1
bu başlıkta doğru bilinen bir yanlışı anlatacağım. çünkü birçok taraftarımız vücut geliştirme ile ilgili yanlış bilgilere sahip olup, yanlış yorumlar yapmakta.
öncelikle şu konuya açıklık getirelim. futbol oynayarak para kazanan her insan fitness çalışır. florya metin oktay tesislerinde son teknoloji aletlerle donatılmış bir fitness salonu mevcut. ancak fitness çalışmak demek vücut geliştirmek demek değildir. futbolcular daha çok denge, çeviklik, patlayıcı kuvvet ve dayanıklılık özelliklerini geliştirecek şekilde fitness antremanları yaparlar. ancak bu onların kaslarına çok fazla hacim kazandırmaz. kaslara hacim kazandıracak antreman metodu farklı. ancak o antreman metodu yukarıda yazdığım özellikleri geliştirmez. gücü bile çok geliştirmez. sadece kasa hacim katar.
peki kaslara hacim katmak futbolcu için avantaj mıdır? sanıldığı kadar avantaj değildir. çünkü gereğinden fazla hacim kazanan kaslar. çevikliğinizi, çabukluğunuzu düşürür, sizi hantallaştırır, hareket kabiliyetinizi azaltır. beliniz eskisi kadar çabuk dönmez artık. yani futbolcu için zararlıdır. futbolcular ağırlık antremanları yaparlar ama bu açıkladığım dezavantajlardan dolayı vücut geliştirmezler. yoksa vücut geliştirmek çok kolay birşey. isteyene özelden nasıl geliştirildiğini anlatırım. yeter ki elinde zaman ve para olsun. futbolcularda ikisi de var.
ayrıca futbolcunun vücudunda yağ da olmalı. yağ olmalı derken sergen yalçın olmamalı tabiki ancak bir futbolcuda body building sporu yapan kişilerdeki kadar düşük yağ oranı olmamalı. sebebini şöyle anlatayım. maç yaparken vücut enerji ihtiyacı duyar. eğer yağ oranınız olması gereken değerin altındaysa vücut enerji ihtiyacını bir süre sonra(maçın ortalama 60. dakikasından itibaren) vücuttaki kasları yıkarak elde etmeye başlar. bu kas yıkımı da futbolcunun yorgun hissetmesine sebep olur ve dayanıklılığını düşünür. olcan adın üzerinden örnek vereyim. eğer vücudunda çok düşük bir yağ oranı olsaydı 20 aralık 2015 galatasaray akhisar belediyespor maçının 90. dakikasında topla o slalomunu yapamazdı. çünkü o dakikada o slalomu yapacak dayanıklılığı olmazdı yağ oranı çok az olduğu için.
stoperimiz aurelien bayard chedjou fongang'dan bahsedeyim. çünkü kendisi bu konu ile alakalı en güzel örnek. galatasaray için sağlık kontrolünden geçerken kulüp doktorumuz vücudunda olması gerekenden 6 kilo fazla kas var diye açıklama yapmıştı ve bizim spor basınımız bunu iyi birşey olarak lanse etmişti. o dönem programımı hazırlayan fitness antrenörüm aynı zamanda üniversitenin basketbol takımının da kondisyonerliğini yapan hocam bunun çok büyük bir dez avantaj olduğunu takım sporlarında kas kütlesi olmanın sanıldığı kadar avantajlı bişey olmadığını anlatmıştı.
http://i.hizliresim.com/MLYMrg.jpg şöyle bir fotoğraf koyayım. felipe melo ve chedjou karşılaştırması. futbolcu için ideal olan felipe melo'nun vücudu. iki oyuncuyu karşılaştıralım. melo çabuktur, 2. hamleleri yapabilir, beli döner. chedjou'nun beli dönmez, ilk hamlede alamadığı toplara 2. hamleleri yapamaz ve orta sahaya koyulunca ne kadar hantal kaldığını gördük. sebebi bu fotoğrafta fazlasıyla dikkat çeken göğüs ve karın kasları.
bir diğer örnek fenerbahçe'nin kalecisi volkan demirel. gençliğinde vücut geliştirmeye merak salmıştı. kasları şiştikçe çavukluluğu çevikliği ve doğal olarak refleksleri zayıflayan volkan mal mal goller yemeye başlamıştı. ardından daum'un aziz yıldırım'a rapor etmesiyle aziz yıldırım duruma el attı ve volkan'a body building yapmayı yasakladı.
bazı istisnai örnekler çıkacaktır. çünkü bazı insanlar genetik açıdan şanslıdır allah vergisi hayvani bir çevikliği vardır mesela ve 5 6 kilo kas yaptı diye çok fazla düşmez. ama ortalama bir insan için genel durum tam olarak yukarıda anlattığım gibidir.
bu konu hakkında çok daha uzun yazabilirdim. fazlasıyla bilgi sahibi olduğum bir konu. okumazsınız diye düşünerek olabildiğince kısa ve özet yazmaya çalıştım. soru işaretleri olan yazarlar özelden sorabilir daha derinlemesine cevaplar verebilirim.
öncelikle şu konuya açıklık getirelim. futbol oynayarak para kazanan her insan fitness çalışır. florya metin oktay tesislerinde son teknoloji aletlerle donatılmış bir fitness salonu mevcut. ancak fitness çalışmak demek vücut geliştirmek demek değildir. futbolcular daha çok denge, çeviklik, patlayıcı kuvvet ve dayanıklılık özelliklerini geliştirecek şekilde fitness antremanları yaparlar. ancak bu onların kaslarına çok fazla hacim kazandırmaz. kaslara hacim kazandıracak antreman metodu farklı. ancak o antreman metodu yukarıda yazdığım özellikleri geliştirmez. gücü bile çok geliştirmez. sadece kasa hacim katar.
peki kaslara hacim katmak futbolcu için avantaj mıdır? sanıldığı kadar avantaj değildir. çünkü gereğinden fazla hacim kazanan kaslar. çevikliğinizi, çabukluğunuzu düşürür, sizi hantallaştırır, hareket kabiliyetinizi azaltır. beliniz eskisi kadar çabuk dönmez artık. yani futbolcu için zararlıdır. futbolcular ağırlık antremanları yaparlar ama bu açıkladığım dezavantajlardan dolayı vücut geliştirmezler. yoksa vücut geliştirmek çok kolay birşey. isteyene özelden nasıl geliştirildiğini anlatırım. yeter ki elinde zaman ve para olsun. futbolcularda ikisi de var.
ayrıca futbolcunun vücudunda yağ da olmalı. yağ olmalı derken sergen yalçın olmamalı tabiki ancak bir futbolcuda body building sporu yapan kişilerdeki kadar düşük yağ oranı olmamalı. sebebini şöyle anlatayım. maç yaparken vücut enerji ihtiyacı duyar. eğer yağ oranınız olması gereken değerin altındaysa vücut enerji ihtiyacını bir süre sonra(maçın ortalama 60. dakikasından itibaren) vücuttaki kasları yıkarak elde etmeye başlar. bu kas yıkımı da futbolcunun yorgun hissetmesine sebep olur ve dayanıklılığını düşünür. olcan adın üzerinden örnek vereyim. eğer vücudunda çok düşük bir yağ oranı olsaydı 20 aralık 2015 galatasaray akhisar belediyespor maçının 90. dakikasında topla o slalomunu yapamazdı. çünkü o dakikada o slalomu yapacak dayanıklılığı olmazdı yağ oranı çok az olduğu için.
stoperimiz aurelien bayard chedjou fongang'dan bahsedeyim. çünkü kendisi bu konu ile alakalı en güzel örnek. galatasaray için sağlık kontrolünden geçerken kulüp doktorumuz vücudunda olması gerekenden 6 kilo fazla kas var diye açıklama yapmıştı ve bizim spor basınımız bunu iyi birşey olarak lanse etmişti. o dönem programımı hazırlayan fitness antrenörüm aynı zamanda üniversitenin basketbol takımının da kondisyonerliğini yapan hocam bunun çok büyük bir dez avantaj olduğunu takım sporlarında kas kütlesi olmanın sanıldığı kadar avantajlı bişey olmadığını anlatmıştı.
http://i.hizliresim.com/MLYMrg.jpg şöyle bir fotoğraf koyayım. felipe melo ve chedjou karşılaştırması. futbolcu için ideal olan felipe melo'nun vücudu. iki oyuncuyu karşılaştıralım. melo çabuktur, 2. hamleleri yapabilir, beli döner. chedjou'nun beli dönmez, ilk hamlede alamadığı toplara 2. hamleleri yapamaz ve orta sahaya koyulunca ne kadar hantal kaldığını gördük. sebebi bu fotoğrafta fazlasıyla dikkat çeken göğüs ve karın kasları.
bir diğer örnek fenerbahçe'nin kalecisi volkan demirel. gençliğinde vücut geliştirmeye merak salmıştı. kasları şiştikçe çavukluluğu çevikliği ve doğal olarak refleksleri zayıflayan volkan mal mal goller yemeye başlamıştı. ardından daum'un aziz yıldırım'a rapor etmesiyle aziz yıldırım duruma el attı ve volkan'a body building yapmayı yasakladı.
bazı istisnai örnekler çıkacaktır. çünkü bazı insanlar genetik açıdan şanslıdır allah vergisi hayvani bir çevikliği vardır mesela ve 5 6 kilo kas yaptı diye çok fazla düşmez. ama ortalama bir insan için genel durum tam olarak yukarıda anlattığım gibidir.
bu konu hakkında çok daha uzun yazabilirdim. fazlasıyla bilgi sahibi olduğum bir konu. okumazsınız diye düşünerek olabildiğince kısa ve özet yazmaya çalıştım. soru işaretleri olan yazarlar özelden sorabilir daha derinlemesine cevaplar verebilirim.