1
fenerlilerden farklı bir şekilde tezahür eden beşiktaş'ın başarılı olduğu sezonlarda ve ertesinde çıkan çabucak kaybolan psikolojik bozukluk.semptomları şunlardır.
1) beşiktaş'ın tek büyük olduğunu zannetmek.
2) birinci maddeye bağlı olarak fenerbahçe ve galatasaray'ı aynı görmek ama beşiktaş'ı bunun üstünde bambaşka farklı bir yere koymak
3) başarılı oldukları zaman herkesi eze eze yendiklerini sürklase ettiklerini ortalığı beşiktaş ateşiyle kavurduklarını zannetmeleri
22 yıllık ömrü hayatımda hatırladığım sadece 2 beşiktaş şampiyonluğunda ortak olarak gözlenen ve ortaya çıkan bu davranış bozukluğunun subjektif kronolijisini şöyle bir çizelim.
2003 şampiyonluğu.beşiktaş'ın 100.yıl ı yüzünden hakemlerle oynanan oyunlar 70 metreden ofsayt diye iptal edilen gollerimiz,alaaddin çakıcı'ya verilen pasaportlar, zamanın devlet bakanı abdulkadir aksu'nun oğlu murat aksu'nun yönetime girmesi ve en sonunda lucescu ile gelen "2003" ruhu ile tanımladıkları şampiyonluk.
(ki burda bir parantez açmak istiyorum. beşiktaş'ın 2003 ruhu diye tanımladığı varlık biz galatasaraylıların 2000 ruhu dediğimiz şeye bir göndermedir. eski futbolcular,abiler toplanır yenilere o zamanları anlatır konuşulur edilir. eskiden beşiktaşlılar kendilerini "kolej takımı gbii" sıfatıyla tanımlarlardı ama galatasaray özentiliği onlara çok ağır gelen 90 lar ve 2000 lerden sonra "in" di.
bu bağlamda önümüzdeki yıllarda fenerbahçe'de 2008 ruhunun konuşulmaya başlanacağını düşünebiliriz. tıpkı emre belözoğlu ve semih şentürk'ün kampta genç futbolcuların saçlarını kazıması gibi.)
bu yıl ise hem fenerbahçe hem de galatasaray'ın yarıştan çok erken kopmaları ise beşiktaş'ın şampiyonluğunun 2inci ana şartını sağlamıştır.1inci ana şart 2003 şampiyonluğundaki gibi karanlık-devlet güçleriyle kolkola vermektir.allah aşkına bizi son maçta nasıl yendiklerini biliyoruz. feneri nasıl yenemediklerini biliyoruz. beşiktaşlılık tanımı itibariyle bu psikolojik karşı koyma gücü ve dayanıklılığına sahip olmamak demektir.
beşiktaş asla galatasaray ve fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesine girip kazanıcak psikolojik temel' e sahip bir kulüp değildir. kendileri de bunu bildikleri için taraftar gruplarını takımdan daha öne çıkartarak, 5-6 yılda bir gelen şampiyonluğu holiganlar gibi kutlayarak, insanları taciz ederek büyüklük(küçüklük) komplekslerini bastırmaya çalışmaktadırlar.
kendileri şampiyonluğu ve kupayı nasıl aldıklarını hatırlamayıp kendilerini türkiye'nin en oturmuş ve iyi takımı şeklinde görüyorlar. mustafa denizli plansızlığı ve sistemsizliğinde şampiyonlar ligi'nde çekilecek olası bir 0 puan onları susturmaya yetermi bilmiyorum. fenerlileri susturmuştu.
beşiktaşlı şuursuzluğu herşeyin ötesinde bütün başarısızlıkları, fiyaskoları,ahlaksızlıkları toplayıp hepsinin adına "beşiktaşlı duruşu" vermek olarak tavan yapar. sonra yine takım sıçar del bosque gider tigana gelir. çarşı desibel rekoru kırar, beşiktaş'ın tek başarısı olur.
işte budur, normalde aklı başında dediğimiz bir sürü beşiktaşlı'nın, beşiktaş şampiyon olduğunda zıvanadan çıkıp ,en beter fenerliden daha beter olmasının nedeni.
1) beşiktaş'ın tek büyük olduğunu zannetmek.
2) birinci maddeye bağlı olarak fenerbahçe ve galatasaray'ı aynı görmek ama beşiktaş'ı bunun üstünde bambaşka farklı bir yere koymak
3) başarılı oldukları zaman herkesi eze eze yendiklerini sürklase ettiklerini ortalığı beşiktaş ateşiyle kavurduklarını zannetmeleri
22 yıllık ömrü hayatımda hatırladığım sadece 2 beşiktaş şampiyonluğunda ortak olarak gözlenen ve ortaya çıkan bu davranış bozukluğunun subjektif kronolijisini şöyle bir çizelim.
2003 şampiyonluğu.beşiktaş'ın 100.yıl ı yüzünden hakemlerle oynanan oyunlar 70 metreden ofsayt diye iptal edilen gollerimiz,alaaddin çakıcı'ya verilen pasaportlar, zamanın devlet bakanı abdulkadir aksu'nun oğlu murat aksu'nun yönetime girmesi ve en sonunda lucescu ile gelen "2003" ruhu ile tanımladıkları şampiyonluk.
(ki burda bir parantez açmak istiyorum. beşiktaş'ın 2003 ruhu diye tanımladığı varlık biz galatasaraylıların 2000 ruhu dediğimiz şeye bir göndermedir. eski futbolcular,abiler toplanır yenilere o zamanları anlatır konuşulur edilir. eskiden beşiktaşlılar kendilerini "kolej takımı gbii" sıfatıyla tanımlarlardı ama galatasaray özentiliği onlara çok ağır gelen 90 lar ve 2000 lerden sonra "in" di.
bu bağlamda önümüzdeki yıllarda fenerbahçe'de 2008 ruhunun konuşulmaya başlanacağını düşünebiliriz. tıpkı emre belözoğlu ve semih şentürk'ün kampta genç futbolcuların saçlarını kazıması gibi.)
bu yıl ise hem fenerbahçe hem de galatasaray'ın yarıştan çok erken kopmaları ise beşiktaş'ın şampiyonluğunun 2inci ana şartını sağlamıştır.1inci ana şart 2003 şampiyonluğundaki gibi karanlık-devlet güçleriyle kolkola vermektir.allah aşkına bizi son maçta nasıl yendiklerini biliyoruz. feneri nasıl yenemediklerini biliyoruz. beşiktaşlılık tanımı itibariyle bu psikolojik karşı koyma gücü ve dayanıklılığına sahip olmamak demektir.
beşiktaş asla galatasaray ve fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesine girip kazanıcak psikolojik temel' e sahip bir kulüp değildir. kendileri de bunu bildikleri için taraftar gruplarını takımdan daha öne çıkartarak, 5-6 yılda bir gelen şampiyonluğu holiganlar gibi kutlayarak, insanları taciz ederek büyüklük(küçüklük) komplekslerini bastırmaya çalışmaktadırlar.
kendileri şampiyonluğu ve kupayı nasıl aldıklarını hatırlamayıp kendilerini türkiye'nin en oturmuş ve iyi takımı şeklinde görüyorlar. mustafa denizli plansızlığı ve sistemsizliğinde şampiyonlar ligi'nde çekilecek olası bir 0 puan onları susturmaya yetermi bilmiyorum. fenerlileri susturmuştu.
beşiktaşlı şuursuzluğu herşeyin ötesinde bütün başarısızlıkları, fiyaskoları,ahlaksızlıkları toplayıp hepsinin adına "beşiktaşlı duruşu" vermek olarak tavan yapar. sonra yine takım sıçar del bosque gider tigana gelir. çarşı desibel rekoru kırar, beşiktaş'ın tek başarısı olur.
işte budur, normalde aklı başında dediğimiz bir sürü beşiktaşlı'nın, beşiktaş şampiyon olduğunda zıvanadan çıkıp ,en beter fenerliden daha beter olmasının nedeni.