141
bugün çok ilginç bir şey geldi başıma. öncesini hemen kısaca özetleyeyim:
bundan neredeyse 2 bucuk sene evvel, futbol ile hiç alakası olmayan bir kız vardı. sözde beşiktaşlıydı. ardından benimle tanıştı, ya da daha dogrusu ben gittim onu buldum ve onunla tanıştım. belki henüz 2. haftamızı bile doldurmamışken, galatasaraylı oldu*. en iyi oyuncularımızın isimlerini, kimi çok seviyorum, kimlerden nefret ediyorum onları ögrendi. ilk sene hiç maça gitmedik beraber, malum galatasaray'ın durumu vahimdi.*
2011 - 2012 sezonuyla beraber yavaş yavaş bütün futbolcuların isimlerini ögrenmeye başladı; ceyhun gülselam'a kadar sayıyordu ! biraz kopya veriyordum. o ceyhun diyince sırıtıp el sallıyordum, o da gülselam'ı patlatıyordu, ama sayıyordu işte. ardından birlikte ilk maçımıza gittik, baros 87'de çakınca çok çok sevindik*. neyse hikaye kısmını fazla uzatmayacagım, geçen sezon şampiyonluk falan derken üstüne koya koya bugünlere kadar geldik.*
bugün, bir şeyler konuşurken aklıma arif'in henry ile ilgili anlattığı komik anekdot geldi, ve dedim ki "afedersiniz henry tükürüğüyle balon yapıyor ?" yazar mısın youtube'a diye sordum bizim eski beşiktaşlıya.
sanki söylediğim onun için çok normal bir şeymiş bir şey gibi, "arif di mi aşkım" dedi bizimki.
o an farkettim ki ben bir galatasaraylı yaratayım derken bir canavar yaratmışım.*
daha önce de trivial pursuit'de arçil - şota kardeşlerin soyadını bildiydi *
*
bundan neredeyse 2 bucuk sene evvel, futbol ile hiç alakası olmayan bir kız vardı. sözde beşiktaşlıydı. ardından benimle tanıştı, ya da daha dogrusu ben gittim onu buldum ve onunla tanıştım. belki henüz 2. haftamızı bile doldurmamışken, galatasaraylı oldu*. en iyi oyuncularımızın isimlerini, kimi çok seviyorum, kimlerden nefret ediyorum onları ögrendi. ilk sene hiç maça gitmedik beraber, malum galatasaray'ın durumu vahimdi.*
2011 - 2012 sezonuyla beraber yavaş yavaş bütün futbolcuların isimlerini ögrenmeye başladı; ceyhun gülselam'a kadar sayıyordu ! biraz kopya veriyordum. o ceyhun diyince sırıtıp el sallıyordum, o da gülselam'ı patlatıyordu, ama sayıyordu işte. ardından birlikte ilk maçımıza gittik, baros 87'de çakınca çok çok sevindik*. neyse hikaye kısmını fazla uzatmayacagım, geçen sezon şampiyonluk falan derken üstüne koya koya bugünlere kadar geldik.*
bugün, bir şeyler konuşurken aklıma arif'in henry ile ilgili anlattığı komik anekdot geldi, ve dedim ki "afedersiniz henry tükürüğüyle balon yapıyor ?" yazar mısın youtube'a diye sordum bizim eski beşiktaşlıya.
sanki söylediğim onun için çok normal bir şeymiş bir şey gibi, "arif di mi aşkım" dedi bizimki.
o an farkettim ki ben bir galatasaraylı yaratayım derken bir canavar yaratmışım.*
daha önce de trivial pursuit'de arçil - şota kardeşlerin soyadını bildiydi *
*