26
çok basit ve tek bir çözümü var:
yönetimin, teknik kadronun, futbolcuların, taraftar ve taraftar gruplarının eleştiriye açık olması ve kişilere dokunulmaz gibi davranılmasından vazgeçilmesi.
bu kadar basit ve net.
eleştiriden korkmayın, eleştiriler sizi küçültmez aksine güçlendirir.
siz kabul edin ya da etmeyin, 5 yıldır sistemli, organize, planlı bir galatasaray takımı izlemiyoruz. sahada çok büyük bir kaos hali var, özellikle son 2 yıldır. yönetim deseniz belki de galatasaray tarihinin en feci başkanlarından birini gördük bu dönem içersinde.
teknik heyet sahadan tamamen uzaklaşmış vaziyette, özellikle de fatih terim hoca kendisine kurulan tuzağın içine düştü ve son iki yıldır saha içinden çok saha dışındaki olaylarla ilgileniyor.
futbolcular deseniz sahada yokları oynuyorlar, canını dişine takıp mücadele eden çok az sayıda oyuncu var, buna istekli olan ama yedek kulübesinde bekleyen isimler bırak haftaları, aylardır forma şansı bekliyor. bu yetmezmiş gibi takımın en çok para kazanan ve en çok performans beklediği isimler ya kendilerine bakmadıkları için formsuz, ya eski sakatlıklarının nüks etmesi korkusu ile kaçak dövüşüyor ya da mental sıkıntıları olduğu için futbol oynamak haricinde her şeyi yapıyorlar.
başarıyı kendinize mal ediyorsanız, başarısız olduğunuzda da hesabını verebilmelisiniz.
galatasaray taraftarınına büyük bir görev düşmektedir.
unutmayınız ki galatasaray bir kişinin ya da bir grubun istediği gibi at koşturabileceği sıradan bir kulüp değildir. galatasaray domestik olarak her yıl sıralamanın en üstünü hedefleyen, türk olmayan takımları yenme ve çağın modern futbolunu oynama misyonuna sahip bir kulüptür.
bunu sağlayabilen herkesin, bu mantaliteye sahip her bireyin bu kulüpte bir yeri ve görevi bulunur. pek tabii her sene başarı gelmeyebilir ama bu hedefle yola çıkan ve bu hedefe ulaşmaya çalışan herkese gereken zaman verilmeli, sabır gösterilmelidir.
bu mantaliteye sahip olmayan herkese teşekkür edilip yollar ayrılır.
hiç kimse, galatasaray isminden ve markasından büyük değildir, olamaz.
herkesin bu bilinçle hareket etmesi gerekir.
yönetimin, teknik kadronun, futbolcuların, taraftar ve taraftar gruplarının eleştiriye açık olması ve kişilere dokunulmaz gibi davranılmasından vazgeçilmesi.
bu kadar basit ve net.
eleştiriden korkmayın, eleştiriler sizi küçültmez aksine güçlendirir.
siz kabul edin ya da etmeyin, 5 yıldır sistemli, organize, planlı bir galatasaray takımı izlemiyoruz. sahada çok büyük bir kaos hali var, özellikle son 2 yıldır. yönetim deseniz belki de galatasaray tarihinin en feci başkanlarından birini gördük bu dönem içersinde.
teknik heyet sahadan tamamen uzaklaşmış vaziyette, özellikle de fatih terim hoca kendisine kurulan tuzağın içine düştü ve son iki yıldır saha içinden çok saha dışındaki olaylarla ilgileniyor.
futbolcular deseniz sahada yokları oynuyorlar, canını dişine takıp mücadele eden çok az sayıda oyuncu var, buna istekli olan ama yedek kulübesinde bekleyen isimler bırak haftaları, aylardır forma şansı bekliyor. bu yetmezmiş gibi takımın en çok para kazanan ve en çok performans beklediği isimler ya kendilerine bakmadıkları için formsuz, ya eski sakatlıklarının nüks etmesi korkusu ile kaçak dövüşüyor ya da mental sıkıntıları olduğu için futbol oynamak haricinde her şeyi yapıyorlar.
başarıyı kendinize mal ediyorsanız, başarısız olduğunuzda da hesabını verebilmelisiniz.
galatasaray taraftarınına büyük bir görev düşmektedir.
unutmayınız ki galatasaray bir kişinin ya da bir grubun istediği gibi at koşturabileceği sıradan bir kulüp değildir. galatasaray domestik olarak her yıl sıralamanın en üstünü hedefleyen, türk olmayan takımları yenme ve çağın modern futbolunu oynama misyonuna sahip bir kulüptür.
bunu sağlayabilen herkesin, bu mantaliteye sahip her bireyin bu kulüpte bir yeri ve görevi bulunur. pek tabii her sene başarı gelmeyebilir ama bu hedefle yola çıkan ve bu hedefe ulaşmaya çalışan herkese gereken zaman verilmeli, sabır gösterilmelidir.
bu mantaliteye sahip olmayan herkese teşekkür edilip yollar ayrılır.
hiç kimse, galatasaray isminden ve markasından büyük değildir, olamaz.
herkesin bu bilinçle hareket etmesi gerekir.