• 451
    gecen seneki tramvadan sonra antalya gibi bize hep zor gelen ve bunun ustune nuri sahin ile cok modern ve kompakt oynayan bir deplasman olunca boyle bir galibiyet gercekten ama gercekten bizim icin cok kritik oldu.

    gecen seneden mevcut oyuncular halen tramvayi atlatmakla ugrasiyorlar. kolay degil cogunun, ozellikle genclerin ozguveni yerle bir oldu. muslera’nin ozledigimiz god mode on acmasiyla uc puan sahibi biz olduk. ama defansta cok sikinti var.

    boey kardes, umarim hollanda milli takim teknik direktoru bugunku macin ilk yarisini izlememistir zira seni elin amerikalisi haji wright tarafindan rezil edildigin o iki pozisyonu gorse sen dunya kupasini hatta milli takimi tamamen kafandan cikar. belki ikinci yari telafi ettin ama boyle bire birde etkisiz kalirsan internete dusersin. unutma istersen 90 dakika muthis mac cikar, tek pozisyonunda rezil olabilirsin. seyircisi bol olan sporlar oyle nankordur. umarim ileriki haftalarsa yetis ya dubois dedirtmezsin!

    seferovic’i tek forvet yerine 4-4-2 ile kullanirsak 2011-12 sezonunun ruhu geri gelir. yasi itibariyle yeni transferimiz mertens’i orta sahada oynatmak gibi bir hata yaparsak podolski’de oldugu gibi maximum verim alamayiz dusuncesindeyim. bence seferovic-mertens son dakikalara dogru da gomis girerse zaten avrupa arenasinda olmayacagimiz icin cok rahat uc puanlar alip, zirvede yarisi erken koparabiliriz.

    ama gecen seneden harap olmus takim icin boyle baslamak cok ama cok onemliydi. son yillarda kanserimiz olan one gecip skoru koruyamama veya berabere giden macta son dakikada galibiyet golu atamama sikintisini cozdugumuz an sampiyonluk muhabbetlerine baslayabiliriz.

    son olarak midsjo dostum, umarim sezon boyu adinin yazilisi gibi rakiplerine zor zamanlar yasatir, sakatlik problemi yasamazsin.*

    edit: son yapilan transferlerle zafer sarhoslugumuz bittiyse defansa odaklanabiliriz zira marcao’nun yerini halen dolduramamisiz belli ki.
  • 452
    taraftarı, yönetimi, teknik heyeti ve futbolcuları alınan sonuçla inanılmaz rahatlatan ve çok değerli olan "zaman"ı tüm camiaya kazandıran maç.
    taraftar için geçen yıldan kalan kötü anılar ilk haftadan silindi bence.
    yönetim için kadroya takviye yapma konusunda hem eksikleri gösterdi hem de fazladan zaman kazandırdı.
    teknik heyetin en çok ihtiyacı olduğuna inandığım "güven" sorunu ilk haftadan halledildi gibi. (yapılan değişiklikler, oyun planı vs.)
    özellikle geçen seneden devam eden futbolcularımız için böyle zor bir deplasmanda üç puan almak özgüven açısından çok çok iyi oldu.
    şimdi önümüzdeki iki hafta görece kolay bir fikstür ve yeni transferlerin katılmasıyla arkamıza alabileceğimiz kuvvetli bir rüzgar var.
    galatasaray için kenetlenme vakti.
    kenetlenince kimse duramaz önümüzde. şeytanı, meleği ayrı ayrı başladılar algı oyunlarına.
    sadece sahaya odaklanıp eksik yönlerimizi geliştirmeli ve işimize bakmalıyız. biz bir olursak kimse durduramaz.
  • 453
    antalya gibi havası cehennem provası olan bir şehirde oynanmış olan ligin ilk maçı. ne kadar çok çıkarım yapılmış oynanan oyun ve futbolcularla ilgili. dünyanın en önemli işini yaparak ilk maçta böyle berbat zemin ve berbat hava koşullarında 3 puanı aldık ve dönüyoruz. iyiler de kötüler de vardı ancak bu maça bakarak değerlendirme yapmak yersiz ve yanıltıcı olur. allah yardımcımız olsun. güzel başladık, güzel devam edip çok da güzel bitirelim.
  • 454
    sezonun ilk maçı, evinde 16 maç kaybetmemiş bir takım, sıcak, etkili olması beklenen 2 transferin henüz yapılması gibi çeşitli negatif yönlere rağmen alınan 3 puana sevindim. berabere kalsak da çok büyük kayıp saymazdım.

    bizim geçen sene en büyük zaafımız orta sahamızın tereyağından yapılmış olmasıydı. hal böyle olunca rakipler bizi epey ezdiler. diliyorum ki bu sene böyle olmayacak.

    maç ile ilgili eksikliklere rağmen canımı sıkan bir pozisyonu yazmadan geçmemeyim, umarım teknik ekipten birisi de görmüştür. 93. dakikanın hemen başında ceza sahamızda oluşan bir pozisyonda top bizim takımda kalmasına rağmen saçma bir şekilde topu sanki degaj yapar gibi rakibe attık. o topu oraya atan oyuncuya şunu sormak isterim: acaba öyle yaparak kaç saniye kazandın, 5 mi?
  • 455
    sekans sekans iyi oynadık, bazı noktalarda alarm verdik. 3 puan çok güzel oldu fakat mutlaka üstesinden gelmemiz gereken sorunlarımız var. okan hoca hepimizin gördüğü sorunları kapatır, bazı konularda boş yere ısrar etmez ve soğukkanlılığıyla saha içine, taktik ve stratejiye odaklanmaya devam ederse daha iyi olacağımız şüphesiz. özellikle saha içindeki dominasyon süremizi yukarı çekmeliyiz.
  • 457
    kötü bir oyun oynayarak oldukça zor bir deplasmandan 1-0 ve 3 puan ile dönmek harika bir sonuç idi. bu takım daha en az 7 8 hafta tam olarak oturmayacak ve belli sistemi olmayacak bile. ama bu süreçte en az kayıpla yola devam edersek bambaşka tablo görebiliriz diye düşünüyorum. maça dönecek olursak, muslera maçın yıldızı idi. kendi hakkındaki birçok olumsuz yoruma cevap verdiğini düşünüyorum. geçen seneden gelen futbolcular maalesef sırıtıyor yine. haticeleri sabaha kadar konuşuruz, neticede kazandık bitti. bazen keyfini çıkarmak lazım. böylesi sıcakta galibiyet için elinden gelen her şeyi yapanlara kendi adıma teşekkür ederim. tebrikler takım.
  • 458
    bugüne kadar hiç yapmadığım bir şeyi yaparak tek tek topçularımız hakkındaki izlenimimi yazmak istiyorum.

    fernando muslera: seviyorum seni, çok seviyorum. prime dönemindeki gibi başladın sezona. bu yıla en çok inanan futbolcumuzsun.

    patrick van aanholt: ilk yarıya ne kadar iyi başladıysa, ikinci yarıya bir o kadar kötü devam etti. lig için idare eder ama avrupa olsa yedekten öteye gitmez potansiyeli, bu bölgeye önlem şart.

    sacha boey: patrick van aanholt'un ters fonksiyonu. ilk yarıya ne kadar kötü başladıysa, ikinci yarıyı o kadar iyi kotardı. kamp yapmayan bir futbolcuya göre oynanabilecek en iyi oyunu çıkardı.

    victor nelsson: takımı çok iyi tanıyan bir defans. oynaması gerekeni oynadı. ne yapıp edip bu sene satmamamız gerekiyor.

    abdülkerim bardakcı: iyi stoper, ilk maçına göre yeterince iyi oynadı. topla çıkışlarına dikkat ederse ileride fark yaratacaktır.

    berkan kutlu: takımda yeri yok. bugünün en kötü üç toplçusundan biriydi. rotasyon düşünmek bile anlamsız.

    sergio oliveira: kumaşı kaliteli. verdiği güzel ara pas aklımda kaldı. takıma alıştıkça etkisini daha iyi göreceğiz.

    fredrik midtsjö: sade, temiz, sağlam topçu. ilk defa izledim kendisini. berkan kutlu'nun yapmayı akıl edemediği koşuyu yaparak ilk maçında ilk asistini yaptı. güven verdi.

    taylan antalyalı: geçen sezona göre yorum yapamam. bu maça göre de yorum yapamam. ayağına gelen topları garanti oynadı işini yaptı.

    kerem aktürkoğlu: ayağına her top gelişinde iki kişiden pres yedi, topunu oynayamadı.

    yunus akgün: maestro, dinamo ve daha bir sürü şey. galatasaray'ımızın bu seneki en iyi kazancı olabilir. her atakta vardı, her tehlikede adı anıldı. ayağına taş değmesin.

    emre akbaba: takımın en kötü üçlüsünün ikincisi. yoktu, olmadı, olacağını da hiç sanmıyorum.

    emre kılınç: bana göre bu akşamın en kötü üçlüsünün içindeydi. yavaş yavaş eritti kendini üzülüyorum. yerine hamza akman girse daha mutlu olurdum.

    haris seferoviç: etkisiz göründü ancak galatasaray'ın önde basıp hücum yapmasında çok büyük rol sahibi. gol pozisyonunu gerilerde başlattı, özlemişim böyle futbolcu izlemeyi.

    bafetimbi gomis: diyecek laf yok. onun yaşındaki veteranlar bastonla yürürken daha ilk pozisyonda ofsayta düşmeden tertemiz bir içle bize galibiyeti getirdi. maçın sonlarına doğru diagne ve mohamed'ten alamayacağımız katkıyı bize vereceğini çok net gösterdi.

    son olarak bir parantez de okan buruk için: doğru yerde iyi hamlelerle maçı getirdi. ancak bundan daha kıymetlisi, takımda yarattığı hava. geçen sene baştan yenilgiyi kabullenen takımdan, son ana kadar vazgeçmeyen takım yaratmış hocam. 23.23'e inandırdı beni de. umarım medyanın kurbanı olmaz. var olsun.
  • 459
    o-1 kazandığımız maç.

    zor bir deplasman, sıcak bir hava, dişli bir rakip ve berbat bir zeminde sezonun ilk maçını kazanmak çok önemli oldu bizim için. bu maçtan alınan 3 puan hem önemli bir moral verecek hem de uzun vadede önemli bir kredi sağlayacak.

    maça aslında tutuk başladık. bizim beklediğimizin aksine rakip bize karşı önde basarak başladı. 15. dakika sonrası oyunu dengeledik. hatta ilk yarısının son 5 dakikasına kadar gayet iyi oynadık. ama ilk yarının sonuna doğru rakip savunma arkasına atılan 1-2 uzun topla tehlike yarattı. önce boey'in ters kademede antalya santrforuna yetişemeyip sonra kırmızı kart görmemek için çekildiği pozisyonda muslera harika bir kurtarış yaptı. daha sonra da olmayan penaltının gol olmasını engelledi.
    ikinci yarı aynı dengeyi kurmakta zorlandık. orta saha oyundan düşmek üzere iken teknik heyetten son derece doğru bir hamle geldi. midtsjö oyuna girdikten sonra orta sahayı toparladı. daha sonraki oyuncu değişiklikleri ile son dakikada maçı kazanmayı başardık.

    burada değinmek istediğim bir kaç husus var.

    1- okan hoca oyuna doğru zamanlı hamleleri ile takımına maç kazandırdı.
    ( önündeki oyunu okumaktan aciz torrent sonrası bu bana göre çok önemli )

    2- galatasaray savunmasında sıkıntı var. nelsson ve abdulkerim araya atılan toplarda çok adam kaçırdı.

    3- galatasaray orta sahası uzun toplarla çok kolay geçildi.

    4- ön bölümde pres yapılırken arkada boşluklar oluştu. serseri topları koşturan olmadı.

    5- muslera uzun zaman sonra maç kazandırdı.

    6- yunus - kerem - seferoviç uyumunda sıkıntı var. yunus ve kerem taktik dizilişe bağlı kalmayıp ekstra işler yapmaya çalıştılar. bu da ahengi bozdu. halbuki ikinci yarıda boey'in zaman zaman yaptığı gibi seferoviç'i duvar olarak kullanıp sahaya o şekilde yayılmaları gerekiyordu.

    antalyaspor taş gibi bir takım. çok iyi bir hocaları var. çok fazla can yakarlar bu sezon.
    ancak berbat bir zeminleri var. yazık milyon euroluk oyuncular oynuyor. olacak bir sakatlık tat kaçırır.

    uzun bir aradan sonra yeniden başladığım notlarıma gelirsem;

    muslera; 10
    boey; 6
    nesllson; 7.5
    abdulkerim; 6
    aanholt; 6.5
    berkan; 5
    oliveria; 7
    yunus; 9
    kerem; 7
    akbaba; maalesef 5
    seferoviç; 5.5
    midstjö; 8
    emre kılınç; 6
    gomis; 10

    okan buruk; 10
    nuri şahin; 10
    antalyaspor;8

    antalyaspor yönetimi; 0 (zeminden dolayı)

    atilla karaoğlan; 0
    alper ulusoy; 0
    mhk; 0
  • 461
    geçen sezonun izlerinin üzerimize yapıştığını gösteren maç. neyse ki yeni transferlerimiz var diyelim.

    bunun dışında uzun bir aradan sonra diri bir fernando muslera izlediğimiz maçtır, kaptanın ellerinin kalıbını müzeye kaldırmak artık şart.

    otuz altı yaşında da maç almazsın be adam, maksimum iyi giden takıma refakat edersin, seni kime nasıl anlatalım, daha fazla nasıl övelim...
  • 462
    bu maç kaybedilebilirdi, berabere bitebilirdi. antalya penaltıyı atsa gidişat farklı olabilirdi. rakip cidden güçlü ve kendinden emin bir rakipti.

    bunlar olsaydı dahi bu maçta galatasray için şunu derdim: bu ceket bu bedene uymuş. sahada çaresizce çırpınmayan, gereksiz şeyler yapıp telafi etmek için uğraşmayan, sadece yapması gerekeni yapan bir takım vardı. maçın başından sonuna kadar inisiyatifi eline alıp oynadı takım. hem de en önemli oyuncuları etkisiz günlerinde, kadrosu daha çok eksik olduğu halde.

    geçen sene vatkalı ceket giymiş dursun özbek görüntüsü vardı takımda. şu an ise jilet gibi siyah takımları çekmiş ünal aysal'a evrilmek üzere bir görüntü var. bundan önceki üç sezonu izlemiş olan ne demek istediğimi anlıyordur. o oturmayan, ayrıksı duran görüntü yok yani.

    işte yensek de yenilsek de şu futbol için yok xg, yok yz diye alakasız kurtarma yazılılarına gerek olmuyor. üç yıldır eleştirilen o uymsuz ruh bu sene yok çünkü. okan bey başarılı olamaz belki, bilmem ama görünen o ki olmayacak işlerin peşinde heba etmeyecek takımı. uzun süre sonra sahada ilk profesyonel maçına çıkmış gibi çaresizce çırpınan 11 adam görmedim. 2019'dan beri ilk defa.
  • 465
    maçı deplasman tribününde izleyen birisi olarak almasını bilene çok güzel dersler veren maçtır. umarım okan hoca da fatih hoca gibi "ders almam veririm" demez.

    maçın hikayesini 2 faktör belirledi. ilki muslera'nin ilk yaridaki insan üstü performansı, ikinicisi de okan hocanın son dakikalarda gomis'i oyuna alması. forvet sayısı ikiye, hem de gomis ve seferovic gibi her an gol atabilecek isimlere dönüşünce maç boyu defans işini çok iyi yapan antalya sadece 1 kere kriz yonetimini beceremedi ve usta bir vurusla gol geldi.

    diğer kişilere gelirsek;

    yunus akgün : sezonun en iyi transferi olacak. alın yazın bir kenara. geçen sene kerem'in yükselttiği çıtayı bir tık daha üste çıkaracak. adam galatasaray galibiyet alsın diye oynuyor. kimi oyuncular görev adamıdır, kimi oyuncular ise galibiyet. yunus bu maçı istediğini gösterdi ki bu süper bir olay. sadece onun da aynı kerem gibi oyun görüşünü geliştirmesi gerek. bazı pozisyonlarda %100'lük gol paslarını vermeyip kaleyi denedi. çok teknik, çok hızlı ama yetmez. ileride premier league gibi liglerde oynamak istiyorsa oyunu daha iyi okuması lazım.

    sergio miguel relvas de oliveira : eminim bu maçtan sonra çok eleştirilecektir ama oyunun içerisinde kaldığı sürece bütün topları sahiplendi. oyun içi görüşü de fena değil. bence yanında oynayacak daha kaliteli isimlerle kendisini geliştirecektir. sadece bugün daha tempolu oynayabilirdi.

    haris seferovic: ikili oynamadığı sürece etkisiz olacağını gördük. mertens'le beraber "nihat-kovacevic" organizasyonu kurulabilir. öbür türlü emre akbaba veya kanat organizasyonlarıyla kendisini gösterecekmiş gibi gözükmüyor. gomis'in bile 2 dakikalığına oyuna girmesi kendisini epey rahatlattı.

    fredrik midtsjö: oyuna girdiği andan itibaren top istedi, pas trafiğini sağladı. her kuzeyli oyuncu gibi disiplinli olduğunu gösterdi ve ilk maçında asistini de yaptı. bence sadece galatasaray değil diğer tüm türkiye ligi kulüpleri bu bölgelere önem göstermeli. buradan gelen oyuncuların bizim ligimizle kimyası tutuyor. bu noktada keşke sörloth transferini de yapsaydık diyorum.

    victor nelsson : genel olarak müdahaleleri iyiydi ama abdülkerim ile arkaya bol bol adam kaçırdılar. marcao gibi bir sigortayla oynadıktan sonra artık bu yükü kendisinin üstlenmesi gerekecek.

    abdülkerim bardakçı: yerli oyuncu & süper lig klasmanında iyi bir opsiyon ama kendisini geliştirmesi gerekiyor. konyaspor'da daha iyi bir kondisyonu vardı, geri dönmesi gerekir. modern bir stoper gibi bol bol ileriye çıkması ve isabetli pas yapması umut verici.

    sacha boey: çok mücadele etti, sahanın en çalışkanlarından birisiydi ama defansif yönü zayıf. ileri çıktığı vakit karşısında hareketli bir oyuncu varsa zorlanıyor. bugün son 20 dakikayı saymazsak bulunduğu alan otobana döndü. dubois beklendiği çıkarsa kendisinin iyi bir yedeği olacak gibi görünüyor.

    okan buruk: taylan değişikliği dışında yaptığı hamleler iyiydi. taylan'ın acilen bir takıma kiralanması gerekiyor. yoksa gelen oyunculardan da şans bulamayacak. onun dışında seferovic'in önüne gomis'i koyması maçı bitiren hamle olmuştur. 15 dakika daha olsaydı ben inanıyorum ki galatasaray yine golü bulurdu. sahadaki en büyük sıkıntı seferovic'in ikili oynayıp, sırtı dönük paslaşabileceği oyuncunun olmamasıydı. bence bu problem temel olarak mertens ile çözülebilir. hocanın da kafasında böyle bir plan olduğunu düşünüyorum. yani mertens 10 numara gibi oynayıp aynı zamanda sahte forvet rolüne girebilir.

    nuri şahin: gördüğüm kadarıyla antalyaspor'da tüm çarkları düzgün çalışan bir futbol ekibi kurmaya çalışıyor. alman futbolu gibi atletik ama aynı zamanda sert oynayabilen bir takım kurmuş şimdiden. bence bu sezon bütün büyük kulüpler antalya deplasmanında zorlanacak. bu yaşta güzel bir başarı. ileride büyük kulüpleri de yöneteceğinden şüphem yok.

    özetle galatasaray lige en zorlu deplasman ekiplerinden birisiyle başlangıç yaptı. bu bence eksikleri görme açısından çok faydalı olmuştur. özellikle 20 gün sonra yapılacak trabzonspor maçı da bu noktada çok kritik. bu maça oyuncuların birbirine alışmış bir şekilde sahaya çıkması gerekir.
  • 470
    nelson (satılacaksa 10-12 milyon avro galatasaray'a ihanet olur) ve yunus bizim için çok özeller. allah sakatlık yaşatmasın. bu arkadaşlara uyum sağlayacak mentalitede kadromuz olursa kayıpsız şampiyonluğa yürürüz.

    1. yarıdaki abdülkerim ve boey 2. yarıda bambaşka futbolculara döndü.

    istikrar sağlarlarsa tek odaklanmamız gereken şey yerli rotasyonuna uygun transferler yapmak.

    bunlardan birisi mert müldür'dür.
  • 472
    maça tahmin ettiğim ilk 11 ve oyun planı ile başladık ama nuri şahin maalesef bu planımıza karşı iyi bir cevap bulmuş gibi göründü, zira ön alan baskısı ile 3. bölgede top kazanıp herhangi bir tehlike arz edecek geçiş hücumu fırsatı yakalayamadık.

    emre akbaba ve berkan'dan yeni transferlerimizle (mertens - torreira) forma mücadelesine girebileceklerini gösterir bir hırs ve performans bekliyordum ama hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim. özellikle akbaba hazırlık maçlarında verdiği görüntüden çok uzaktı, inisiyatif kullanmadı, oyunun içinde pek yoktu. sanki mertens'in gelip bir an önce kendisinden formayı almasını bekler gibi bir hali vardı.

    pozisyon üretimi konusunda maç boyunca yunus'un maharet göstermesini, bir iki adam eksiltip topu ceza sahası ve civarına taşımasını bekledik durduk. yunus'un içerisinde olmadığı hiçbir pozisyona girdiğimizi hatırlamıyorum.

    her şeye rağmen, ilk entry'de yazdığım gibi zaten çok zor bir maç olacağını ve beraberliğe üzülmememiz gerektiğini söylerken, son dakikada gelen ve başrolde midstjö'nün olduğu, seferovic ve gomis'in de yardımcı rolde çok güzel işler yaparak tamamladıkları pozisyonun gol olması hepimizi sevinçten havalara uçurdu.

    bu sezon gideceğimiz 11 şehir dışı deplasmanından en zorlarından birini (belki de trabzondan sonra en zourunu) 3 puanla geride bırakmış ve çok zor bir dönemeci kazasız dönmüş olduk.
  • 473
    muslera böyle oynadığı zaman otomatik olarak şampiyonluk adayıyız, gerisine bakarız.
    genel olaraksa ben takımı beğendim, birçok konuda eksik olduğu bariz. dün akşam daha risk almadan oynamaya çalıştık, hücumumuz zaten sınırlı böyle opsiyonlarımız iyice daraldı. ama böyle zor maçlara pragmatik yaklaşmakta sıkıntı yok.
    takımda gelişim var ve kadroya daha girecekler var. beni tek korkutan savunma oldu, atletizm sorunu bağırıyor defansta.

    teknik adamlar ya atletik defans (bek veya stoper) ile ya da pası atan adama daha yoğun bir baskıyla çözüm bulmaya çalışıyorlar bu duruma. bir analiz okumadım ama sanki geçişi durdurmak için atletik bek oyuncular daha önemli hale geldi gibi. bakalım başımıza iş açacak mı bizim kadro.
  • 474
    geçen sezon ki şanssızlıklardan sonra bünyeye ilaç gibi gelen maç. geçen sezon ki şanssızlığımız ne yazık ki fikstür çekiminde de devam etti. sivasa nasıl aralık ayında gitmek istemiyorsak ağustos ayında gidebileceğimiz en kötü deplasman antalya deplasmanıydı. rakip takımın özelliklerinden ziyade zemin, hava şartları bir bütün olarak çok yıpratıcıydı. bunun üzerine bir de transferlerin geç yapılması, rakip takımın geçen sezondan gelen bir oynama alışkanlığının olması bu maçı son derece zor yaptı. bizim için olabilecek en iyi senaryoydu. henüz transfer sezonu tamamlanmadı. dün akşam ki ilk 11 den en az 4 kişi değişecek. belki de daha fazlası değişecek. tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde oyundan çok skorun önemli olduğu bir maçtı.

    oynadığımız oyuna gelecek olursak benim için ümit vericiydi. şöyle ki, antalya toplu oyunu çok iyi oynayan ve oyun ezberi oluşmuş bir takım. ancak maç içerisinde antalyanın bu oyun ezberine karşı sahaya iyi dağılarak iyi pres yaptığımızı düşünüyorum. bazı arkadaşlar presimizin sonuçsuz kaldığını söylemiş ama ben katılmıyorum. 90 dakika boyunca antalyanın bizi zorladığı tüm pozisyonlar yaklaşık 30-40 metrelik uzun paslar neticesinde geldi. bizim için dün tek negatif olan şey savunma arkasına atılan toplara veremediğimiz reaksiyondu. bunu da orta sahamız ve savunmamız oturduğunda çözebileceğimizi düşünüyorum. şimdi önümüzdeki giresun maçı belki de ilk 10 haftada kağıt üzerindeki en kolay maç. kazanma alışkanlığımızı yeniden kazanabilmek amacıyla 4. haftadaki trabzon maçına kadar puan kaybetmeden devam etmemiz gerekiyor.
  • 475
    birkaç yıldır devam eden makus talihimizin kırılmasında önemli bir dönüm noktası olacağını düşündüğüm maç.
    normal şartlar altında rakip o kadar pozisyon, penaltı vs bulduğu ortamda en fazla beraberlik alırdık. ve bu büyük şans olurdu. bunlara rağmen gomis'in son dakikalarda attığı gol ile kazanmak ise artık şansımızın da döndüğünü gösteriyor. ya da böyle inanmak istiyorum.
    özellikle pandemiden beri başımıza gelmeyen tuhaflık, sakatlıklar, hakem katliamları vs. kalmadı.
    falcao'nun sağlam gelip sakatlıktan kurtulamaması, muslera, andone sakatlıkları, 6 saniye faciası, seri'nin kırmızısı, oğulcan vakası, onyekuru'nun sıtma olması, transferlerdeki bariyerler ve saçmalıklar, tonla pozisyon bulup da kazanamadığımız maçlar, averajla şampiyonluk kaçırmak...saymakla bitmez.
    üzerimizdeki kara bulutların dağılması ve özgüven tazelemesi açısından oldukça kritik bir galibiyet oldu. ayrıca zor gibi görünen fikstürün de kolaya dönmesini sağladı. inşallah sezonu şampiyon tamamlarsak bu maç ve gomis'in golü birçok açıdan en önemli adım olur benim gözümde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın