endoğan adili

geçen gün ofiste eğitim alırken bir fenerli arkadaş anlattı. spor şirketi olduğu için rahatız, çoğu zaman galatasaray ürünleriyle gidip geliyorum. biraz sinir edeyim seni dedi. eski çalışanlarımızdan biri o aralar sizin kulüpte de çalışıyordu, her geldiğinde burada sinirle anlatırdı bazı şeyleri dedi. mesela dedim, isviçreli bir çocuk varmış sizde endoğan adili diye. sakatlığını öne sürerek oynamıyormuş, oynadığında zaten beğenilmiyormuş ama gönderilemiyormuş diye. ee dedim ben zaten biliyorum bunları. işin komiği dedi her gittiği yere uber ile gider bütün faturaları kulübe gönderirmiş dedi. bir gün ağır bir olay olmuş ama içeriğini bende bilmiyorum o kadar anlattı dedi. tek bu şerefsizle bitmiyor bunun gibi çok var kulüpte diye de söyledi dedi. o kadar canım yandı ki o an. 500 bin euro kazanıyordu sanırım, tamamını verdiler mi onu da bilmem. bunun gibi şerefsizler ve bunun gibileri getiren şerefsizler senin benim paramla kulüpte az da olsa biriken parayı böyle böyle sömürüyor. bırak uberi, daha nice şeyleri kitliyorlarmış kulübe. antrenmana kuvvet getiren jem karacan ve dursun özbek'in otelleri gibi. allah fitil fitil burunlarından getirsin, iki cihanda da ödeyemesinler.

durduk yere niye hortlattım konuyu? aklıma geldi yine çok sinirlendim. sizde sinirlenin, sizde benim gibi içten olsa da verin tepkinizi. ben hep beddua ederim. ünal aysal başkanı çok severdim ama o ve ondan öncekiler, ondan sonrakiler kim geldiyse yedirdiler, yiyenlere de engel olamadılar. umarım mevcut yönetim biraz da olsa engel oluyordur.

ismail enver denen değişik kişilik gibi bir girişimim olduysa affola.