imkansız hale gelen makas? marka değeri? bunların hiçbirisi yok. istiklal marşı okunacakmış.
sayın milliyetçiliğin m'sini dahi anlayamamış dar kafalı kanaat önderleri; siz o istiklal marşını gidin türkçe bilmeyen ama yerli statüsünde sayılan gurbetçilere, olimpiyatlarda sözde bizi temsil eden siyahilere, masa tenisinde bizim adımıza mücadele eden çinlilere, rahmetli naim süleymanoğlu'na, bein sports'un katarlı sahip ve ortaklarına, türk telekom'un tekel'in özelleştirilip ederinin altında peşkeş çekildiği yabancı sermaye sahiplerine, osmangazi köprüsünden "yeteri kadar" geçmediğimiz zaman devlet hazinesinden zararını tazmin eden şirketin sahiplerine okutun önce. biz o zamana kadar futbolculara öğretiriz merak etmeyin.
konu her zamanki gibi yerli yabancı tartışması. ortaya atılan sav ne? herkes yabancı transfer ediyor, yerli oyuncular forma bulamıyor.
peki ortadaki gerçek ne? hak eden gençler, gerek ikinci ligden, gerek gençlerbirliği gibi ortalama bir takımdan direkt avrupa'ya transfer oluyorlar.
cengiz ünder
mert çetin
çağlar söyüncü
merih demiral
zeki çelik
yusuf yazıcı
ozan kabak
okay yokuşlu
enes ünal
bu saydığım isimler -ilk aklıma geldiği şekilde yazdım, unuttuğum varsa bile çok önemli değil- genç yaşta avrupa'da kendilerini gösterme şansı elde ettiler. bu çocukları zorla türkiye içerisinde tutmak zorunda kalsaydık 3,5 milyon euro gibi bir taban fiyattan başlayıp yukarı doğru giden ücretlerle takımlara serpiştirecektik. bu sınırlama varken çıkabilecekleri en üst noktaya bu yaşta gelebildikleri için de bu saatten sonra çalışmaya, kendilerini geliştirmeye, öğrenmeye ihtiyaçları kalmayacaktı. çoğu kendini salıp düşüşe geçecekti.
şunu bir kere söyleyelim, yabancı sınırlamasının diğer adı türk oyuncu oynatma zorunluluğudur. yani sen o oyuncuya muhtaçsındır. ve mecburen oynattığın oyuncunun gelişeceğini zannediyorsan, baştan bir kere çağın gerisindesindir demektir.
bu entry'yi şenol güneş'in başlığı altına yazmak benim için bir ızdırap ama bir şekilde bir yere bunları karalama ihtiyacı hissediyorum.
eğer bir kural değişikliği getireceksen bunun mantıklı bir açıklaması olması lazım. ortaya bilimsel, tahmini de olsa gelecekle ilgili olası veriler koymalısın. mevcut şartların olumsuz taraflarını değerlendirip, getireceğin kuralla buna nasıl çözümler bulacağını ortaya koymalısın.
peki bu vasat şenol, kukla nihat, geri kafalı bazı teknik direktörler ve başkanlar ne diyor? sahaya 11 yabancı çıkması bizleri üzüyor. ee? istiklal marşı okuyacak kimse yok. ee? futbol? gençler? altyapı? eğitim? türk futbolu? ekonomi? kulüplerin mali yapısı? avrupa futboluyla aramızda açılan ve artık kapanması imkansız hale gelen makas? marka değeri? bunların hiçbirisi yok. istiklal marşı okunacakmış.
sayın milliyetçiliğin m'sini dahi anlayamamış dar kafalı kanaat önderleri; siz o istiklal marşını gidin türkçe bilmeyen ama yerli statüsünde sayılan gurbetçilere, olimpiyatlarda sözde bizi temsil eden siyahilere, masa tenisinde bizim adımıza mücadele eden çinlilere, rahmetli naim süleymanoğlu'na, bein sports'un katarlı sahip ve ortaklarına, türk telekom'un tekel'in özelleştirilip ederinin altında peşkeş çekildiği yabancı sermaye sahiplerine, osmangazi köprüsünden "yeteri kadar" geçmediğimiz zaman devlet hazinesinden zararını tazmin eden şirketin sahiplerine okutun önce. biz o zamana kadar futbolculara öğretiriz merak etmeyin.
