1670
podolski, 3 ekim 2015 başakşehir-galatasaray maçında tek forvet oynadı ve beklenenin üzerinde bir performans gösterdi.
bir gol attı, bir gol attırdı, bir gol kaçırdı, bir golü de santimlerle yakalandığı ofsayt nedeniyle iptal edildi.
bu, türkiye'de forvet olarak oynadığı ilk maç. bunların tercümesi şudur; forvet olarak oynamaya devam ederse hem gol sayısını artıracak hem de asist sayısını.
bir forvette aranacak özelliklere bakalım.
-şut
-kafa toplarına hakimiyet
-top tutup, takımı ileri taşıma
-duvar olma
-ofsaytsız defansın arkasına sızma
-stoperlere pres yapma vs.
türkiye liginde poldi'den daha iyi şut atabilecek başka bir futbolcu yok. kafa toplarına hakimiyetini iki maçta attığı kafa golleriyle gösterdi. top tutarak takımı ileri taşımanın örneklerini de sundu. duvar olma konusunda henüz bir örnek yok ama düzgün ayağı ve oyun zekasıyla onu da yapabileceğini düşünüyorum. defansın arkasına sızma özelliği biraz zayıf ama bize karşı sürekli savunma yapıldığından defans arkasına top atma fırsatı fazla olmuyor. ofsayttan kaçma konusunda yetenekli olduğunu düşünüyorum. dünkü maçta bir kez yakalandı ama daha forvet olarak ilk maçı olduğundan mazur görülebilir. stoperlere pres konusunda ise başakşehir maçında ders verdi diyebiliriz. çünkü stoperler geriden oyun kuramadığı için hep uzun oynamak zorunda kaldılar.
bu özellikleri burak ve umut'da aramanın beyhude olduğunu antiparentez belirtmek zorundayım.
şimdi bu gerçekler ortada iken, ligtv, aspor ve ntvspor yorumcularının tamamı, hasan şaş (kın) da dahil podolski'nin forvet oynatılmasının yanlış olduğunu böğürmeye başladılar. arkadaşlar hele bir durun, bir nefeslenin, bir insafa gelin. yani hh'nın zaten karıştırdığınız kafasını biraz daha karıştıracaksınız da elinize ne geçecek. bundan ülke futbolu ve de siz ne kazanacaksınız.
bu feveran'ın altında, ya poldi 35-40 gol atar da ligin altını üstüne getirirse ne olacak korkusu yatıyor. özellikle de fenerli yorumcuların bu modda olduğu o kadar aşikar ki. lakin bu yorumcular yanılgi içinde. çünkü poldi başarılı olur da 35-40 gol atarsa bu stsl'nin ve türk futbolunun marka değerini artırır, bundan fener de sizde ekmek yersiniz. poldi avrupada başarılı olursa ligimizin reklamı olur, galatasaray daha çok para kazanır, bu para belki size direkt, belki çocuklarınıza belki bir ihtiyaç sahiplerine fayda getirir. belki ülke puanı artar da cl'e üç takımla gideriz.
osmanlı döneminde bir adet vardı. ülke sorunları konusunda bir muamma (çözümü zor problem) olduğunda, o konu ile ilgili rus sefiri (büyükelçi) çağrılıp fikri sorulurmuş ve gösterdiği çözümün tam tersi yapılır ve başarı sağlanırmış. çünkü rus sefirerinin kötü niyetli olduğu bilinirmiş. kötü niyet hep yanlış istikamete yöneleceğinden tersi yapılarak doğru yol bulunurmuş.
şimdi de hh'ya tavsiyem aynen bu. yorumcuya bak, iyi niyetli mi kötü niyetli mi? kötü niyetli ise tam tersini yap hiç yanılmazsın inan bana.
şimdi yukarıda saydığım spor kanallarındaki yorumculara bak. büyük bir kısmının kötü niyetli olduğu çok açık olduğuna göre podolski'nin forvet oynaması elhak doğrudur.
türkiye'de ve avrupa'da nice şampiyonluklara cimbomum...
bir gol attı, bir gol attırdı, bir gol kaçırdı, bir golü de santimlerle yakalandığı ofsayt nedeniyle iptal edildi.
bu, türkiye'de forvet olarak oynadığı ilk maç. bunların tercümesi şudur; forvet olarak oynamaya devam ederse hem gol sayısını artıracak hem de asist sayısını.
bir forvette aranacak özelliklere bakalım.
-şut
-kafa toplarına hakimiyet
-top tutup, takımı ileri taşıma
-duvar olma
-ofsaytsız defansın arkasına sızma
-stoperlere pres yapma vs.
türkiye liginde poldi'den daha iyi şut atabilecek başka bir futbolcu yok. kafa toplarına hakimiyetini iki maçta attığı kafa golleriyle gösterdi. top tutarak takımı ileri taşımanın örneklerini de sundu. duvar olma konusunda henüz bir örnek yok ama düzgün ayağı ve oyun zekasıyla onu da yapabileceğini düşünüyorum. defansın arkasına sızma özelliği biraz zayıf ama bize karşı sürekli savunma yapıldığından defans arkasına top atma fırsatı fazla olmuyor. ofsayttan kaçma konusunda yetenekli olduğunu düşünüyorum. dünkü maçta bir kez yakalandı ama daha forvet olarak ilk maçı olduğundan mazur görülebilir. stoperlere pres konusunda ise başakşehir maçında ders verdi diyebiliriz. çünkü stoperler geriden oyun kuramadığı için hep uzun oynamak zorunda kaldılar.
bu özellikleri burak ve umut'da aramanın beyhude olduğunu antiparentez belirtmek zorundayım.
şimdi bu gerçekler ortada iken, ligtv, aspor ve ntvspor yorumcularının tamamı, hasan şaş (kın) da dahil podolski'nin forvet oynatılmasının yanlış olduğunu böğürmeye başladılar. arkadaşlar hele bir durun, bir nefeslenin, bir insafa gelin. yani hh'nın zaten karıştırdığınız kafasını biraz daha karıştıracaksınız da elinize ne geçecek. bundan ülke futbolu ve de siz ne kazanacaksınız.
bu feveran'ın altında, ya poldi 35-40 gol atar da ligin altını üstüne getirirse ne olacak korkusu yatıyor. özellikle de fenerli yorumcuların bu modda olduğu o kadar aşikar ki. lakin bu yorumcular yanılgi içinde. çünkü poldi başarılı olur da 35-40 gol atarsa bu stsl'nin ve türk futbolunun marka değerini artırır, bundan fener de sizde ekmek yersiniz. poldi avrupada başarılı olursa ligimizin reklamı olur, galatasaray daha çok para kazanır, bu para belki size direkt, belki çocuklarınıza belki bir ihtiyaç sahiplerine fayda getirir. belki ülke puanı artar da cl'e üç takımla gideriz.
osmanlı döneminde bir adet vardı. ülke sorunları konusunda bir muamma (çözümü zor problem) olduğunda, o konu ile ilgili rus sefiri (büyükelçi) çağrılıp fikri sorulurmuş ve gösterdiği çözümün tam tersi yapılır ve başarı sağlanırmış. çünkü rus sefirerinin kötü niyetli olduğu bilinirmiş. kötü niyet hep yanlış istikamete yöneleceğinden tersi yapılarak doğru yol bulunurmuş.
şimdi de hh'ya tavsiyem aynen bu. yorumcuya bak, iyi niyetli mi kötü niyetli mi? kötü niyetli ise tam tersini yap hiç yanılmazsın inan bana.
şimdi yukarıda saydığım spor kanallarındaki yorumculara bak. büyük bir kısmının kötü niyetli olduğu çok açık olduğuna göre podolski'nin forvet oynaması elhak doğrudur.
türkiye'de ve avrupa'da nice şampiyonluklara cimbomum...