1
--- alıntı ---
inönü’de oynandı bu hazırlık maçı. macaristan her zamanki gibi eski günlerini arıyordu, istanbul’da buldu. hem de bize destan olarak anlatılan 3-1’lik macar zaferinin oynandığı stadda.
neredeyse gençliğimin en büyük travmalarından birini yaşayacaktım. çok şükür çabuk atlattım. kim sayesinde elbette kapalıdaki taraftar sayesinde.
kaçıncı goldü hatırlamıyorum, cenaze marşı söylemeye başladın. hani chopin meşhur cenaze marşı. nan nan nanaannnn nannn nannn nanannnnnn !!!! ama dakikalarca, durmadan. çok eğlenmiştik yenilgimizde.
şimdiki gençlerin hatırlaması hatta algılaması zor. eli yüzü takımlardan sadece avusturya’yı yenebiliyorduk o zamanlar.
komünizm, sovyetler birliği ve elbette demir perde taş gibi ayakta. azerbaycan, kazakistan falan yok. zaten littenştayn (nasıl yazılıyorsa artık), andora, malta ve arnavutluk diye sadece 4 tane dandik takım var. onlar da bizim gruba düşmüyor, nitekim aslında uefa bizi de aynı kategoride görüyor.
bu yüzden farklı yenilgiyi artık makaraya vuruyoruz tribünde.
türkiye’de kapalı biraz. evlerde telefon yok pek, bir yerle konuşmak için bağlatmak gerekiyor falan. eve telefon almak için 20 senedir başvurunun sonuçlanmasını bekleyenler var.
gerçi 1984 senesi george orwell’ın öngördüğü gibi değil, ne o kadar teknoloji var, ne de o kadar baskı. ama türkiye’nin yavaş yavaş kabuğunu kırmaya başladığı zamana denk geliyor.
bu maçta unutamadığım olaylardan bir tanesi cüneyt kaptan’ın (tanman) bir pasta ofsayttan çıkmasıydı. bu anı unutulmaz kılan detay, sadece kendisinin çıkmış olması bütün savunmanın yerinde duruyor olmasıydı. çok komikti ama. cüneyt elini kaldırmış ileri çıkarken, hakem bayrağı kaldırmayınca direkt hakemin üstüne koşmuştu, sonra bir baktı ki bütün savunma kendisinden geride. ben utanmıştım onun adına, sanırım o benden fazla utanmıştır.
--- alıntı ---
maçın bileti 500 tl* : http://www.captano.net/...kiye-macaristan-0-6/
inönü’de oynandı bu hazırlık maçı. macaristan her zamanki gibi eski günlerini arıyordu, istanbul’da buldu. hem de bize destan olarak anlatılan 3-1’lik macar zaferinin oynandığı stadda.
neredeyse gençliğimin en büyük travmalarından birini yaşayacaktım. çok şükür çabuk atlattım. kim sayesinde elbette kapalıdaki taraftar sayesinde.
kaçıncı goldü hatırlamıyorum, cenaze marşı söylemeye başladın. hani chopin meşhur cenaze marşı. nan nan nanaannnn nannn nannn nanannnnnn !!!! ama dakikalarca, durmadan. çok eğlenmiştik yenilgimizde.
şimdiki gençlerin hatırlaması hatta algılaması zor. eli yüzü takımlardan sadece avusturya’yı yenebiliyorduk o zamanlar.
komünizm, sovyetler birliği ve elbette demir perde taş gibi ayakta. azerbaycan, kazakistan falan yok. zaten littenştayn (nasıl yazılıyorsa artık), andora, malta ve arnavutluk diye sadece 4 tane dandik takım var. onlar da bizim gruba düşmüyor, nitekim aslında uefa bizi de aynı kategoride görüyor.
bu yüzden farklı yenilgiyi artık makaraya vuruyoruz tribünde.
türkiye’de kapalı biraz. evlerde telefon yok pek, bir yerle konuşmak için bağlatmak gerekiyor falan. eve telefon almak için 20 senedir başvurunun sonuçlanmasını bekleyenler var.
gerçi 1984 senesi george orwell’ın öngördüğü gibi değil, ne o kadar teknoloji var, ne de o kadar baskı. ama türkiye’nin yavaş yavaş kabuğunu kırmaya başladığı zamana denk geliyor.
bu maçta unutamadığım olaylardan bir tanesi cüneyt kaptan’ın (tanman) bir pasta ofsayttan çıkmasıydı. bu anı unutulmaz kılan detay, sadece kendisinin çıkmış olması bütün savunmanın yerinde duruyor olmasıydı. çok komikti ama. cüneyt elini kaldırmış ileri çıkarken, hakem bayrağı kaldırmayınca direkt hakemin üstüne koşmuştu, sonra bir baktı ki bütün savunma kendisinden geride. ben utanmıştım onun adına, sanırım o benden fazla utanmıştır.
--- alıntı ---
maçın bileti 500 tl* : http://www.captano.net/...kiye-macaristan-0-6/