3
fenerbahçe'nin, manchester united'ın bilimum futbol kurumunun bunun eksikliğinden düştüğü hali gördükçe öneminden tekrar emin olduğum aktarılmış deneyimler dizisi.
sözlüğümüzde çok beyaz yakalı var. finansal başarı olsun kurumsal hafıza olsun buralardaki yapılan yorumlardan anlamak mümkün. ama nacizane önerim, isi eve getirmesinler.* yoksa, futbol gibi -hadi türkiyedeki futbol diyelim- bir endüstriyi diğerleri üzerinden değerlendirmek gibi bir gaflete düşerler.
futboldaki kurumsal hafıza, diğer dikeylerdekine benzer bir şey olsa şüphesiz dünya futbolunun en büyük iki markasından biri saf sonrası bu hale düşer miydi? sistemleri mi eksik, yoksa kocaman'ın yardımcıları gibi verileri mi siliyorlar? florya'nın çiçeğinden duvar boyasına terim ilgileniyor, mert çetin gidiyor marcao'nun bebeklerine kreş buluyor, yedlin'in evine oğün öğün getirecek vegan yemek şirketi. yahu, mert dün musleraylaydı bugün kerem ile nagelsman bile futbolda başarıyı adam yönetimine bağlıyor. zaten kırılgan halde olan bir takımın sadece hocasını değil onlara yakın her temas noktasını gönderiyor ve tamamen farklı kültürlerden cv'leri bomboş adamlar getiriyorsun. tabiki kulüp bundan etkilenecek. ali koç şimdiki aklım olsa ilk geldiğimde aynı anda pek çok şeyi değiştirmezdim diyor. sadece türk kulupleri değil avrupanın dev kulüpleri kriz anlarında kültürünü taniýan kişileri çağırıyor koşa koşa.
türkiye'de futbol grift ilişkilerle, pek çok şeye rağmen yürüyen bir endüstri. ülkedeki komple sistemliliğe, hukuka bakıs açısı değişmeden değiştirebileceğiniz parametre 0. 1000 kez kanıtlandı bu.vizyon diye kurumsallık diye kurumsal iletişim cart curt afili plazma kelimeleri ile kim geldiyse rezil oldu gitti. hala ders çıkarmamak çok komik geliyor. üstümüzde dağa çıkma ekipmanı yok, hayatımızda dağa çıkmamışız üstelik harita da yokken zirvede açacağımız bayrağı tartışmak gibi.
sözlüğümüzde çok beyaz yakalı var. finansal başarı olsun kurumsal hafıza olsun buralardaki yapılan yorumlardan anlamak mümkün. ama nacizane önerim, isi eve getirmesinler.* yoksa, futbol gibi -hadi türkiyedeki futbol diyelim- bir endüstriyi diğerleri üzerinden değerlendirmek gibi bir gaflete düşerler.
futboldaki kurumsal hafıza, diğer dikeylerdekine benzer bir şey olsa şüphesiz dünya futbolunun en büyük iki markasından biri saf sonrası bu hale düşer miydi? sistemleri mi eksik, yoksa kocaman'ın yardımcıları gibi verileri mi siliyorlar? florya'nın çiçeğinden duvar boyasına terim ilgileniyor, mert çetin gidiyor marcao'nun bebeklerine kreş buluyor, yedlin'in evine oğün öğün getirecek vegan yemek şirketi. yahu, mert dün musleraylaydı bugün kerem ile nagelsman bile futbolda başarıyı adam yönetimine bağlıyor. zaten kırılgan halde olan bir takımın sadece hocasını değil onlara yakın her temas noktasını gönderiyor ve tamamen farklı kültürlerden cv'leri bomboş adamlar getiriyorsun. tabiki kulüp bundan etkilenecek. ali koç şimdiki aklım olsa ilk geldiğimde aynı anda pek çok şeyi değiştirmezdim diyor. sadece türk kulupleri değil avrupanın dev kulüpleri kriz anlarında kültürünü taniýan kişileri çağırıyor koşa koşa.
türkiye'de futbol grift ilişkilerle, pek çok şeye rağmen yürüyen bir endüstri. ülkedeki komple sistemliliğe, hukuka bakıs açısı değişmeden değiştirebileceğiniz parametre 0. 1000 kez kanıtlandı bu.vizyon diye kurumsallık diye kurumsal iletişim cart curt afili plazma kelimeleri ile kim geldiyse rezil oldu gitti. hala ders çıkarmamak çok komik geliyor. üstümüzde dağa çıkma ekipmanı yok, hayatımızda dağa çıkmamışız üstelik harita da yokken zirvede açacağımız bayrağı tartışmak gibi.