335
eğer yanlış anons değilse evren büker'in geri dönüşü ve preston schumpert'ın yerli statüsünde oynamasıyla muhtemelen son yılların en kaliteli ve geniş yerli rotasyonuna sahip olan takımdır. şimdi poziyon pozisyon inceleyelim:
taylor rochestie-tutku açık
tutku bildiğimiz bir adam. pota altına iyi top indirir, ceza şutlarını yüzdeli sokar, tempoyu istediği gibi yükseltir, istediği zaman iyi savunma yapsa da istikrarlı bir savunma performansı göstermez. kişisel olarak da en beğendiğim oyun kuruculardan biridir kendisi.
taylor'ı ise hazırlık turnuvasında izleme şansı edinebildik. okuduğum kadarıyla kendisini tam olarak beğenmeyenler de var ancak benim ilk izlenimim gayet olumlu oldu. temiz bir şutu var, içeri zorluyor, üst düzey bir savunması yok ama gayet istekliydi bu konuda. bir de solak olmasından mütevellit bazen savunulması sorun yaratabiliyor. şu bir gerçek d-wash gibi sakat sakat 20 sayı atabilecek bir adam değil ancak ondan daha dengeli. potansiyeli olan bir guard. zaten geçen sene oynadığı avrupa kupasında en değerli oyuncu seçilmişti. bu sene performansını en merak ettiğim oyuncudur kendisi.
joshua shipp-evren büker
günün sürprizi evren ile başlayalım. sene başındaki belirsizlik ve evren'in de acele karar vermesi, geçen sene en iyi yerli oyuncumuzu kaybetmemize neden olmuştu. ancak şu an geri döndüğü konuşuluyor. eğer geldiyse en büyük iki sorunumuzdan birini en doğru adamla çözmüş olacağız. evren hem tutku-taylor ikilisinin savunma noksanlığını kapatacak hem de oktay mahmuti'nin yabancı rotasyonunu ayarlamakta daha az hesap kitap yapmasına neden olacak. hücumdaki katkısı da cabası. 25 yaşında olduğunu da hatırlatarak umarım transferi de resmileşir derim kendisi hakkında.
shipp ise geçen senenin en başarılı takımlarından biri olan bornova'nın hücumdaki bir numaralı oyuncusuydu. açıkçası o zaman savunmasını ilerletirse her takımda oynayabileceğini düşünüyordum. galatasaray'a gelmesine en sevindiğim adamlardandır. ama bornova'da olduğu kadar şut kullanmayacaktır ancak atletikliği ile de hücuma çeşitlilik getireceği de aşikar. muhtemelen takım oyuncusu hüviyetine bürünecek burada. umarım bu dönüşümü gerçekleştirebilir.
preston schumpert-haluk yıldırım
simas jasaitis gibi oldukça potansiyelli bir oyuncunun boşluğunu doldurmak zor. ancak simas yerine henüz resmileşmese de yerli statüsünde oynayacak daha önce beşiktaş ve efes gibi takımlarda oynamış, uyum sorunu olmayan preston schumpert hamlesi geldi. çok da akıllıcaydı. böylece hem yabancı kontenjanı hakkımız dolmamış oldu hem de kaliteli bir yerli oyuncusu kazanmış olduk. yerli kalitesi bakımından efes ve f.ülker'e yaklaşmamız da var tabi. yine de efes'tekinden daha çok sorumluluk alması gerekecek bu sene.
haluk yıldırım transferine birçok kişinin burun kıvırdığının farkındayım ancak haluk benim her zaman takımımda görmek isteyeceğim adamlardan biri. çok akıllıdır. top dolaşımının akışını çok iyi sağlar. boş şutları da sokar. belki geleceğe yönelik bir hamle değil ama bu sene kendisinden hem saha içinde hem saha dışında çok şey bekliyorum.
radoslav rancik-luksa andric-ermal kurtoğlu
içeriden luksa, ermal dışardan rancik ile bitiricilik sorunu yaşayacağımız zannetmiyorum. ancak içlerinden biri faul problemine girse maçın sonu getirmek zor olur. haluk ve schumpert 4 numara için yumuşak kalırlar. bana göre en büyük problemimiz o bölgede. savunması sert, blok tehdidi olan, hoplayan zıplayan bir uzun takıma cuk oturur. zira hazırlık maçlarında en büyük problemlerden biri 4 numara savunmasıydı.
bir de melih mahmutoğlu, sertaç şanlı, göksenin köksal gibi genç oyuncularımız mevcut. sertaç'ı sakatlığı yüzünden pek göremedik. melih ise eli ısındığında iyi şut sokuyor. kendisine yapılan en büyük eleştirilerden biri de şutör olarak statik kalması. bu eksiğini giderirse iyi bir rotasyon oyuncusu olabilir. göksenin'in önünde bayağı bir oyuncu olsa da o da yavaş yavaş takıma ısındırılıyor hazırlık maçlarında.
sonuca geldiğimizde hani oyuncu kadrosuna baktığımızda oktay mahmuti takımı diyemiyoruz. savunmasından ziyade hücumu ön planda olan oyuncılara sahibiz. ancak koç savunma disiplinini takıma monte ederse belki bu sene olmasa bile seneye yukarıdaki ikiliyi üçleyebiliriz. zira yıllar yıllar sonra hem yerlilerle hem yabancılarla yapılan sözleşmeler bir yıllık değil. basketbola bakışın değişmesi bile umutlandırmaya yetiyor... şimdi baktım da uzun bir basketbol entryi olmuş. buraya kadar gelenlere takdirlerimi sunuyorum.
taylor rochestie-tutku açık
tutku bildiğimiz bir adam. pota altına iyi top indirir, ceza şutlarını yüzdeli sokar, tempoyu istediği gibi yükseltir, istediği zaman iyi savunma yapsa da istikrarlı bir savunma performansı göstermez. kişisel olarak da en beğendiğim oyun kuruculardan biridir kendisi.
taylor'ı ise hazırlık turnuvasında izleme şansı edinebildik. okuduğum kadarıyla kendisini tam olarak beğenmeyenler de var ancak benim ilk izlenimim gayet olumlu oldu. temiz bir şutu var, içeri zorluyor, üst düzey bir savunması yok ama gayet istekliydi bu konuda. bir de solak olmasından mütevellit bazen savunulması sorun yaratabiliyor. şu bir gerçek d-wash gibi sakat sakat 20 sayı atabilecek bir adam değil ancak ondan daha dengeli. potansiyeli olan bir guard. zaten geçen sene oynadığı avrupa kupasında en değerli oyuncu seçilmişti. bu sene performansını en merak ettiğim oyuncudur kendisi.
joshua shipp-evren büker
günün sürprizi evren ile başlayalım. sene başındaki belirsizlik ve evren'in de acele karar vermesi, geçen sene en iyi yerli oyuncumuzu kaybetmemize neden olmuştu. ancak şu an geri döndüğü konuşuluyor. eğer geldiyse en büyük iki sorunumuzdan birini en doğru adamla çözmüş olacağız. evren hem tutku-taylor ikilisinin savunma noksanlığını kapatacak hem de oktay mahmuti'nin yabancı rotasyonunu ayarlamakta daha az hesap kitap yapmasına neden olacak. hücumdaki katkısı da cabası. 25 yaşında olduğunu da hatırlatarak umarım transferi de resmileşir derim kendisi hakkında.
shipp ise geçen senenin en başarılı takımlarından biri olan bornova'nın hücumdaki bir numaralı oyuncusuydu. açıkçası o zaman savunmasını ilerletirse her takımda oynayabileceğini düşünüyordum. galatasaray'a gelmesine en sevindiğim adamlardandır. ama bornova'da olduğu kadar şut kullanmayacaktır ancak atletikliği ile de hücuma çeşitlilik getireceği de aşikar. muhtemelen takım oyuncusu hüviyetine bürünecek burada. umarım bu dönüşümü gerçekleştirebilir.
preston schumpert-haluk yıldırım
simas jasaitis gibi oldukça potansiyelli bir oyuncunun boşluğunu doldurmak zor. ancak simas yerine henüz resmileşmese de yerli statüsünde oynayacak daha önce beşiktaş ve efes gibi takımlarda oynamış, uyum sorunu olmayan preston schumpert hamlesi geldi. çok da akıllıcaydı. böylece hem yabancı kontenjanı hakkımız dolmamış oldu hem de kaliteli bir yerli oyuncusu kazanmış olduk. yerli kalitesi bakımından efes ve f.ülker'e yaklaşmamız da var tabi. yine de efes'tekinden daha çok sorumluluk alması gerekecek bu sene.
haluk yıldırım transferine birçok kişinin burun kıvırdığının farkındayım ancak haluk benim her zaman takımımda görmek isteyeceğim adamlardan biri. çok akıllıdır. top dolaşımının akışını çok iyi sağlar. boş şutları da sokar. belki geleceğe yönelik bir hamle değil ama bu sene kendisinden hem saha içinde hem saha dışında çok şey bekliyorum.
radoslav rancik-luksa andric-ermal kurtoğlu
içeriden luksa, ermal dışardan rancik ile bitiricilik sorunu yaşayacağımız zannetmiyorum. ancak içlerinden biri faul problemine girse maçın sonu getirmek zor olur. haluk ve schumpert 4 numara için yumuşak kalırlar. bana göre en büyük problemimiz o bölgede. savunması sert, blok tehdidi olan, hoplayan zıplayan bir uzun takıma cuk oturur. zira hazırlık maçlarında en büyük problemlerden biri 4 numara savunmasıydı.
bir de melih mahmutoğlu, sertaç şanlı, göksenin köksal gibi genç oyuncularımız mevcut. sertaç'ı sakatlığı yüzünden pek göremedik. melih ise eli ısındığında iyi şut sokuyor. kendisine yapılan en büyük eleştirilerden biri de şutör olarak statik kalması. bu eksiğini giderirse iyi bir rotasyon oyuncusu olabilir. göksenin'in önünde bayağı bir oyuncu olsa da o da yavaş yavaş takıma ısındırılıyor hazırlık maçlarında.
sonuca geldiğimizde hani oyuncu kadrosuna baktığımızda oktay mahmuti takımı diyemiyoruz. savunmasından ziyade hücumu ön planda olan oyuncılara sahibiz. ancak koç savunma disiplinini takıma monte ederse belki bu sene olmasa bile seneye yukarıdaki ikiliyi üçleyebiliriz. zira yıllar yıllar sonra hem yerlilerle hem yabancılarla yapılan sözleşmeler bir yıllık değil. basketbola bakışın değişmesi bile umutlandırmaya yetiyor... şimdi baktım da uzun bir basketbol entryi olmuş. buraya kadar gelenlere takdirlerimi sunuyorum.