hani ali sami bey galatasaray'ı kurarken demiş ya "maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve
türk olmayan takımları yenmek" diye;
hani 1987 - 1988 sezonunun son maçında
* taraftarımız şu pankartı açmıştı ya;
http://gss.gs/8NU.jpg işte bu maç takımımızın uzuuun avrupa yürüyüşünün miladı sayılmalıdır. evet, daha önce de avrupa kupalarında tur - turlar atlamışızdır. keza diğer türk takımları da öyle
* ama bu başkaydı; ilk maçta rakibe 0-3 yenilmişsin, rövanşı gündüz saatlerinde oynuyorsun, lakin tribünler -tamamen doluyu bırak- adeta salkım saçak. ayşen gruda "gülen gözler"'de şener şen için diyordu ya: "bu sefer başka türlü geliyor" diye, aynen o misal.
bu arada tribünde bir adet de
şeytan mevcut.
*http://gss.gs/nwR.jpg ben ise o günlerde lise ikinci sınıftaydım ve ilk maçtaki mağlubiyete rağmen takımımıza güveniyordum. okulda "nöşetele nöşetele nöşetele nöşetele nöşetele nöşetele beş beş beş beş"
* şeklinde tezahürat yaparak geziyordum ve arkadaşlarla hocalar bana delirmiş bu diye bakıyorlardı.
tabii ertesi gün okulun popüleri bendim.
* son bir not: sabah
10 kasım töreni için okulun bahçesinde toplandığımızda, müdür "bugün atamızı anmak için burada toplandık. ama sevinçliyiz, gururluyuz" diye lafa başlayınca herkeste bi' n'oluyo lan duraksaması olmuştu.
sonuçta iyi ki galatasaraylıyız be...