türk futbolunun, mantalitesinin yıllar yıllar boyu bile bile lades deyip kendi kuyruğunu yiyen yılan misali kendisini yok etmesini izledik.
topa hakim olmak çok bir şey ifade etmiyor, çok aşırı bir seviye farkı yoksa eğer karşıdaki her takım sizi savunabiliyor, günümüz futbolunda topsuz oyun ve savunma birleşerek muazzam bir savunma anlayışı geliştirdi bizim gibi sıradan ve sıradanın bir kademe üstü topluluklara veriyorlar topu bizde çaresizce pozisyon bulmak için yok yere enerjimizi tüketip kendimi yoruyoruz, bunu yaparken de kendimi çok iyi sanıyoruz ama işin arka planında, büyük resimde
* koca bir çaresizlik ve kabızlıktan başka bir şey çekmiyoruz.
hızlı oynayacaksın abicim, oyuncuların zehir gibi olacak tekte oynayacaksın, rakibi ulu önderimiz atatürk'ün de dediği gibi zeka ve çevikliğinle tarumar edeceksin. rakibin savunma anlayışını uygulatmayacak, elini ayağını şaşırtacaksın. günümüz futbolu bu.
ekleme: türk milli takımının akıllara gelen her başarılı performansında topa basmaktan çok çatır çatır top oynayan bir karakter, anlayış var. biz kendimizi çok yanlış değerlendirip bir o kadar yanlış konumlandırıyoruz.