6738
bu maçta* iyi oynaması geçmişte kötü oynadığı gerçeğini değiştirmez. geçmişte kötü oynadığı gerçeği ise bu maçta iyi oynadığı gerçeğini değiştirmez. ayrıca her polinom bir fonksiyondur fakat her fonskiyon bir polinom değildir.
burak bu akşamki maçta modern bir forvetin yerine getirmesi gereken çoğu yükümlülüğü yerine getirmeyi başardı. ofsayda düşüşleri haricinde sıkça gördüğümüz, oyunu kötü etkileyen davranışları, özellikle gereksiz hücum faulleri yapmadığını ve her an takım arkadaşlarına bağırıp çağırmadığını görmek oldukça hoş oldu.
kabul etmek gerekir ki burak motivasyonla oynayan, destekten ve eleştiriden azami derecede etkilenen bir oyuncu. bugün -iyi gün taraftarı, gs store'dan ürün alan tiplerin de gelmemesiyle- taraftardan güzel bir destek alınca maça oldukça olumlu bir şekilde başladı. dzemali'ye verdiği pas, oynadığı tek pas oyunundan taraftarın memnun olduğunu görmüş olacak ki motivasyonu daha da arttı. penaltıda ismi haykırıldığında ise kendisi adına ilk kritik eşiğe gelmiş bulunduk. o penaltıyı kaçırsa ve biz maçı bir şekilde kayıpla kapasak burak muhtemelen bir daha taraftarla arasını düzeltemez, oyunu ise gittikçe kötüleşirdi. penaltıyı zoraki de olsa sayıya çevirdi, hemen ardından yapılan toplu sevinç gösterisi ise eşiğin geçildiğini müjdeliyor gibiydi.
şimdi arsenal deplasmanında burak için ikinci eşiğin aşılma vakti geldi. gol atamasa da olur, yensek de olur yenilse de, burak bugünkü oyununu sürdürmeyi başarırsa ve bunu üçüncü eşik olan ilk anadolu deplasmanında takımın alacağı iyi sonuçla beraber kendisinin golsüz ya da -tercihen- gollü katkısı izlerse, bu durum burak'ın bunalımlı günleri atlattığının müjdecisi olacaktır. bu durumda fenerbahçe maçını da kazanacak bir galatasaray için güzel günler yakın olacaktır.
galatasaray kazanınca hayat ne kadar güzel oluyor lan, güzel tablolar falan...
burak bu akşamki maçta modern bir forvetin yerine getirmesi gereken çoğu yükümlülüğü yerine getirmeyi başardı. ofsayda düşüşleri haricinde sıkça gördüğümüz, oyunu kötü etkileyen davranışları, özellikle gereksiz hücum faulleri yapmadığını ve her an takım arkadaşlarına bağırıp çağırmadığını görmek oldukça hoş oldu.
kabul etmek gerekir ki burak motivasyonla oynayan, destekten ve eleştiriden azami derecede etkilenen bir oyuncu. bugün -iyi gün taraftarı, gs store'dan ürün alan tiplerin de gelmemesiyle- taraftardan güzel bir destek alınca maça oldukça olumlu bir şekilde başladı. dzemali'ye verdiği pas, oynadığı tek pas oyunundan taraftarın memnun olduğunu görmüş olacak ki motivasyonu daha da arttı. penaltıda ismi haykırıldığında ise kendisi adına ilk kritik eşiğe gelmiş bulunduk. o penaltıyı kaçırsa ve biz maçı bir şekilde kayıpla kapasak burak muhtemelen bir daha taraftarla arasını düzeltemez, oyunu ise gittikçe kötüleşirdi. penaltıyı zoraki de olsa sayıya çevirdi, hemen ardından yapılan toplu sevinç gösterisi ise eşiğin geçildiğini müjdeliyor gibiydi.
şimdi arsenal deplasmanında burak için ikinci eşiğin aşılma vakti geldi. gol atamasa da olur, yensek de olur yenilse de, burak bugünkü oyununu sürdürmeyi başarırsa ve bunu üçüncü eşik olan ilk anadolu deplasmanında takımın alacağı iyi sonuçla beraber kendisinin golsüz ya da -tercihen- gollü katkısı izlerse, bu durum burak'ın bunalımlı günleri atlattığının müjdecisi olacaktır. bu durumda fenerbahçe maçını da kazanacak bir galatasaray için güzel günler yakın olacaktır.
galatasaray kazanınca hayat ne kadar güzel oluyor lan, güzel tablolar falan...