• 4564
    sevdam

    dört yaşında iken, abim vesilesiyle tanıdım galatasaray'ımı. bana " sana sorarlarsa 'galatasaraylıyım' diyeceksin." demişti. böyle başladı bu aşk.
    küçük kardeş olarak çocukluk yıllarımda ilk rol modelim abimdi. ben daha okula başlamadan abimi yatılı okula verdi babam. hep özlerdim. sadece bazı hafta sonları gelir, çok sürmeden giderdi. bir türlü anlam veremezdim. öyle özlerdim ki bazı zamanlar rüyamda abimin köyün aşağısındaki patikadan yaya olarak eve geldiğini görürdüm. hatta bir defasında rüyamda abimin yanına koşup " abi, rüyamda hep senin geldiğini görüyordum. ama şimdi gerçekten geldin. nasıl mutluyum biliyor musun?" demiştim. sonrasında uyanıp bunun da bir rüya olduğunu anlayınca henüz uyanmamış olan tüm aileyi ayağa kaldırmıştım ağlaya ağlaya. sonra abim eve geldi. bana da öpücükle cama yapışan bir galatasaray flaması getirmişti. öyle mutlu olmuştum ki, hem abime kavuşmuştum hem de galatasaray'ın renklerinin sarı-kırmızı oldugunu öğrenmiştim o hediye vesilesiyle. * derken eğitim hayatım başladı. sayıları öğrendim. flamanın üzerinde 1905 yazdığını gördüm. ufkumun açıldığı ilk olay diyebilirim. çok şaşırmıştım. galatasaray benim 10 parmak matematiğimden çok büyüktü.* abim yatılı okuldayken, abimi özledikçe galatasaray'ı daha çok sevdim. abimin yollarını dört gözle beklerken, aynı zamanda onu mutlu etmek için galatasaray'ı ne kadar sevdigimden bahsedecektim. yine gelecekti, o hagi olacaktı, ben hakan, ablam tugay. top oynayacaktık komşu çocuklarıyla. bunların hayalini kurardım hep.

    ertesi yıl malatya'ya göç ettik. artık abim evde, evin tek özleneni yanımızdaydı. babam çalışıyor, ablamla ben mahallenin okuluna öğlenci gidiyorduk. okulumu, öğretmenimi, komşumuzu mahallemizi, ev sahibimizi, abimi, kısacası beni mutlu eden her şeyi o kadar çok sevmiştim ki. hayat daha güzel olamazdı. fakat abim bir başka heyecanlıydı. çünkü her ne kadar sevsem de galatasaray'ı iyice bilmiyordum. ancak abimin anlattığı kadarıyla emindim ki galatasaray büyük başarıların eşiğinde.

    17 mayıs 2000 gecesi. abim amcamın hediye ettigi formanın arkasına kendi imkanlarıyla hagi yazmış. ışıkları söndürmüş, televizyonu açmış. muntazam bir bahar akşamı. ilk defa galatasaray'ımın bir maçını televizyondan izliyorum. sahada hagi var, bülent var, hakan var. kenarda terim var. ben sadece hakan'ı izliyorum. öyle hayranlıkla. çok geçmeden yorgun düşen bünye uyuya kalıyor. abim uyandırmaya kıyamıyor beni. sabah erkenden uyandırıp müjdeli haberi veriyor. * galatasaray uefa kupası'nı kazanıyor. ben öğretmenimizin verdiği haber yapma ödevini bu muhteşem haberle dolduruyorum.

    hayatımın bu en güzel zamanlarını henüz sekiz yaşında bana yaşattığın için binlerce kez minnettarım sana şanlı galatasaray'ım.
    şereftir seni sevmek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın