• 5651
    arkadaşlar yaşadığımız çağda bazı şeylere alışmamız gerekiyor. artık eğlence meraklısı insanlar futbol sektörünün can damarı maalesef.

    geçen yıl uzakta oturduğum için sadece iki maça gittim, bunlar da haftaiçi oynanan başakşehir ve beşiktaş maçlarıydı. iki maçta da gırtlak patlattık, emre 10 dakika itiraz etmesine rağmen sarı kart vermeyen hakemi, yasin'in penaltısını çalmayan bülent yıldırım'ı gücümüz yettiğince ıslıkladık. iki maçta da mağlup olduk, gerizekalı deplasman taraftarının bizimle taşak geçmesini dinledik. kahrolmuş şekilde metroya doluşup eve döndük. sırf haftaiçi akşamı tribün boş kalmasın diye kendi kendimize işkence çektirdik. kaç kişiydik, toplasan 20-25 bin.

    şimdi takım iyi gidince o stat full çekecek. kombineler yok satacak. instagram'a facebook'a tribünden fotoğraflar yüklenecek. maç henüz kopmadan ışık şovları yapılacak. selçuk gibi, yasin gibi zararlı adamlar alkışlanacak. maçtan sonra çarşıda pazarda formalar giyilecek. bu galatasaray'a mahsus bir durum değil, hangi takım olursa olsun, takım şov yaptığında ortaya çıkan, işler kötüye gidince ortadan kaybolan taraftarlar vardır.

    bu işler böyle. insanlar eğlenmek ve takımıyla hava atmak istiyor. dediğim gibi kötü günde de tribünde olan taraftar sayısı toplasan 20-25 bindir. şimdi takım iyi gidince 50 bin kişilik statta bilet bulamıyorsun, 80 bin kişilik statta oynasan orası bile dolar. bu adamlar da takımdan çok kendi keyiflerini önemserler. burada bir arkadaşın dediği gibi dursun'u bile alkışlayıp bağırlarına basarlar. çünkü dursun kimdir, ne yapmıştır bilmezler. takım iyidir, keyifler yerindedir, gerisi kimsenin umurunda değildir.

    buna alışmak lazım, değiştiremeyeceğimiz şeyleri kabullenmek gerekiyor. eğlenmek isteyen taraftar sayısı, kötü günde kaybolmayan çilekeş taraftar sayısından kat kat fazla olacak.
App Store'dan indirin Google Play'den alın