1248
kendisi bir galatasaray efsanesidir ve gerçekten çok yetenekli bir futbolcuydu. çocukluk etkisinden sanırım aklıma hep sergen ile birlikte finlandiya maçında yaptıkları şov gelir. https://twitter.com/.../1067874375926452224
keza iyi de galatasaraylı'dır. yeri gelmiş parasız oynamıştır, indirime gitmiştir, kal deyince kalmış, git deyince gitmiştir. fakat blackburn döneminde sanırım camiaya bir parça kırgın olacak ki şöyle talihsiz bir röportaj vermiştir.
—alıntı—
çok net bir şey sorabilir miyim o zaman, futbolu da bıraktığınıza göre, hangi takımlısınız?
--ben en fazla bana saygıyı ve sevgiyi gösteren takımın taraftarıyım. herhangi bir kulüpte yokum şu an.
galatasaraylıyım diyemiyor musunuz?
--ben galatasaraylıyım derim. niye diyemeyeyim ki? ben beşiktaşlıyım da derim, fenerliyim de derim. diyebilirsiniz ama profesyonellik anlamında baktığınız zaman hizmet ettiğiniz kulüpte iyi hizmet ettiğiniz zaman anılıyorsunuz değil mi? blackburn’e de ben hizmet ettiğimde insanlar benim maskelerimi, türk bayraklarını suratlarına taktılar. blackburn’lü müyüm?
galatasaraylıyım demiyorsunuz çünkü profesyonel hayatınız devam ediyor bir şekilde. teknik direktörlük kariyeriniz de devam ediyor.
--antrenörlük yapacağız şimdi! insanların bakış açısı çok farklı. insanlar çocuklarına belki de isimlerini veriyor. bu doğaldır. bununla karşılaşıyoruz. ben galatasaraylıyım da demiyorum ki. bugün baktığınızda bir insan manchester united’dan real madrid’e gidiyor, chelsea’den manchester city’ye gidebiliyor. ben de galatasaray’da senelerce oynadım. galatasaraylılık tabii ki var ama profesyonellik anlamında hiçbir kulübü söylememek lazım diye düşünüyorum.
böylece diğer sorumun da cevabını vermiş oldunuz. galatasaray’dan fener’e de gidebilirsiniz yani!
--gidebilirsiniz. bu normaldir. niye gidemeyeyim ki?
blackburn’den de fenerbahçe’ye gelebilirdiniz?
--her konuda anlaştıktan, maddi ve manevi yönden tatmin olduktan sonra neden gelmeyeyim ki?
——alıntı——
keza iyi de galatasaraylı'dır. yeri gelmiş parasız oynamıştır, indirime gitmiştir, kal deyince kalmış, git deyince gitmiştir. fakat blackburn döneminde sanırım camiaya bir parça kırgın olacak ki şöyle talihsiz bir röportaj vermiştir.
—alıntı—
çok net bir şey sorabilir miyim o zaman, futbolu da bıraktığınıza göre, hangi takımlısınız?
--ben en fazla bana saygıyı ve sevgiyi gösteren takımın taraftarıyım. herhangi bir kulüpte yokum şu an.
galatasaraylıyım diyemiyor musunuz?
--ben galatasaraylıyım derim. niye diyemeyeyim ki? ben beşiktaşlıyım da derim, fenerliyim de derim. diyebilirsiniz ama profesyonellik anlamında baktığınız zaman hizmet ettiğiniz kulüpte iyi hizmet ettiğiniz zaman anılıyorsunuz değil mi? blackburn’e de ben hizmet ettiğimde insanlar benim maskelerimi, türk bayraklarını suratlarına taktılar. blackburn’lü müyüm?
galatasaraylıyım demiyorsunuz çünkü profesyonel hayatınız devam ediyor bir şekilde. teknik direktörlük kariyeriniz de devam ediyor.
--antrenörlük yapacağız şimdi! insanların bakış açısı çok farklı. insanlar çocuklarına belki de isimlerini veriyor. bu doğaldır. bununla karşılaşıyoruz. ben galatasaraylıyım da demiyorum ki. bugün baktığınızda bir insan manchester united’dan real madrid’e gidiyor, chelsea’den manchester city’ye gidebiliyor. ben de galatasaray’da senelerce oynadım. galatasaraylılık tabii ki var ama profesyonellik anlamında hiçbir kulübü söylememek lazım diye düşünüyorum.
böylece diğer sorumun da cevabını vermiş oldunuz. galatasaray’dan fener’e de gidebilirsiniz yani!
--gidebilirsiniz. bu normaldir. niye gidemeyeyim ki?
blackburn’den de fenerbahçe’ye gelebilirdiniz?
--her konuda anlaştıktan, maddi ve manevi yönden tatmin olduktan sonra neden gelmeyeyim ki?
——alıntı——