1450
ben kendisinde mental olarak bazı eksikler olduğunu düşünüyorum, yukarıda bazı arkadaşların da bahsettiği gibi, aidiyetsizlik, memnuniyetsizlik gibi kavramlar da kullanılmış, kariyerinde bazı anlarda yaşadıkları ya da gösterdiği belki gösteremediği reaksiyonlarda bunu doğrular nitelikte.
öncelikle kendisi, çok çabuk düşünen ve pas yüzdesi çok yüksek olan teknik bir oyuncu, fakat kariyerinde hiç bir zaman yüksek rakamlı skor üreten bir profil çizmedi. daha çok teknik özellikleri ve favre'nin dokunuşlarıyla 2017 yazında barcelona ile anılmasına kadar götürdü kendisini. ama katalanların vazgeçmesiyle hatta arsenal'in psg'nin teklifini barcelona için reddeddiği konuşuluyodu, o dönem favre'nin açıklaması da vardı; -kendisi şu an transferi olmadığı için mutsuz ama onu toparlamamız gerek diye. mesela burada hemen mutsuzluğu ve bunu o sezon sahaya da yansıtması geçmiş sezonuna göre, ilk paragraftaki söylemimi doğrular nitelikte. yine de o sezon devamlı forma şansı bulup, bi sezon önce olduğu gibi o sezon da ligue1'in pas lideri olmayı başarmıştı. sonrasında fulham'a (yeniden premier lige çıkmalarıyla kulüp tarihinin rekor transfer ücretiyle) transferi gerçekleşmişti.
aslında fulham'da sezona kötü başlamamıştı, jokanovic önderliğinde formasyon sürekli değişiyo, yanındaki isimler değişiyo ama seri'nin ilk 11'de başlaması değişmiyodu, çünkü onun üzerine bir sistem kurmaya çalışmıştı fulham. bu sezon başında sıkça üzerine kafa yorduğumuz fatih hocan'nın pas oyunu sistemine geçiş ve buna uygun oyuncular istemesi gibi jokanovic'de pas oyunu ile sonuca gitmek istemişti ve seri bunun için biçilmez kaftandı. ama art arda alınan kötü sonuçlar ve jokanovic'in gönderilmesiyle ranieri takımın başına getirildi. o da sıklıkla savunma önünde denedi ama yine olmadı, kötü oynadıkça da çabuk demoralize oluyodu. ligue1'in düşük temposundan sonra premier liginin yüksek temposunda nispeten zayıf fiziğiyle çok zorlandığı da aşikardı. ranieri'nin de fulham kariyeri uzun sürmedi ve yerine scott parker geldi, son teknik adam değişikliğinden sonra çok fazla tercih edilmedi ve yedek bekledi seri. neticede ciddi skor üretme sıkıntısı yaşayan fulham (babel'i de devre arası almışlardı) için sezon sonu yolculuk yine championship oldu ve seri içinde premier lig kariyeri tam bir hayal kırıklığıydı.
şampiyonlar liginde oynayacak olmamız cazibesiyle bizle yolları birleşti ve kağıt üstünde yine kiralayabileceğimiz n'diaye yerine seri tercih edilmişti. bir çok maçta n'diaye'nin yanlış tercihlerini hatalı paslarını eleştirdiğimiz düşünülünce pas kalitesi anlamından orta sahamız level atlayacak diye düşündük ya da umduk. fakat n'diayen'nin patlayıcı pres gücünü de maalesef seri'den bekleyemezdik. belki bu top kapmayı özellikle topsuz oyunda belhanda'dan bekledi hoca ama belhanda'nın da sezon genelinde kötü performası illa ki seri'yi de etkiledi. hatta ve hatta ömer bayram'ın da orta sahaya devşirilmesi de tamamen bu tutmayan planlamanın sonucu. zaten fatih terim'i fatih terim yapan da bu pas oyunu hocalığı değil ki tam aksine topu kaybettiğinde hemen basıp o topu almaya çalışan orta saha profili,tıpkı lemina gibi. n'zonzi'den verim alamamız da aslında planlanan sistemde seri'nin performansından çok daha önemliydi. hoca da zaten defalarca ben hata yaptım deyip ilk yarının ardından bu pas oyunundan vazgeçip, daha hızlı karşı kaleye giden ve daha çabuk sonuç alabilecek onyekuru sekidika ve saracchi gibi genç oyuncu transferleri yaptırdı.
bu söylediklerimden sonra ilk yarı hem sistem hem oyuncu tercihleri ve bu kadar olumsuzluğun üst üste gelmesiyle seri hepimizce sınıfta kaldı ve olmayacak gibi gözüksede ama bence asıl seri'yi ligin ikinci yarısında görüp değerlendirebiliriz, yukarıda bahsettiğim gibi kayseri maçında da savunma önünde oynadığı için zayıf fiziği ile yine ezildi. savunma önünde ilk tercih lemina düşünürsek, hızlı oyunda özellikle onyekuru'nun dönmesiyle orta saha tekniği ile fark yaratacağına hala inancım sonsuz.
umarım öyle olur ve 23. şampiyonluğumuza katkı yapar.
öncelikle kendisi, çok çabuk düşünen ve pas yüzdesi çok yüksek olan teknik bir oyuncu, fakat kariyerinde hiç bir zaman yüksek rakamlı skor üreten bir profil çizmedi. daha çok teknik özellikleri ve favre'nin dokunuşlarıyla 2017 yazında barcelona ile anılmasına kadar götürdü kendisini. ama katalanların vazgeçmesiyle hatta arsenal'in psg'nin teklifini barcelona için reddeddiği konuşuluyodu, o dönem favre'nin açıklaması da vardı; -kendisi şu an transferi olmadığı için mutsuz ama onu toparlamamız gerek diye. mesela burada hemen mutsuzluğu ve bunu o sezon sahaya da yansıtması geçmiş sezonuna göre, ilk paragraftaki söylemimi doğrular nitelikte. yine de o sezon devamlı forma şansı bulup, bi sezon önce olduğu gibi o sezon da ligue1'in pas lideri olmayı başarmıştı. sonrasında fulham'a (yeniden premier lige çıkmalarıyla kulüp tarihinin rekor transfer ücretiyle) transferi gerçekleşmişti.
aslında fulham'da sezona kötü başlamamıştı, jokanovic önderliğinde formasyon sürekli değişiyo, yanındaki isimler değişiyo ama seri'nin ilk 11'de başlaması değişmiyodu, çünkü onun üzerine bir sistem kurmaya çalışmıştı fulham. bu sezon başında sıkça üzerine kafa yorduğumuz fatih hocan'nın pas oyunu sistemine geçiş ve buna uygun oyuncular istemesi gibi jokanovic'de pas oyunu ile sonuca gitmek istemişti ve seri bunun için biçilmez kaftandı. ama art arda alınan kötü sonuçlar ve jokanovic'in gönderilmesiyle ranieri takımın başına getirildi. o da sıklıkla savunma önünde denedi ama yine olmadı, kötü oynadıkça da çabuk demoralize oluyodu. ligue1'in düşük temposundan sonra premier liginin yüksek temposunda nispeten zayıf fiziğiyle çok zorlandığı da aşikardı. ranieri'nin de fulham kariyeri uzun sürmedi ve yerine scott parker geldi, son teknik adam değişikliğinden sonra çok fazla tercih edilmedi ve yedek bekledi seri. neticede ciddi skor üretme sıkıntısı yaşayan fulham (babel'i de devre arası almışlardı) için sezon sonu yolculuk yine championship oldu ve seri içinde premier lig kariyeri tam bir hayal kırıklığıydı.
şampiyonlar liginde oynayacak olmamız cazibesiyle bizle yolları birleşti ve kağıt üstünde yine kiralayabileceğimiz n'diaye yerine seri tercih edilmişti. bir çok maçta n'diaye'nin yanlış tercihlerini hatalı paslarını eleştirdiğimiz düşünülünce pas kalitesi anlamından orta sahamız level atlayacak diye düşündük ya da umduk. fakat n'diayen'nin patlayıcı pres gücünü de maalesef seri'den bekleyemezdik. belki bu top kapmayı özellikle topsuz oyunda belhanda'dan bekledi hoca ama belhanda'nın da sezon genelinde kötü performası illa ki seri'yi de etkiledi. hatta ve hatta ömer bayram'ın da orta sahaya devşirilmesi de tamamen bu tutmayan planlamanın sonucu. zaten fatih terim'i fatih terim yapan da bu pas oyunu hocalığı değil ki tam aksine topu kaybettiğinde hemen basıp o topu almaya çalışan orta saha profili,tıpkı lemina gibi. n'zonzi'den verim alamamız da aslında planlanan sistemde seri'nin performansından çok daha önemliydi. hoca da zaten defalarca ben hata yaptım deyip ilk yarının ardından bu pas oyunundan vazgeçip, daha hızlı karşı kaleye giden ve daha çabuk sonuç alabilecek onyekuru sekidika ve saracchi gibi genç oyuncu transferleri yaptırdı.
bu söylediklerimden sonra ilk yarı hem sistem hem oyuncu tercihleri ve bu kadar olumsuzluğun üst üste gelmesiyle seri hepimizce sınıfta kaldı ve olmayacak gibi gözüksede ama bence asıl seri'yi ligin ikinci yarısında görüp değerlendirebiliriz, yukarıda bahsettiğim gibi kayseri maçında da savunma önünde oynadığı için zayıf fiziği ile yine ezildi. savunma önünde ilk tercih lemina düşünürsek, hızlı oyunda özellikle onyekuru'nun dönmesiyle orta saha tekniği ile fark yaratacağına hala inancım sonsuz.
umarım öyle olur ve 23. şampiyonluğumuza katkı yapar.