405
dünyanın her tarafında "para" söz konusuysa, adalet ya gerçekleşmez ya geciktirilir. ama bu "adalet" yok anlamına gelmez, uygulanmıyor ya da uygulatılmıyor anlamına gelir.şike üzerinde konuşalım; galatasaray taraftarı, fanatiklik ile fenerbahçe'nin ceza almasını mı istiyor yoksa adalet gelsin diye mi? trabzonspor taraftarı adalet mi istiyor, yılların birikimi; yoksa hınç almak mı? bazı dostlar, galatasaraylı taraftarlar inanmazsa olmaz demiş. biraz haklı bir serzeniş. aslında "adalete umut" olmazsa yaşanmaz bu dünyada. sadece taraftarlık sıfatıyla değil, insan olarak adalet bizim savaşımız.
2 senedir olayı titizlikle inceliyorum. sayamadığım kadar gazete, yazar, kural, hukuk kitapları, emsal dava dosyaları, hakim biyografileri... girip çıktığım davalar çok yorucuydu. para mı kazandım? derdim yoktu da buna mı zaman harcadım?
küçük yaşlarda mahallede fenerli abiler beni çok kızdırırdı.. galatasaray yenilince, ya da onlar kazandıklarında hep dalga geçerlerdi. o zamanlardan vardı, şike, teşvik, mafya... "paramız var şike yapıyoruz, fakirler" gibi basit argümanlarla küçücük çocukla uğraşıyorlardı. futbola inancım kalmamıştı.. yaş büyüdükçe eğitimle beraber, hayatın aslında komple birileri tarafından yönlendirildiğini gördüm. hep güçlü, garibanı ezdi. hak, parası olana verildi. ideolojim ve hayata bakış açımda böyle şekillendi. sosyalist olmuştum, haktan, halktan yana olmayı hep seçtim. üniversitemden atıldım, yurtlarda odalara sıkıştırıldım.. ama tek derdim doğru bildiğimin peşine gitmekti. haksızlık bana değildi belki, sırf bana da olabilir diye de sahiplenmedim. sadece haksızlık vardı, ben ordaydım... niye size ufak çaplı karmakarışık otobiyografi yaptım? bir düşünün mücadelesiz hayat olur mu? adaletini istemez, aramazsan verirler mi? beklersen, sadece beklersen kim görür seni?
şike olayı da öyle.. burada umudu kesmiş arkadaşlara bakıyorum.. ne yaptılar bu şike sürecinde? mail kampanyası yapıldı.. en son kampanyada sayfanın gösterim sayısı 68'di ikinci günün sonunda... trabzon şehri, ellerinden adaleti göz göre göre alan adamları kendilerine lider seçti...daha geçen gün e-bilet eylemine 150 kişi anca geldi... galatasaray taraftarı federasyonu inletecek dedik, 300 kişi yoktu eylemde. sen gelmezsen, sen hakkını aramazsan, inanan insanlar, mücadele edenler varken, " yaaa ben inanmıyorummm yeaaa" demeye hakkın yok. çünkü inanan, emek veren insanlara büyük saygısızlık yapıyorsun. o beğenemediğin fenerbahçe taraftarı var ya, hani vandal dediğin... heh işte haksız olduklarını bile bile, arsızlıklarından sokaklara döküldüler binlercesi. onu bile beceremedi adalet isteyenler! şurada yazdık: (bkz: galatasaray'ın medyadaki düşmanları) dedik ki bu şahıs ve kurumları izlemeyin. bunlardan gelen bilgileri paylaşmayın, inanmayın. bunlar paranın kölesi insanlar dedik. ne oldu? sen yine açıp ntv izledin, sen yine sinan engin'in lafıyla teknik direktörünü astın, futbolcunu kestin...haklısın, evde oturup, elinde klavyeyle atıp tutmak, o kötü bu yanlış demek kolay. sen bunu yaparsan, demirören de lig şampiyonluğunu alır ona verir, başbakan tek şıklatmasıyla kulübüne milyarlarca lira ceza yükler. sen de hala konuşursun.
her şey çok basit arkadaşlar... adalet mi istiyorsun? vermiyorlar mı? çaba sarf et!!! çık sokağa! hakkını ara! yapmıyorsan, bilgin, yüreğin yoksa, yapanı da engelleme. umudunu kırma, sadece izle. verilene itaat et. şimdi n'olur çekil yolumuzdan. biz adalete yürüyoruz.
2 senedir olayı titizlikle inceliyorum. sayamadığım kadar gazete, yazar, kural, hukuk kitapları, emsal dava dosyaları, hakim biyografileri... girip çıktığım davalar çok yorucuydu. para mı kazandım? derdim yoktu da buna mı zaman harcadım?
küçük yaşlarda mahallede fenerli abiler beni çok kızdırırdı.. galatasaray yenilince, ya da onlar kazandıklarında hep dalga geçerlerdi. o zamanlardan vardı, şike, teşvik, mafya... "paramız var şike yapıyoruz, fakirler" gibi basit argümanlarla küçücük çocukla uğraşıyorlardı. futbola inancım kalmamıştı.. yaş büyüdükçe eğitimle beraber, hayatın aslında komple birileri tarafından yönlendirildiğini gördüm. hep güçlü, garibanı ezdi. hak, parası olana verildi. ideolojim ve hayata bakış açımda böyle şekillendi. sosyalist olmuştum, haktan, halktan yana olmayı hep seçtim. üniversitemden atıldım, yurtlarda odalara sıkıştırıldım.. ama tek derdim doğru bildiğimin peşine gitmekti. haksızlık bana değildi belki, sırf bana da olabilir diye de sahiplenmedim. sadece haksızlık vardı, ben ordaydım... niye size ufak çaplı karmakarışık otobiyografi yaptım? bir düşünün mücadelesiz hayat olur mu? adaletini istemez, aramazsan verirler mi? beklersen, sadece beklersen kim görür seni?
şike olayı da öyle.. burada umudu kesmiş arkadaşlara bakıyorum.. ne yaptılar bu şike sürecinde? mail kampanyası yapıldı.. en son kampanyada sayfanın gösterim sayısı 68'di ikinci günün sonunda... trabzon şehri, ellerinden adaleti göz göre göre alan adamları kendilerine lider seçti...daha geçen gün e-bilet eylemine 150 kişi anca geldi... galatasaray taraftarı federasyonu inletecek dedik, 300 kişi yoktu eylemde. sen gelmezsen, sen hakkını aramazsan, inanan insanlar, mücadele edenler varken, " yaaa ben inanmıyorummm yeaaa" demeye hakkın yok. çünkü inanan, emek veren insanlara büyük saygısızlık yapıyorsun. o beğenemediğin fenerbahçe taraftarı var ya, hani vandal dediğin... heh işte haksız olduklarını bile bile, arsızlıklarından sokaklara döküldüler binlercesi. onu bile beceremedi adalet isteyenler! şurada yazdık: (bkz: galatasaray'ın medyadaki düşmanları) dedik ki bu şahıs ve kurumları izlemeyin. bunlardan gelen bilgileri paylaşmayın, inanmayın. bunlar paranın kölesi insanlar dedik. ne oldu? sen yine açıp ntv izledin, sen yine sinan engin'in lafıyla teknik direktörünü astın, futbolcunu kestin...haklısın, evde oturup, elinde klavyeyle atıp tutmak, o kötü bu yanlış demek kolay. sen bunu yaparsan, demirören de lig şampiyonluğunu alır ona verir, başbakan tek şıklatmasıyla kulübüne milyarlarca lira ceza yükler. sen de hala konuşursun.
her şey çok basit arkadaşlar... adalet mi istiyorsun? vermiyorlar mı? çaba sarf et!!! çık sokağa! hakkını ara! yapmıyorsan, bilgin, yüreğin yoksa, yapanı da engelleme. umudunu kırma, sadece izle. verilene itaat et. şimdi n'olur çekil yolumuzdan. biz adalete yürüyoruz.