6255
hakemler arasındaki uyuşmazlık sonucu rakibe verdiğin bir top, sol bekinin arka adalesinin sakatlandığı ve topa müdahale edemeyip rakibini takip de edemediği bir pozisyonda ofsattan gol oluyor.
bu golle birlikte 2. stoperin de haksız sarı kartla pasivize edilmiş oluyor aynı zamanda.
sneijder'i biçip biçip duruyorlar faul bile verilmiyor.
buz gibi penaltın verilmiyor.
rakip oyuncuya kırmızı kart ve top oyundaysa penaltı olan pozisyon kale arkası hakemi tarafından görmezden geliniyor.
bu şartlar altında 1 puan alıyorsun ve sevineceğin yerde şans deyip hocana sallıyorsun. mancini'nin eboue, melo, drogba ile 2-0 yenildiği deplasmandan adam sabri, bilal ve umut'la puan almış. mancini'ye bu günkü futbolla neredeyse aynı belki daha kötü futbol oynatıp 2-0 yenilirken bu kadar sallamadınız eminim puan alsa yere göğe de sığdıramayacaktınız.
teknik taktik yönünü eleştirebilirsiniz. eleştirilecek şeyler illaki var. ama şansa bağlamak yerine biraz saygı duymayı denemeli taraftarlar. mancini döneminde de iyi oynamıyorduk. üzerine bir de deplasman fobimiz vardı deplasmanda maç kazanamıyorduk ama mancini beşiktaş'ı içerde pozisyona giremediği maçta dany'nin penaltı yaptığı pozisyonla 1-0 yenerken bile çok büyük hocaydı, italyandı, sinyordu, yürüyen karizmaydı. kadıköyden tüm olumsuzluklara, hakem ibneliğine rağmen puan çıkartan hamza şanslı hoca. ayıp ya. kusura bakmayın ama asıl ırkçılık sizin bu yaptığınız.
sevip sevmeyebilirsiniz arkadaşım, herkes sevip sevmemekte özgür. biz de hastası değiliz hamza hoca'nın zaten. şunu da belirteyim mancini'den kesinlikle nefret etmiyorum hatalarını eleştirsem de severim kendisini. örnek teşkil etsin diye yazdım onu. hamza hamzaoğlu'nun da en az onun kadar saygı görmeyi hakettiğini düşünüyorum. saygı duyunca fanboyu olmuyorsunuz. eleştirince de düşmanı olmuyorsunuz. ben de saygı duyuyorum ama bilal tercihindeki ısrarı yüzünden eleştireceğim mesela.
bu golle birlikte 2. stoperin de haksız sarı kartla pasivize edilmiş oluyor aynı zamanda.
sneijder'i biçip biçip duruyorlar faul bile verilmiyor.
buz gibi penaltın verilmiyor.
rakip oyuncuya kırmızı kart ve top oyundaysa penaltı olan pozisyon kale arkası hakemi tarafından görmezden geliniyor.
bu şartlar altında 1 puan alıyorsun ve sevineceğin yerde şans deyip hocana sallıyorsun. mancini'nin eboue, melo, drogba ile 2-0 yenildiği deplasmandan adam sabri, bilal ve umut'la puan almış. mancini'ye bu günkü futbolla neredeyse aynı belki daha kötü futbol oynatıp 2-0 yenilirken bu kadar sallamadınız eminim puan alsa yere göğe de sığdıramayacaktınız.
teknik taktik yönünü eleştirebilirsiniz. eleştirilecek şeyler illaki var. ama şansa bağlamak yerine biraz saygı duymayı denemeli taraftarlar. mancini döneminde de iyi oynamıyorduk. üzerine bir de deplasman fobimiz vardı deplasmanda maç kazanamıyorduk ama mancini beşiktaş'ı içerde pozisyona giremediği maçta dany'nin penaltı yaptığı pozisyonla 1-0 yenerken bile çok büyük hocaydı, italyandı, sinyordu, yürüyen karizmaydı. kadıköyden tüm olumsuzluklara, hakem ibneliğine rağmen puan çıkartan hamza şanslı hoca. ayıp ya. kusura bakmayın ama asıl ırkçılık sizin bu yaptığınız.
sevip sevmeyebilirsiniz arkadaşım, herkes sevip sevmemekte özgür. biz de hastası değiliz hamza hoca'nın zaten. şunu da belirteyim mancini'den kesinlikle nefret etmiyorum hatalarını eleştirsem de severim kendisini. örnek teşkil etsin diye yazdım onu. hamza hamzaoğlu'nun da en az onun kadar saygı görmeyi hakettiğini düşünüyorum. saygı duyunca fanboyu olmuyorsunuz. eleştirince de düşmanı olmuyorsunuz. ben de saygı duyuyorum ama bilal tercihindeki ısrarı yüzünden eleştireceğim mesela.