1635
benden adam olmaz. samimi söylüyorum adam olmaz. herkesin arada söylediği tarzda bir şey değil bu dediğim. şu 3 günlük dünyada en adam olmayacak olan insan benim. irade yok boş laf çok icraat yok.
hani siyah ile beyaz arasında grinin binlerce tonu var ya. ben tam o ortadaki griyim işte. görmezsin, işitmezsin, hissetmezsin, ciddiye almazsın. üzerine konuşulacak tek bir şeyin yoktur. varlığının anlamı yokluktur. hah işte o gri ton benim.
anlamsızlığım benim kaderim lan galiba. kendimle ilgili bir şey düşününce aklıma ilk 14. yüzyılda bir pirinç tarlasında çalışırken zehirli bir yılan tarafından sokulan japon bir köylü geliyor. ulan düşünceye, canlandırmaya bakar mısın? bu kadar anlamsız, gereksiz, boş bir şey olabilir mi? hayalimde dahi siluetim lan. tarihin mezarlığındaki kimsesizler kısmının en kuytu köşesindeki çirkin çalı çırpıyım.
ot gibi yaşıyorum derler ya. gerçekten iki gözüm önüme aksın ki ben otum. ot değilsem neyim ulan ben? dünyada ot olmaya en çok yaklaşmış insanım. 1 sene önce yaşadığın, hatırladığın olaylar neler mesela deseler tıkanıp kalırım. 2 sene önce deseler yine aynı. 3 sene önce yaşadığımdan bile emin değilim.
bir türlü öğrenemedim aptal olduğumu. kabullenemiyorum. bariz salağım, yüksek sesle söylemeye utanıyorum. konuşsam sadece malumun ilanı olur. hiçbir şeyden tam yok bende. hiçbir şeyden az bile yok bende. varlıkla yokluk arasındaki dumanlı, gri, görünmeyen bir heyula sadece. bir yankı. bir araf. sıkıştım çıkamıyorum da. beni buraya kim getirdi? suçlu kim?
hani siyah ile beyaz arasında grinin binlerce tonu var ya. ben tam o ortadaki griyim işte. görmezsin, işitmezsin, hissetmezsin, ciddiye almazsın. üzerine konuşulacak tek bir şeyin yoktur. varlığının anlamı yokluktur. hah işte o gri ton benim.
anlamsızlığım benim kaderim lan galiba. kendimle ilgili bir şey düşününce aklıma ilk 14. yüzyılda bir pirinç tarlasında çalışırken zehirli bir yılan tarafından sokulan japon bir köylü geliyor. ulan düşünceye, canlandırmaya bakar mısın? bu kadar anlamsız, gereksiz, boş bir şey olabilir mi? hayalimde dahi siluetim lan. tarihin mezarlığındaki kimsesizler kısmının en kuytu köşesindeki çirkin çalı çırpıyım.
ot gibi yaşıyorum derler ya. gerçekten iki gözüm önüme aksın ki ben otum. ot değilsem neyim ulan ben? dünyada ot olmaya en çok yaklaşmış insanım. 1 sene önce yaşadığın, hatırladığın olaylar neler mesela deseler tıkanıp kalırım. 2 sene önce deseler yine aynı. 3 sene önce yaşadığımdan bile emin değilim.
bir türlü öğrenemedim aptal olduğumu. kabullenemiyorum. bariz salağım, yüksek sesle söylemeye utanıyorum. konuşsam sadece malumun ilanı olur. hiçbir şeyden tam yok bende. hiçbir şeyden az bile yok bende. varlıkla yokluk arasındaki dumanlı, gri, görünmeyen bir heyula sadece. bir yankı. bir araf. sıkıştım çıkamıyorum da. beni buraya kim getirdi? suçlu kim?