2
iyi niyetli bir çalışma olsa da, asla ve asla işe yaramayacak olan yürüyüştür.
boşuna tabanlarınızı yormayın.
peki neden?
mesut özil geçtiğimiz günlerde, 2014 dünya kupası'ndan kazandığı tüm geliri gazzeli çocuklara bağışladığını açıklamıştı,
ya da en azından basında böyle yer aldı.
sonra ne oldu?
mesut alelacele bir açıklama yaptı; "gazze'ye bağış yapmadım, bütün paramı brezilya'da bıraktım..."
sonra çıktı kokusu. bu geri vites yapma aklını kendisine, yardımcılarından biri vermişti.
çünkü, alman medyasının %80'ini, yahudi kökenli patronlar yönetmekteydi.
mesut tırstı, kariyerini düşündü, "beni bitirirler" diye korktu.
dünyaca ünlü rihanna...
ben dinlemem, ama kadının dünya üzerinde milyonlarca hayranı olduğu açık.
kadın altı üstü gazze hashtag'ine destek verdi.
aradan çok kısa bir süre geçti, hemen yazısını sildi.
bir geri vites de, bu abladan geldi.
halbuki, ne mesut'un, ne de rihanna'nın parasal olarak dara düşmeyeceği belli,
ama yarın, ya kendilerini bitirecek haberler gazetelerde çıkmaya başlarsa?
işi şöyle yorumlayın, israil lobisi denilen bir kavram cidden gerçek,
o kadar gerçek ki, adamlar sikindirik bir mikro blog sitesindeki 140 karakterdeki isyana bile tahammül edemiyorlar.
hemen baskı uygulayıp, sildiriyorlar.
daha derine gidelim, almanya başbakanı merkel, dün* israil'e destek verdiklerini açıkladı.
gazze sikinde değildi yani...
çünkü, israil gerçeği diye bir şey var.
kullandığın ürünlerden, okuduğun gazetelere kadar,
osmanlı'dan bu yana, tüccarlarının çoğuna sahip bir kesim var ortada.
televizyonda van münüt deyip, sınırları peşkeş çekmeye benzemiyor bu işler.
kısacası, yürüsen de bir boka derman olmayacak güzel kardeşim.
şöyle düşün, sen israil kuvvetlerine hükmeden adamsın, karar alıcısın, askersin, bürokratsın.
"istanbul'un göbeğinde galatasaraylı ya da başka takımlı insanlar bizi protesto edip yürüyorlar" diyerek üzülüp, saldırıyı bırakır mısın?
ölümün her rengi kötü.
arap, yahudi, türk, alman, kürt...
ben hepsine üzülenlerdenim.
gaza gelip hitler itini öven dengesizlerden biri de olmadım hiç.
krakow'daki ölüm odacıklarını yerinde gördüm, en faşistiniz gitse, ağlamamak için zor durursunuz.
ama saçma sapan salya sümük ağlamak yerine, düşünmek lazım.
hamas neresine güvenip de barış anlaşmasını bozuyor diye...
filistinliler yıllardır karış karış neden toprak satmış ve halen de satıyor diye...
kıç kadar ülke israil, dünyanın her yerinde, neden bu kadar güçlü diye...
elbette ki bunlar, yaşanan çocuk ölümlerini haklı çıkarmaz.
ama insan düşünmeden de edemiyor işte.
belki başbakanının taşıdığı kutsal bir yahudi cesaret ödülü vardır, olamaz m?
boşuna ayaklarınıza yazık etmeyin... biz yürürken 8 kardeşimizi öldürdüler, aynı ülke içinde bile bir şey olmadı.
ta israil'e de, buradaki protesto etki etmeyecektir...
boşuna tabanlarınızı yormayın.
peki neden?
mesut özil geçtiğimiz günlerde, 2014 dünya kupası'ndan kazandığı tüm geliri gazzeli çocuklara bağışladığını açıklamıştı,
ya da en azından basında böyle yer aldı.
sonra ne oldu?
mesut alelacele bir açıklama yaptı; "gazze'ye bağış yapmadım, bütün paramı brezilya'da bıraktım..."
sonra çıktı kokusu. bu geri vites yapma aklını kendisine, yardımcılarından biri vermişti.
çünkü, alman medyasının %80'ini, yahudi kökenli patronlar yönetmekteydi.
mesut tırstı, kariyerini düşündü, "beni bitirirler" diye korktu.
dünyaca ünlü rihanna...
ben dinlemem, ama kadının dünya üzerinde milyonlarca hayranı olduğu açık.
kadın altı üstü gazze hashtag'ine destek verdi.
aradan çok kısa bir süre geçti, hemen yazısını sildi.
bir geri vites de, bu abladan geldi.
halbuki, ne mesut'un, ne de rihanna'nın parasal olarak dara düşmeyeceği belli,
ama yarın, ya kendilerini bitirecek haberler gazetelerde çıkmaya başlarsa?
işi şöyle yorumlayın, israil lobisi denilen bir kavram cidden gerçek,
o kadar gerçek ki, adamlar sikindirik bir mikro blog sitesindeki 140 karakterdeki isyana bile tahammül edemiyorlar.
hemen baskı uygulayıp, sildiriyorlar.
daha derine gidelim, almanya başbakanı merkel, dün* israil'e destek verdiklerini açıkladı.
gazze sikinde değildi yani...
çünkü, israil gerçeği diye bir şey var.
kullandığın ürünlerden, okuduğun gazetelere kadar,
osmanlı'dan bu yana, tüccarlarının çoğuna sahip bir kesim var ortada.
televizyonda van münüt deyip, sınırları peşkeş çekmeye benzemiyor bu işler.
kısacası, yürüsen de bir boka derman olmayacak güzel kardeşim.
şöyle düşün, sen israil kuvvetlerine hükmeden adamsın, karar alıcısın, askersin, bürokratsın.
"istanbul'un göbeğinde galatasaraylı ya da başka takımlı insanlar bizi protesto edip yürüyorlar" diyerek üzülüp, saldırıyı bırakır mısın?
ölümün her rengi kötü.
arap, yahudi, türk, alman, kürt...
ben hepsine üzülenlerdenim.
gaza gelip hitler itini öven dengesizlerden biri de olmadım hiç.
krakow'daki ölüm odacıklarını yerinde gördüm, en faşistiniz gitse, ağlamamak için zor durursunuz.
ama saçma sapan salya sümük ağlamak yerine, düşünmek lazım.
hamas neresine güvenip de barış anlaşmasını bozuyor diye...
filistinliler yıllardır karış karış neden toprak satmış ve halen de satıyor diye...
kıç kadar ülke israil, dünyanın her yerinde, neden bu kadar güçlü diye...
elbette ki bunlar, yaşanan çocuk ölümlerini haklı çıkarmaz.
ama insan düşünmeden de edemiyor işte.
belki başbakanının taşıdığı kutsal bir yahudi cesaret ödülü vardır, olamaz m?
boşuna ayaklarınıza yazık etmeyin... biz yürürken 8 kardeşimizi öldürdüler, aynı ülke içinde bile bir şey olmadı.
ta israil'e de, buradaki protesto etki etmeyecektir...
