1301
ikinci yarısında gomis'in yerine girdiği 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçında özellikle takip ettim kendisini. hani o burak yılmaz'ın; arkasında rakip olmasına rağmen ellerini açıp top istemesi vardır ya, top kendisine gelmediğinde el kol yapar, mimik yapar efendime söyleyim memnuniyetsiz olur falan, fakat topun kendisine gelmesini takip eden birkaç saniye içersinde ya fark etmediği(?) markajına topu kaptırır, ya pası atamaz, ya bacağından budundan seker sonra da rakip atağını savuşturmakla uğraşırız hani? bildik mi? aynı hastalığa yakalanmış... yeterli çalışmayı yapmadığından özgüveni yerle bir çünkü. sergilediği hareketler de özgüven eksikliğinin kılıfı. teknik direktörüne, taraftarına göstermeye çalıştığı kılıf. çoğu türk futbolcusunda da var bu durum. o sinyalleri verir türk futbolcusu. hissedersin. sıkıntılı eren. memnun değil. göbeğinden sıkıntılıdır belki bilemem. kadroya giremiyorsan çalışacaksın eren. özgüvenini çalışarak toparlayacaksın. girdiğinde fayda sağlayacaksın. mevzu illa yedekten girip gol atman da değil bu taraftar için... taraftar senin iyi niyetini, çalıştığını, fayda sağlama isteğini görsün, zaten arkanda durur ki...
bir dönem hatırlarım; dakikalar 60-70'i gösterdiğinde arif girerdi oyuna, öyle istekli arzulu girerdi ki takım birden şaha kalkardı, arif ya atar ya attırır veya gol olmuş pozisyon içinde mutlaka bulunur, maçın şeklini şemalini değiştirirdi. o dönem dışında o derece kenardan gelip de maça bu denli etki eden ve bunu sürekli yapan kimseye şahit olmadım. ilk on bir oynamasını da hiç istememiştim arif'in çünkü kulübeden gelerek işini o kadar iyi yapıyordu ki...
hayır nedir derdin? yerine gomis'in oynaması mı? derde bak! tekrarlayalım eren'in yerine gomis oynuyor... geçiniz eren beyciğim. çalışacak, hazır olacaksın arkadaş. geçen sezon takımın tek forvetiydin poldi'nin birçok pozisyonda oynadığını düşündüğümüzde, mis gibi sezon açılışı yapmıştın, vay be diyorduk tüm taraftar olarak, ne güzel, forvetimizi bulduk... sonra ne oldu da kayboldun gittin eren? ihtiyacımız var o ilk geldiğinde yarattığın etkiye fakat o günlere geri dönebileceğinden ümidimiz yok, onu ne yapalım?
en kısa sürede takımdan ayrılması, ilk on bir oynayacağı başka bir takıma gitmesi gerektiğini düşündüğüm yedek forvetimiz. yerine -en kötü ihtimalle- altyapıdan oyuncu monte edilsin, kendisi kadar oynasın(!) gık demem.
bir dönem hatırlarım; dakikalar 60-70'i gösterdiğinde arif girerdi oyuna, öyle istekli arzulu girerdi ki takım birden şaha kalkardı, arif ya atar ya attırır veya gol olmuş pozisyon içinde mutlaka bulunur, maçın şeklini şemalini değiştirirdi. o dönem dışında o derece kenardan gelip de maça bu denli etki eden ve bunu sürekli yapan kimseye şahit olmadım. ilk on bir oynamasını da hiç istememiştim arif'in çünkü kulübeden gelerek işini o kadar iyi yapıyordu ki...
hayır nedir derdin? yerine gomis'in oynaması mı? derde bak! tekrarlayalım eren'in yerine gomis oynuyor... geçiniz eren beyciğim. çalışacak, hazır olacaksın arkadaş. geçen sezon takımın tek forvetiydin poldi'nin birçok pozisyonda oynadığını düşündüğümüzde, mis gibi sezon açılışı yapmıştın, vay be diyorduk tüm taraftar olarak, ne güzel, forvetimizi bulduk... sonra ne oldu da kayboldun gittin eren? ihtiyacımız var o ilk geldiğinde yarattığın etkiye fakat o günlere geri dönebileceğinden ümidimiz yok, onu ne yapalım?
en kısa sürede takımdan ayrılması, ilk on bir oynayacağı başka bir takıma gitmesi gerektiğini düşündüğüm yedek forvetimiz. yerine -en kötü ihtimalle- altyapıdan oyuncu monte edilsin, kendisi kadar oynasın(!) gık demem.
