13664
özellikle pandemi döneminde inanılmaz fazla vakit geçirmeye başladığım, yazmaktan da epey keyif aldığım yer. ama buranın galatasaray taraftarının ortalamasını yansıttığını düşünmüyorum ya da düşünmek istemiyorum. çünkü burada memnuniyet diye bir şey yok. uzun zamandır üzerine düşündüğüm linç kültürü kavramından sonra bugün ekşi sözlükte spor kanalında galatasaray sözlük başlığına güncel entrylerin girildiğini fark ettim. okudum, daha sonra twitter'da ismimizi search ettim orayı da okudum. hakim olan genel görüş; her şeyden memnuniyetsiz 3000 küsür adam.
acaba bu ne kadar yanlış bir gözlem? bence değil. türk futbolunun son 30 yılında başarı olarak yanımıza yaklaşan bir kulüp yok. son 10 yılda en buyük rakibimiz büyük hüsranlar yaşarken biz üst üste başarılar elde ettik. ama halen antu dahi bizden umutlu bakıyor geleceğe, ya da futbolcusuna daha insaflı. tabiki antu ile kendimizi karşılaştırmıyorum, hayal aleminde yaşayan bir dolu çılgının olduğu bir yer orası. hep denir ya, galatasaray'ın farkı taraftarının böyle olmasından geçiyor. kısmen doğru olabilir ama hep belli bir seviyede takılı kalmamızın da en önemli sebebi bu bence: kibir.
bir futbolcu eğer bizce kötüyse, onu anlatmaya başlarken 'futboldan anlama turnusolü' diyoruz. eğer otorite de o topçuyu oynatıyorsa satılmak için zorla oynatılıyordur. onu bile kendi doğrultumuza çeviriyoruz. ya bence en büyük günah 2019 aralık ve 2020 şubat arasında işlendi. yokluğunda önemini ve başardıklarının büyüklüğü tam anlamıyla anlayacağımız adama; evlatcı, emekli ol hoca dendi.
bu sene 50nin üstünde maç olacak. kadro da epey eksik. umarım hepimiz sağduyulu oluruz. gideceklere de saygı ile veda ederiz.
acaba bu ne kadar yanlış bir gözlem? bence değil. türk futbolunun son 30 yılında başarı olarak yanımıza yaklaşan bir kulüp yok. son 10 yılda en buyük rakibimiz büyük hüsranlar yaşarken biz üst üste başarılar elde ettik. ama halen antu dahi bizden umutlu bakıyor geleceğe, ya da futbolcusuna daha insaflı. tabiki antu ile kendimizi karşılaştırmıyorum, hayal aleminde yaşayan bir dolu çılgının olduğu bir yer orası. hep denir ya, galatasaray'ın farkı taraftarının böyle olmasından geçiyor. kısmen doğru olabilir ama hep belli bir seviyede takılı kalmamızın da en önemli sebebi bu bence: kibir.
bir futbolcu eğer bizce kötüyse, onu anlatmaya başlarken 'futboldan anlama turnusolü' diyoruz. eğer otorite de o topçuyu oynatıyorsa satılmak için zorla oynatılıyordur. onu bile kendi doğrultumuza çeviriyoruz. ya bence en büyük günah 2019 aralık ve 2020 şubat arasında işlendi. yokluğunda önemini ve başardıklarının büyüklüğü tam anlamıyla anlayacağımız adama; evlatcı, emekli ol hoca dendi.
bu sene 50nin üstünde maç olacak. kadro da epey eksik. umarım hepimiz sağduyulu oluruz. gideceklere de saygı ile veda ederiz.