arda turan

4-4-2 dergisinin şubat ayı sayısında metin oktay için ayrılmış büyük bir bölüm vardı. metin oktayı izlemiş, onla arkadaşlık yapmış olanlar metin oktayı anlatmışlar. metin oktayın hayat hikayesi, yaptıkları, o psikolojik gelgitleri hem etkileyeci hem de üzücü. neyse... yazmak istediklerim metin oktayın bir maçta yaptıklarıyla alakalı.
galatasaray o dönemin kuvvetli bir takımıyla avrupa maçına çıkacak***. maçtan önce bizim gazeteciler rakibin kalecisine "galatasaray ve metin oktay" hakkında soru soruyorlar. kaleci "metin oktay kim? tanımam etmem" minvalinde bir cevap veriyor.
maç günü geliyor... metin sahada fırtına gibi esiyor. üç tane attığı yetmezmiş gibi bir de kornerden asist yapıyor. maç bitiminde rakip kaleci tarumar durumdayken metin kaleciye yaklaşıyor, elini uzatıp " merhaba bendeniz metin oktay" diyor.
ben ,yukarıda dilim döndüğünce anlattığım, olayı okurken daha atletico madrid oynanmamıştı. reyes in galatasaray taraftarı hakkında söyledikleri daha yeni yeni basında yer bulmuştu. işte dedim tarihi fırsat...
"atleticoya sahayı dar ettiğimiz maçın sonunda arda tarumar olmuş reyes in yanına gidiyor, elini uzatıyor ve ' bendeniz arda turan galatasaray kaptanı ve taraftarıyım' diyor"
böyle olsa ne de güzel olurdu değil mi ? olmadı. canları sağolsun. ben o gün sahada formasının her tarafını terleten 11 aslan gördüm. ben bu takımın forvetliyken nasıl oynadığını da biliyorum. tam kadro olsaydık çatır çatır, eze eze yeneceğimizi de biliyorum.

kardeşim gibi sevdiğim galatasaray kaptanı.