• 1554
    (bkz: hacksaw ridge)

    birkaç gün önce ayrıca yazmıştım. en iyi film ve yönetmen oscarını sonuna kadar hakeden nefis bir savaş filmi. mutlaka izleyin!

    (bkz: moonlight)

    sırf "oscar so white" demesinler diye adaylıklara konulmuş bomboş bir film. müzikleriyle şiirsel bir anlatım yapılmaya çalışılmış ama ortada konu yok! zencilere sus payı olsun diye abartılmış bir film.

    (bkz: manchester by the sea)

    casey affleck'e ödül getirmesi muhtemel film. ağır bir dram. abartıldığı kadar muhteşem olduğunu düşünmüyorum. eski arabesk-yeşilçam filmleri gibi biraz konusu. her şey tamam ama * biraz fazla zorlama ve amerikan plastikliği olmuş. yinede moonlight'tan iyidir.

    (bkz: bleed for this)

    gerçek hayat öyküsü olan bir spor filmi. kariyerinin zirvesindeyken geçirdiği kaza ile bir süre yatalak kalan boksör vinny pazienza'nın ringlere dönmek için gösterdiği gerçek azim öyküsü. whiplash'de ki çocuk boksör olmuş filmde.

    (bkz: passengers)

    beklediğimden daha iyi çıkan bilimkurgu filmi. biraz "2001" özenmesi var bu tarzda ki her film gibi. zaman geçirmek için iyi bir film.

    (bkz: animal house)

    çılgın üniversiteli gençler filmlerinin atası. özellikle rahmetli john belushi muhteşem. gülmek ve tanıdık simaların gençlik hallerini görmek için izlenebilir.

    (bkz: dean spanley)

    az bilinen ve beni baya etkileyen bir film. konu ilk başta reankarnasyon üzerine gibi. bir hintli den bu konuda seminer dinlerken, dekan spanley diye biri dikkatleri çeker. bu dekan spanley geçmiş hayatında köpek olduğunu iddia eder. ve köpekte esas kahramanımızın çocukluğunda kaybolan köpeğidir! özellikle son 30 dakikasında aktör sam neill'in o ses tonuyla gerçekten bir köpekmiş gibi yaşadıklarını anlatışı ve bunun üzerinden ailenin boer savaşına gidipte haber alınamayan oğullarına yapılan gönderme ile çok duygusal olabilen bir film. herkese göre bir film değil ama köpekleri ve eski dönem ingilteresi ile ilgili filmleri seviyorsanız izleyin derim. *

    http://www.imdb.com/title/tt1135968/

    (bkz: irina palm)

    2007 yılının festival filmlerinden. ilginç bir film. torununun tedavi masrafını karşılamak için değişik bir işe giren yaşlı bir kadının hikayesi. çaresizliğin neler yaptıracağını gösteren kara film.

    (bkz: and when did you last see your father? )

    babasını kaybedenler için ağır gelebilecek bir film. daha iyi bir film olabilecekken bazı gereksiz çocukluk anılarıyla esas meseleyi biraz ıskalıyor. colin firth oynuyor.

    (bkz: crazy heart)

    kalp kıran nefis bir müzik filmi. bu zamana kadar izlememiş olmam benim ayıbım. jeff bridges'in nefis performansı ve seveceğimi hiç düşünmediğim nefis country şarkıları. soundtrackleri iyi olan fimlerden biri. kesin izleyin izlemediyseniz.

    (bkz: allied)

    brad pitt'in oynadığı 2.dünya savaşı dönemi casusluk-aşk filmi. maalesef bomboş bir film. marion cotillard güzelliği bile kurtarmıyor.

    (bkz: jimmy's hall)

    ken loach filmi. amerikadan irlanda'ya dönen jimmy'nin dans salonu açması ve kasabalılardan gelen tepkiler. açıkçası pek filmlik bir konu yok yaşanmış bir olay olsa da.

    (bkz: the last hangman)

    ingiltere'nin son cellatının hayatını anlatan film. yüzlerce kişiyi hızlıca asabilen pierrepoint'in yaşamına yansıyan zorluklarla ilgili kara bir film.

    (bkz: unbroken)

    olimpiyat koşucusunun 2.dünya savaşında japonlara esir düşüşü ve kurtulma çabaları. düşünce iyi ama uygulama pek başarılı değil gibi. yönetmen angelina jolie.

    (bkz: the walk)

    ikiz kulelerin arasında ipte dolaşan fransız cambazın filmi. joseph gordon-levitt her zamanki gibi iyi oynasa da bu konuda "man on wire" adlı belgesel, bu filme göre daha tatmin edici. merak eden izleyebilir ama belgeseli de var.

    (bkz: still alice)

    julianne moore'a oscar kazandıran alzheimer filmi. oyunculuklar nefis, konu ise tahmin edilebilir şekilde ilerleyen bir drama. özellikle kate bosworth'u çok güzel buldum bu filmde.

    (bkz: the danish girl)

    eddie redmayne'in kadına dönüştüğü oscar adayı * ) film. açıkçası çok yavaş aktığı için beni sarmadı. ama oyunculuk üst düzey.

    (bkz: everybody wants some!!)

    linklater'ın beklentilerin çok altında kalmış 80 li yıllar üniversite filmi. gerçekten kötü...

    (bkz: a street cat named bob)

    daha önce kitabını okuduğum, gerçek bir hayat hikayesi olan sokak kedisi bob'un filmi. bob filmde kendini oynuyor. :) uyuşturucu müptelası ve evsiz bir serseri şimdi sayesinde çok zengin bir adam oldu. hayvan sever ve hayata dair umut arıyorsanız bu film size göre.

    http://www.imdb.com/title/tt3606888/
App Store'dan indirin Google Play'den alın